BULANIK SU DA BALIK AVLAMAK

(Siyasal Bulanıklıkta Oy Avlamak)

Ülkemiz, sürekli bir saldırı için de, kimi zaman gerçek saldırılar kimi zaman da siyasilerin gündem degiştirmek için ortaya attıkları sanı, kanı, uydurma saldırılar. Bu neden böyle?

Ben hem siyaseti,hem de toplumsal sorunları yeni yetmelik zamanım dan beri izlerim… Gördüğüm şudur, siyasetciler sıkıştı mı, ya bir düşman ortaya çıkar, ya bir suikast olur… Hemen siyasetcilerimizin yapmasını gerektirdiği hal de, yapmadığı, yapmaması gerektiği hal de yaptığı bütün işler  bu gürültünün patırtının arasın da kaybolur gider. Biz T.C vatandaşları ise, ya devletci tarafımızla, ya istikrar arayışımızla, ortalama bir partiye hemen oyumuzu veririz. Bunu nasıl seçeriz, biraz dini, biraz da milli duygularımızı okşayan bir parti olur bu parti, hemen onu iktidara getiririz, sorunlar küt diye çözülür beklentisi içine gireriz.  Ne yazık ki çözülmez, çözecegiz havasıyla sorunlar halının altına süpürülür… Ne degişir, yönetenler degişir ama her şey aynı kalır, gelişme yanılgısı ise insanlığın ürettiği teknik ve teknolojik gelişmenin bizim de hayatımıza girmesinden ibaret bir gelişmedir… Bilgisayarlarımız olur, bizim degildir, arabalarımız olur bizim degildir, iletişimimiz olur bizim degildir, neredeyse raflarımızın %70-80 bizim olmayan ürünlerle doludur… Bu ne zaman degişirse işte o zaman başarılı hükümet ve yönetimler seçmişiz demektir.  İşte o Ülkemiz de, zaman kayıkcı kavgası türü siyaset yerine, gercekten de yöneten siyaset yapılıyor demektir.  İşte o zaman bulanık suda oy avcılığı degil gercek seçimler ve seçmeler yapılıyor demektir…

Bir eleştiri olur, önce bu eleştirinin haklılığına veya haksızlığına bakılmaz, kime yapıldığına, kim tarafından yapıldığına, ne için yapıldığına bakılır… Kendi ölcülerine uymuyorsa bunu ya kompla, ya saldırı, ya deli saçması kabul edilir, ret edilir. Sonuç işte şu an yaşanılan bulanık suda balık avlayan, kaotik ortam da oy avlayan siyasetcilerin hakim olduğu siyasal ortamımız, bizim de seçiyoruz yanılğımızdır…

Neden seçiyoruz yanılgısı içindeyiz derseniz, işte gerekcelerimiz… Bir teknik ve teknolojik gelişme bekliyorsak oy veriyorsak gelişmeler olmuyorsa… İki tarım, sanayi de üretim artsın diyerek oy veriyorsak, artmıyorsa… Cari acık, Dış ticaret acığı, ihracat/ithalat arasında ki acık düzeltilecek diye oy veriyoruz düzelmiyorsa…. Daha demokratik hukuk kuralları, siyasal ve sivil ortamlar olacak diye oy veriyor olmuyorsa… Ülkemizin borçluluk oranları azalacak diye oy veriyor, borçlarımız artırıyorsa… İşsizlik azalacak diye seçim yapıyorsak, artıyorsa… Kültürel, dini, siyasi özgürlükler olacak diye oy veriyor özgürlükler gelmiyorsa… Bize sürekli yalanlar konuşuluyor ve oylarımzı alınıyorsa bura da bir sorun var hem de büyük bir sorun… Bu sorunun temelin de bizim oylarımızı bulanık suda balık avlayan balıkcı misali, suni gerilimlerle kafamızı//aklımızı bulandırarak bizim oylarımızla seçtiğimiz siyasetcilerdir.

Biz bu tuzaga düştükce sorunlarımız gecici olarak halının altına süpürülmesinden ibaret, çözüyormuş gibi yapıyor rolleri devam edecek gidecek…. Nereye kadar, biz bu bulanıklığa müdahale edene kadar… Bulanık suda, bulanık siyasal ortamlar da seçim yapmak, yanlış seçim yapma ihtimalimizi yükseltir… Düşünerek, siyasal, tercihler ve seçimler yapmak dilegiyle selam ve sevgilerimle…

Selam Ve Sevgilerimle…

Hüseyin Benek – Temmuz 15 --- www.vatandasfikri.com