|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
DÜNYA SU RAPORU |
DÜNYANIN SUYU, SUYUN ÖNEMİ
Dünya genel olarak suyla kaplı bir gezegendir, % 70 suyla kaplıdır, ne yazıkki bu suyun %96,5 tuzlu deniz suyu olduğu için ançak geçilerek kullanılmaktadır. Tuzlu suyun dışındaki %3,5 tatlı suyun %68 i kutuplarda donmuş haldedir, %30 ise toprakta nem olarak bulunmakta veya ulaşılması zor derinliklerdedir. İnsaların direk olarak ulaşabildikleri su %1-1,5 arasındadırki bu oranda çevre kirlilğine bağlı nedenlerle sürekli azalmaktadır. Öte yandan Dünyadaki nüfus da sürekli artış göstermekte ve kişi başına ulaşılabilir su oranları günden güne azalmaktadır. Ülkemizden örnek verirsek, çok degil 15-20 yıl önce içilebilen, yüzülebilen akarsuların şuanda ne yazıkki yarıdan fazlası içilemez duruma gelmiş, yarıya yakınıda yüzülemez haldedir. Bunun en başlıca nedeni kentlerin kanalizasyonlarının bu akarsulara hiçbir önlem alınmadan bırakılarak kirletilmesidir.
Suyumuzu kirletirsek, kirlendiğimizde neyle temizlenecegiz?
Hızlı nüfus artışı, kentlerdeki atık suların çok büyük sorun oluşları tarımda ve kişisel kullanımlarda kullanılabilir su miktarını gün be gün azaltmakta ve yakın tarihde Dünaynın çok ülkesi ve isanlık kullanılabilir su sorunu ile karşı karşıya gelecegi ön görülmektedir. Ön görülerdeki temel kaygı ve amaç nedir?
Öngörülerde bulınmanın amaçı önlem almaktır, karşılaşılacak sorun öngörülür, soruna gidildiği görülür, nasıl önlem alınabilir üzerine düşünülür ve kararlar alınarak sorunlarla karşılaşmadan önce önlemler alınarak bu karşılaşacağımız sorun ber taraf edilerek karşılaşmamaya çalışılır. Şimdi su sorunu geliyorum demekte ama görmemize rağmen önlem almayı düşünmemekteyiz. Bu akıllı, düşünen insana yakışmayan bir durumdur. Dünya su rezerfi aşagıdaki şemada verilmiştir.
Tuzlu su
|
%96
|
Tatlı su %
|
%3
|
Direk ulaşılan su
|
%1
|
Bu ulaşabildigimiz %1 lik suyuda her gün kirleterek kaybetmekteyiz, son 20 yılı düşünüyorum ben kendi yaşadığım çevremde bir akarsu kirlilik yüzünden yüzülmez ve içilemez hale gelmiştir, bir derede kurumak üzeredir, şimdilerde ise HES yöntemi ile elektirik üretmek amacıyla derelerimizin çogu boru içine alınacak ve böylece oralardaki dogal dengede bozulacaktır. Dogal denge insan eliyle hızla bozulmaktadır.
Bilinçli olupta böylesi zarar verebilmek insan aklıyla çelişik görünmektedir, günü kurtarmaya çalışan siyasetciler de, ne yazıkki bu tehlikelere dikkat çeken bilim insanlarını dinlememektedir. Bu bzim adımıza bizi yönetenlerin nihai olarak dogaya ve bize zarar vermektedirler, bu nedenle çevreyi önemseyen siyasetcileri temsilci olarak seçmeliyiz diye düşünüyorum.
Yukarda dünaynın su rezervlerine baktık, şimdi de kişi başına tüketim, su kullanımı ve su yönetimi gibi suyun verimli kullanılması ve iyi yönetilmesinin yanında temiz kalmasını sağlayacak önlemler düşünülmelidir.
Öncelikle suyun aşırı tüketilerek ve kirletilerek gelecek nesillere yeterli suyun bırakılmaması insanlığı tehtit eden ciddi sorunlardan biridir. Şimdilerde hangi alanlarda çok su tüketiliyor ona bir bakalım. Dünyanın toplam su tüketimi 9.087 milyar metre küptür.
Tarımsal alanlarda kullanım
|
|
Bireysel kullanım
|
%8
|
Sanayide kullanım
|
%23
|
Suyun verimsiz kullanımından kaynaklı israflar dikkat çekmektedir, bu hem tarımsal alanlarda hemde mutfaklarda olmaktadır.
Bu taplodanda gördüğümüz gibi neredeyse kullanılan suyun %92 si üretim maksatlı kullanılmaktadır.
ABD
|
2842 milyar metre küp
|
Çin
|
1207 milyar metre küp
|
Hindistan
|
1182 milyar metre küp
|
Birezilya
|
482 milyar metre küp
|
Bazı ülkelerin kullanım oranlarına baktığımızda ise ilk dört ülkeyi inceleyerek düşünce oluşturmaya çalışalım. Bu tüketimler üzerinden bi örnekleme yapacak olursak örnegin ABD nin kullandığı suyun %30 kadarını et üretimi için kullandığı tahmin edlmektedir.
Günümüzde kullanılan suyun 2000 ila 2550 metre küpünün tarım için, Sanayinin kullandığı su miktarı ise 975 ila 1000 metre küp olduğu, içme amaçlı kulalnılan suyun miktarı ise, tatlı suların yalnızca %0.014 kadarı olduğudur.
Gelecek su sorununa gebe
Dünya su estitüsüne göre, arz talep etkenlerini etkileyen faktörler şunlardır.
1- Dünya nüfusunun sürekli artıyor olması ve bu artışın tarım, sanayi gibi üretim alanlarının büyümesine neden olması su ihtiyacının hızla artmasına neden olmaktadır.
2- Nüfus artışının yanı sıra kentleşme ve suların kirlenmesi hızla artmaktadır, Dünya kentlerinin %95 i kanalizasyonlarını hiçbir önlem almadan, arıtmadan geçirmeden akarsulara bırakmaktadırlar. Bu şu demektir, on binlerce ton kimyasallar akarsulkarımızı kirletiyor..
3- İlklim deşikliğine bağlı değişimlerden kaynaklı, kışın hızla karların erimesi sellere neden olmaktadır, yavaş eriyerek yazın su ihtiyacını karşılamak yerine su ihtiyaçlarına neden olmaktır.
Bütün bunların su kaynaklarımızı azaltan etkisi ortadadır, bunun yanı sıra Dünya bankasına göre Dünyamızın su ihtiyacı 21 yılda bir iki katına çıkmaktadır. Su ihtiyaç oranı nüfus artış oranının iki katı olarak hesaplanmaktadır, 2050 yılında dünya nüfusu 9 milyara su ihtiyacı ise üç katına çıkması beklenmektedir, Bir taraftan kirleterek, diger taraftanda dünyamızı ısıtarak su kaynaklarının azalması göz önüne alındığında önümüzdeki 50-60 yılda dünyamız ciddi su sıkıntısı çekecegi düşünülmektedir.
Akarsu havzaları suyun boru ile taşınması yöntemi yokken genellikle yerleşim yerleri olarak tercih edilmiştir. Yalnız o dönemlerde su o kadar kutsal alğılanmaktadır ki, suya bırakın kimyasal bırakmayı, o tarihlede temizlik için kimse kimyasal kullnamıyordu çünki kimyasal yoktu. Suya herangi bir şey atmak günah sayılmaktaydı, ama günümüze gelince kültürel alğı deyişti kentin bütün atık suları akarsulara verilir oldu. Bu kentin kirlilğini akarsu yatağı boyunca yeryüzüne yaymak demektir.
Şimdi ise Dünya nüfusunun yarısı 263 uluslararası su hafzasında yaşamaktadır, bu havzalarda çevre standartları oluşturulamamış, su paylaşım protokolleri yapılamamıştır. Bu iki olgu sınır ötesine gecen suların ilerde uluslararası sorunlara neden olacağı öngörülmektedir.
Dünyanın 6 milyar nüfusu bugün nehirlerin, göllerin kaynak sularının ve yer altında erşilebilinen suyun %54 ü kullanıyor, yakın gelecekte nüfus artışına paralel düşülerek 2025 yılında bu oran %70 e çıkması beklenmektedir. Kişi başına tüketilen suyun artış hızı böyle devam ederse var olan su kaynaklarının % 90 ına yakınını 25 yıl içinde kullanıyor olma olasılığı yüksektir. Erişilebilir tatlı suların azalmasıyla birlikte artan su ihtiyacı su savaşalarına neden olması kaygısı taşımaktadır.
Yukarda su sorununa yakından baktık, bunlar karamsarlıga neden olmasın temennisiyle çözüm üzerine düşünelim birazda isterseniz.
İlk akla gelen teknolojik çözümler oluyor, deniz suyunun içme suyuna dönüştürülmesi uygulaması bir çözüm yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Şuanda deniz suyundan içme suyu elde etmede lider ülkeler, Arabistan, İsrail, Japonyadır. Dünyada 11 000 deniz suyu arıtma tesisinden %60 ı su açısından fakir olan Ortadogudadır.
İkinci olarak akla gelen ise atık suların yeniden kazanılması, buda arıtma tesisleriyle mümkün olmaktadır. Bu arıtma işinde Singapur örnegi kayda degerdir, atık suyu tekrar içilebilir hale getirmektedir.
Bazıları ise sınır aşan sulara bir deger biçilerek maddi varlık gibi degerlendirilmesini önermekte ve bir işletim sistemi ile kullanımının üretlendirilerek suyun bir doğal ürün olmaktan çıkarılmasını öneriyorlar. Kapitalist ziyniyetler bu düşünceyi hemen gündemlerine almışlardır.
Diger öneriler ise, nüfus artış hızının kontrol altına alınması, kirliliğin azaltılmsı, tarımda ve sanayide kullanılan suların daha verimli yöntemlerle kullanılması, var olan su kaynaklarının daha iyi yönetilmesi ve korunmasını kapsamaktadır.
Suyun önemi kosunda hiç birimizin sanırım terettüdü yok, neden hayatın kaynagıdır, susadığımızda ise ne kadar önemli olduğunu yaşayarak görmüşüzdür, bu hayati önem taşıyan sıvıya, hayat kaynagına gerekli önemi verelim, ilk yapacağımız ise suyun kirlenmesiyle mücadele etmek olsun…. Selam ve sevgilerimle…
Kaynak: CBT-Dergisi-1315 1 Haziran 2012
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|