|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
ULUSAL ÇIKAR, EVRENSEL ADALET BİLİNCİ |
ULUSAL ÇIKAR, EVRENSEL ADALET BİLİNCİ
Ulusal Çıkarlar nedir?
"Milli hedefler"
Toplumun çoğunluğu tarafından benimsenen, onaylanan toplumun genel olarak ekonomik, teknolojik ve sosyal olarak kazancına neden olan durum. Böyle bir ulusal çıkar bilincini toplumsal olarak kültür haline getirilmesi ve uygulanması düşünülen istenilen siyâsetcilerin, egitim kurumlarının ve akademik camianın, sosyoloğların, kanaat öderlerinin tüm sivil ve kamu kurumlarının dikkat edecegi Ulusun yararına olan durumların hepsidir.
"Çıkar" kavramı kişisel ilişkilerde pek hoş karşılanmayan durumsa da kendi çıkarını koruyan ve çevresinin çıkarlarını da adalet içinde koruyan kişisel davranışlar da pekala mümkündür. Aynı şey Uluslar arası ilişkilerde de mümkün görünmektedir. Herhangi bir ticarette her iki taraf da kazanır az emek koyan az, çok emek koyan çok, az sermaye koyan az, çok sermaye koyan çok gibi adil bir anlaşmalarla her iki taraf da faydasını maksimize edebilir. Yani Ulusal çıkar illa da birilerine adaletsizlik yapacağız, birilerini yok sayacağız anlamına da gelmez. Bu ulusal ve evrensel bilinci gelişmiş toplumların yapacağı bir yöntemdir. Zaten ulus dan ötürü evreni, evrenden ötürü de ulusu yok saymak yaşamın gerceklerine de ters düşer. Kısacası Ulusal cıkar evrensel adalet ve ahlak ölçülerini geri plana atmamalı ki evrensel barış tesis edilebilsin. Ahlak ve adalet kişi, kurum, toplum, yada devletlere göre degişmemeli ve ortalama uzlaşıya dayalı bir evrensel Adalet ve Ahlak anlayışı üzerine Uluslararası ilişkilerimizin temel kuralları yaparak Dünya da barış ve huzura hizmet edebiliriz. Yani adalet ve ahlak üzere davranmak uluslar arası ilişkiler de devletlerin öncelikli tavrı olmalıdır.
Bu yukarı da bahsedilen durum istenen durumdur gercekleştirenler de vardır, ama genel durum ise bir ingiliz başbakanının söyledigi şu söz gecerlidir. Britanya İmparatorluğunun ünlü başbakanı Lord Palmerstone'nun 1848'deki şu sözleri gerçeğin katı bir ifâdesidir : "Bizim ezelî ve ebedî müttefiklerimiz yoktur; bizim daimî düşmanımız da yoktur. Ezelî, ebedî ve daimî olan, bizim çıkarlarımızdır ve işte bizim görevimiz bu çıkarları gözetmektir." Bunu böyle dediğimiz zaman alttan alta benim adalet, ahlak ölçülerim yok demektir. Bu zihniyet dünyayı hep kaosa sürüklemiş her kaosdan da güçlü olanlar faydayla çıkmış onlar ulusal kazançlarını maksimize ederken, güçsüz olan uluslar ise ulusal kazançlarını minimize etmek zorunda kalmışlardır. Maksimize eden sevinirken faydalanamayanlar ise üzülüyor ve dünya düzenine karşı güveni kayboluyor ve dünya barışı bozuluyor. Yani ben kazanırken sen hep kaybedersen biri buna razı olmayacak ve karşı çıkarak tepki gösterecek, sesnin gücünle dayattığın anlaşmaları bozacak ve dünya barışı bozulacaktır. Bunun içindir ki öncelikle etkin devletlerden başlayarak ulusal çıkar yeniden tanımlanmalıdır, yani herkes koyduğu emegi ve sermayesi kadar pay alacak daha adil ve ahlak ölçülerine göre bir paylaşım sistemine herkes gönüllü uyacak dolayısıyla da dünya barışı sağlanmış olacaktır.
Bir başka acıdan, ulusal çıkar, milli hedeflerdir, toplum olarak ideallerimiz ve ükülerimizdir. Bu hedeflerin içinde her alanda yapmak istediklerimiz, planlarımız vardır ve bunlara ulaşmak için Milletce topluca çalışırız, işte bu hedefler milli çıkarlardır. Milli cıkarlar ve ulusal cıkar arasın daki fark ise milli cıkar daha çok bizim yapıp ettiklerimiz, ulusal cıkar ise diger uluslar ile olan ilişkilerimiz de ortaya cıkan durumdur. Millet tanımına kısaca girecek olursak bir devlete ve ülkeye vatandaş bagıyla baglı olan herkestir.
Şimdi önümüze milli hedefler koyduk bu hedeflere ulaşmak için hepimiz canhıraş çalıştık, lakin baktıkki aramızda bazıları bu üretilenlerden daha çok alıyorlar burada milli paylaşım sorunu ortaya çıkıyor ki, milli hedeflere ulaşmak için toplumu çalışmaya motife etmek için adaletli bir paylaşım sistemine de ihtiyaç vardır. Yada adaletli payalaşıldığı hissi toplumun fertlerinde oluşturulmalıdır, yoka toplumun çalışma, üretme hevesleri kacar ve toplumsal atalete düşeriz.
Millî hedefler, siyâset /strateji belgeleri ile hedefler oluşturulur ve konur, bu hedeflere ulaşmak için planlar yapılır. Bu planlar ve projeler gercekleştirildikce milli hedeflere ulaşılır ve millet olarak daha çok fayda sağlamış oluruz.
Görüldüğü üzere ulusal çıkarların maksimize edilebilmesi için uzun vâdeli planlara ve projelere dayalı milli hedefler yapılmalıdır, ama bizim coğrafi konumumuzda olaylar o kadar hızlı gelişmektedir ki neredeyse yıllık bazen de 6 aylık hedefler ve degişiklikler yapılmak zorunda kalınmaktadır
Ulusal çıkar veya milli hedefler kadar önemli olan, bu konulan hedeflere toplumun hem zihinzel hemde davranışsal olarak hazır olacak kadar bilinclendirilmesi gerekir ki, toplumun fertleri ister olagan isterseniz olaganüstü durumlarda kimse bir şey söylemeden, gönüllü olarak ulusal çıkarlarımıza ve milli hedeflerimize göre hareket etmeleri sağlanacak milli bilinç kültürün için de var olmalıdır. Yoksa yukarda alınan her karar aşagıda yani toplumda uygulanır ki toplumsal destegi yoksa, toplumsal bilinç oluşturulmamışsa konulan hedeflere ulaşmamız da zorlanırız.
Ulusal çıkar daha çok dış ilikiler de milli hedefler ise daha çok iç siyasal kararlara ve planlara konu olmaktadır.
Vatandaşların olsun siyasilerin olsun Ulusal çıkar ve milli hedefler gibi, vatan, dini inanışlarımız, millet bayrak, M Kemal gibi toplumun ekseriyeti tarafından deger kabul edilmiş olan degerleri milli cıkar, ulusal çıkar gibi adaletten ve ahlaktan yoksun siyasi kararlara konu yapılması öncelikle milli ve ulusal imajımızı zedeler ki hem kendi toplumumuzun hem de dünya toplumlarının güvenini kaybederiz ve kazancımızdan kaybımız daha fazla olur. Bu nedenle ahlak ve adaletle harmanlanmamış hiçbir çıkar bizim çıkarımıza hizmet etmez, kısa vadeli kazançlar uzun vade de kayıplara dönüşür ki bunu hiçbir devlet hiçbir vatandaş istemez sanırım… Toplumsal çıkarlarımızın tekipcisi olmak dilegiyle, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – www.vatandasfikri.com Temmuz 14
Kaynak: Yılmaz Tezkan Makalesi - http://www.haber10.com/makale/2483/#.U85_3ON_tao
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|