YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK SİSTEMİ
Önce şunu netleştirelim, demokrasiyi istiyormuyuz, hemen hemen herkes istiyor, demokrasiler de parlamenter sistem de başkanlık sistemi de var mı, evet…. O zaman sorun nerede?
Sanırım sorun şurada, biz birimizin demokratlığına güvenmiyoruz, demokrasi dışına çıkarlar mı acaba diyoruz, gerçekten de böyle bir niyet var mı, niyetler okumalar üzerinden siyaset yapılır mı, yok… O zaman herkes tartışmalara niyetler üzerinden değil açıkladıkları metinler üzerinden devam etmelidir, yani elimizde bir taslak bir öneri olacak bunu tartışacağız, başkanlık sistemi ama yargı bagımsız mı olacak bağımlı olacak, parlamento ve yargı başkanı nasıl denetleyecek, muhalefetin gücü sistem için de ne olacak, tartışırken de üslubumuza dikkat edeceğiz… Yoksa sorunlu bir bölgede yaşıyoruz, sorunlarımız var, bu sorunları kaşıyacaklar da var, az çok kaşıyorlar da fırsat vermemeliyiz.. Nasıl fırsat verilmez?
Öncelikle demokrasiyi hepimizin istediğine göre, demokratik sistem neyi öngörür? Bunu düşüneceğiz, ister başkanlık, ister yarı başkanlık, ister parlamenter sistem olsun demokrasi içinde olabilirse ki var… Bunu bizde gerçekleştirebiliriz, yalnız, demokrasinin olmazsa olmazlarını unutmamak lazımdır.. Bunlar nedir?
Yargı bağımsızlığı, demokrasinin güçler ayrılığı ilkesiyle neredeyse bel kemiğidir, biz yargının nasıl bağımsız olabileceğini önce tartışalım, sonra bağımsız bir yargı oluşturma niyetimizi ortaya serelim, böylece birbirimize karşıda güvenimiz oluşsun.. Yargıya güven azaldığı iddialarının zirve yaptığı bugünler de bu sorun diğer sorunlarımızı da tetiklemektedir, bu yargı bağımsızlığı sorununun çözümü halin de diger sorunların çözümünün de önü açılacaktır… Demokrasilerde yargı bağımsız olur, nokta…
Yasama dokunulmazlığı, bana göre bağımsızlığı da diyebileceğimiz, yasama organı olan meclis demokrasi için gereklidir, güçler ayrılığının gereğidir, bu ne demektir? Yasmaya seçilen vekilleri vatandaş seçsin demektir, kim seçiyor, vatandaş seçmiyor mu? Önce liderler, sonra vatandaş seçiyor, yani benim kimi seçeceğimi önce lider seçiyor, bunu bilen seçilen vekiller sürekli lideri dinliyor, vatandaşı dinlemiyor mu, dinliyormuş gibi yapıyor… Demek ki yargının bağımsızlığı kadar mecliste vatandaşı temsil edecek olan kişilerin de bağımsızlığı gerekiyor… Bunun için ne gerekir derseniz, sağlam bir parti üyeliği mekanizması ve milletvekili adaylarının ön seçimle belirlenmesi gerekir… Vatandaşın seçme hakkını sakatlayan bu durum demokrasiye uygun değildir, adayların demokratik bir yöntemle seçilmesi demokrasinin gereğidir… Nokta…
Baraj sistemi, demokrasiyi kadük hale getirecek kadar yüksek, %3 hadi bilemedik %5 olmalı, ayrıca bu yüzdelere yakın oy alan partinin liderine Meclisin yolu Türkiye milletvekilliği aracılığıyla açılmalıdır… Mecliste her oy veren vatandaş ancak böyle temsil edilebilir… Temsili sistemi sakatlayan yöntemler demokrasiyi de sakatlar, bu kadar sakatlık üzerine demokrasi temeli nasıl atılsın? Temsili demokrasiler de vatandaşın düşünceleri, oylarıyla meclise yansımalıdır, nokta…
Sonra millet yaparsa olur mantığı ters bir mantıktır, sistem dışına çıkmak isteyen kişilerle sistem içinde kalmak isteyenler var diyelim ki, sistem dışına çıkmak isteyenler de %32, istemi isteyenler de %30 geriye kalanlar da ilgisiz, şimdi bu sistem dışına çıkmak isteyenler demokratik sistemle oylayarak demokratik sistem dışına çıkabilirler mi? Yok, çıkarlarsa ne olur? Ne olacak çatışma olur, çatışma ne demektir, Irak da ve Suriye de, Libya da görüyoruz, burada da yaşamak istemiyoruz, bu nedenle çatışmayı göze alan fanatiklere mikrofon vermemek lazımdır… Ben şahsen göze alamıyorum çatışma ne demektir Suriye de görüyorum, yaşananlar canımı acıtıyor..
Son olarak Demokrasiler özgülüklerin önünü acarken, denetimin önünü de sonuna kadar açar, biz de yönetenler, yönetimler denetimi pek sevmezler, hatta kendilerine hakaret sayarlar… Yoksa bana güvenmiyormusun, beni sen mi denetleyeceksin, ben yaparsam en doğrusunu yaparım, sen de kim oluyorsun ki beni, bizim adamı denetleyeceksin? Biz oy verdik arkadaş seçtiğimiz adama güveniyoruz, ne denetlenmesi derseniz, demokratik yönetim işi güme gider… Demokrasi hukuki olarak yargının ve siyaseten, muhalefetin denetimi olmadan, demokrasi olmaz derim, nokta…
Bütün bunlar yapıldıktan sonra Anayasa ister başkanlık istemini içersin, ister parlamenter sistemini, demokratik hukuk sistemine dayalı anayasayla sistem tıkır tıkır işler... Biz demokrasi dendiğin de bizim parti, bizim liderin kazanmasını anlıyorsak, kendi alanımızı genişletme sanıyorsak demokrasiyi yanlış anlıyoruz derim… Oysaki demokrasi, devletin gücünün paylaşılmasına, bu güçlerin birbirini denetlemesine, bu denetim anında karşılıklı alanlara saygı duyma sisteminin adıdır… Biz bu sistemi iyi işletirsek sistemin nimetinden yararlanırız kötü işletirsek, külfetini çekeriz… İyi işletmek dileğiyle, demokratca günler dilerim, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 22.10.16 – vatandasfikri.com
|