MİLLİYETÇİLİK ÜZERİNE KISA DÜŞÜNCE
Milliyetçilik: Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı, ulusçuluk, ulusalcılık, nasyonalizm gibi… Halkçılık: Halkın yararı için uğraşan kimse, Ulusalcılığın karşılığı TDK sözlüğü direk milliyetçilik vermiş yani Milliyetçi=Ulusalcı demiş…
Ayrıca birde kişi milliyetçiliği var, lider milliyetçiliği desek milliyetçiliğe hakaret olacak ama var… Lider kutsama veya lider sevicilik diyelim… Sonra meshep ve tahrikat aidiyeti üzerinden gerçekleştirilen bir anlayış var, daha sonra hemşericilik, daha sonra particilik üzerine bir çok grupçuluk var… Adam biri şunu diyor, ben şu ilin milliyetçisiyim diğerleri benim için önemsiz, ondan sonra gelir diyor bu ne demek ben bu ilden başka il tanımam diyor, kargadan başka kuş tanımam demek gibi… Birde din üzerinden Ümmet anlayışı var ki, bu daha geniş gibi dursa da karşımızdakilerin bizi ümmetinden (Milletinden) saymadıkça anlamsızlaşmaktadır… Şimdi bunlar olamaz mı, olur ama bunu yaparken, kendi aramızda dayanışma sağlarken diğerlerine adaletsizce, ahlaksızca davranma hakkımızın olmadığını bilirsek tabiki bu anlayışlar olabilir… Bir üst kimlik olarak vatandaşlığı kabul edersek aşağıya doğru bunlar fitneye neden olmadan yaşanabilir… Bir toplumsal yaşayış da nedenimiz ne olursa olsun en büyük fitne adaletsizlik ve ahlaksızlıktır, bu iki şey kutsaldır diğerleri buna tabidir… adaletsizlik ve ahlaksızlıktan uzak durmadıkça toplumsal sorunlarımız, sorun çıkaranlarımız hep olacaktır… Biz genel olarak iki uçta düşünüyoruz, onun içinde çok hata yapıyoruz, ülkemiz, vatandaşlarımız sürekli sorun yaşıyor, sürekli bir kaygı ve gerilim içinde kalıyoruz… Neden acaba?
Biz kendimizi bir gruba ait hissederken, diger grubu düşman ilan ediyoruz da ondan oluyor olmasın? Diyelim ki o gruba karşı kinimiz var, nefretimiz var nedeni nedir acaba? Bu soruyu da geçtik, iman ediyorsak, çoğumuz ettiğimizi söyleriz, iman etmek neyi gerektirir? İman ettiğimiz kitaba göre davranmayı kitap ne diyor, “kininiz, nefretiniz adaletsizliğinize neden olmasın” diyor… Biz iman ettiğimiz kitabın ilkeleri gereği davranmıyorsak, iman etmiş olur muyuz? Bunu da geçtik, ben geçtik diyorum toplumumuzun davranışına bakarak bunu diyorum, yoksa gecelim demiyorum, ilkeleri degerleri geçtikçe sorun yaşıyoruz diyorum… Kişi, yani lider abartmalarına dayalı, davranışlar sergileyenlere bakıyorum, tabirimi hoş görün lideri için kendi grubundan 100, karşı gruptan 500 kişiyi liderine kurban eder… Kurban ne için edilir bilmeden, ne kurban edilir bilmeden….
Etnik milliyetçiliğin fitnesini hala yaşıyoruz, bir bölüm kendini bilmez silahı almış daga çıkmış ben şunların haklarını savunuyorum diyor… İşte burada benim kafamda şu düşünce devreye giriyor, biz vatandaşlarımıza, insanlarımıza vatandaş hak ve hukukuna, insan hak ve hukukuna dayalı eşit haklar vermezsek birileri onları kandırır daga çıkarır toplumsal barışımızı bozar… Veriliyor diyenlere sözüm şu, son on yılda A, partisinden işe 10.000 kişi girerken B, partisinden kaç kişi işe girdi? A partisi mensupları devletten cayır cayır ihale alırken B partisinin mensuplarının devleti değilmiş izlenimi yaratılmış olmaz mı? Onlara adaletsizlik yapılmış olmaz mı, adaletsizliğin fitne nedeni olduğunu bilmez miyiz? Fitnenin adam öldürmekten daha kötü olduğunu dinimiz bize öğütlemez mi? O zaman ne yapmalıyız?
Devlette, kamu da kamusal alanlarda bir davranış söz konusu ise, hizmetten yararlanma, ihale verme, işe girilmesi, işin niteliklerine uygun liyakat sahibi tüm vatandaşlara acık olmalı yetmez, eşit davranılmalıdır.. Davranılıyor mu, bunu iktidar sahipleri, iktidar imkanlarından yararlananlar daha iyi bilir onlar cevaplasın… Burada ekseriyetle biz Türkler yaşarız, bu devleti biz kurmuşuz, ama şunu unutmuşuz devlet vatandaşlık esaslarına göre kurulmuştur… Bu devlete vatandaşlık bağıyla bağlı herkes, aynı millettendir bunu bilmedikçe, böyle davranmadıkça milliyetçiliklerimiz sorun çıkarır!!! Birde milliyetçilerin kendi aralarında nüans farklılıkları nedeniyle tartışmaları var ki… Buda bana ilginç gelir, mesela biri ulusalcıyım der, diğeri yurtseverim der, diğeri ülkücüyüm der, öbürü halkçıyım der… Yurdun için de Yurttaş, Ulusun içinde millet milletin içinde halk yok mu? O zaman şöyle diyelim Dünya İçinde İnsan ve Yurt vatan, Vatan Yurt içinde Vatandaş, Millet, ulus, halk, halk içinde de biz yaşarız bilinciyle, mutlu yaşamaları için, yaşamak için çalışmak dileğiyle… Daha söz bitmedi ama 634 kelime olmuş bakın yazı yine uzadı, siz bana uzun yazıyorsun diye kızıyorsunuz ama.. Alın işte küt diye kestim yazıyı, kafamdaki düşünceler tam olarak yansımadı olsun sağlıklı milliyetçilikler ve yaşamaklar dilerim… Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 3.2.19 – vatandasfikri.com
|