TERÖR!
Teröre lanet, Barış İçin Vatandaş Sorumluluğuna Davet…
(Terör Örgütü Vatandaşı Esir Aldı, Yaşam hakkını yok Sayıyor, Hayatını Çekilmez Hale Getiriyor)
Terör bizi en çok yoran enerjimizi emen bir olgudur, bunu vatandaşlarımız saydığımız birilerinin yapması olaylara müdahaleyi daha da zorlaştırmakta, uzun süren bu mücadeleler de halkla iç içe olan teröristlere karşı bazen vatandaş zara görmesin diye mücadele zafiyeti doğmaktadır… Devlet ve hükümet olayı çözmek için barış sürecini başlatmış… Bu barış sürecinde silah bırakması varsayılan örgüt, daha çok silah ve silahlı terörist temin etmiş, olaylar bitecek derken daha da artmıştır. Bu dönem de devletin eli kolu adeta bağlanmıştır, barış samimiyetimizi gösterelim derken, örgüt bu barış sürecini savaşa hazırlık sürecine dönüştürmüştür. Olaylar da geldiğimiz nokta hiç de iç acıcı değildir, vatandaşlarımızın yaşadığı bazı kentlerimiz de mahalleler yaşanmaz hale gelmiştir.
Bazı şehirlerimiz de, örgüt sokaklara hendek kazmış, bomba tuzakları kurmuş, mayınlar döşemiştir. Ayrıca halkla iç içe giren teröristlere karşı mücadele daha da zorlaşmış, terör örgütü adeta vatandaşı çoluk çocuk demeden kalkan olarak kullanmaya başlamıştır. Bu örgüt en kirli savaş örneklerini sergileyen terör örgütlerinden biri olduğunu göstermiştir. Camilere, tarihi binalara, ambulanslara bile saldırarak sınırsızlığını vahşiliğini göstermiştir. Bu örgüte karşı devletimizin güvenlik güçleri adeta iğneyle tünel kazarak teröristleri silah bırakmaya, teslim olmaya zorluyor ve bunu yaparken de vatandaşın güvenliği için sokağa çıkma yasağı uygulayarak vatandaşını çatışmalardan korumaya çalışmaktadır… Terörsitleri kaldıkları yerler de, teslim olanları teslim alma olmayanlarla da silahlı mücadele yolunu seçerek, güvenlik güçlerimiz can hıraş mücadele etmektedir. Mücadelelerinde başarılar diler, bu mücadele de şehit düşenlere rahmet, yakınlarına da sabırlar dileriz. İşin diğer bir yanı ise uluslararası örgüte bakış değişmiş, bu durum da örgütün elini güçlendirmiştir.
Suriye deki sorun nedeniyle bu terör örgütü uluslararası destek bulmaya başlamış olması örgüte kendine güveni artırmış, barış sürecini adeta tek taraflı rafa kaldırmış terörist faaliyetlerini tekrardan tırmandırarak başlamıştır. Uluslararası desteklerin bazıları, üstelik de bizimle dost varsayılan ülkeler tarafından yapılan yadımlardır. Yapılan yardımların içinde agır silahlar da bulunmaktadır, bu silahların bir bölümünü Türkiye ye taşıdıkları bilgileri gelmektedir. Bu yardımların orada ki terör örgütü İŞİD le mücadele ettiği için başka bir terör örgütü PKK, uzantısı olan PYD ye yapılan yardımlardır. Bu yardımlar İŞİD le mücadele için yapıldığı söylenmektedir… Üstelikte bazı Stratejik ortaklarımız, bize ve bizim politikalarımıza karşı olanlar bu örgütü desteklemekteler ve örgüt de Kürt halkı adına mücadele ediyoruz diye adete Kürt vatandaşlarının yaşadığı bölgeyi yaşanmaz hale getirmekte ve bu bölgede ki vatandaşlarımız, sivil kamu görevlileri de dahil olmak üzere şehirler boşalmaktadır. Şimdi Kürt vatandaşlarımıza soruyoruz?
Kürtler daha çok hangi bölgede ve hangi şehirler de yaşıyorlar, olaki kurulacak bir Kürt özerk bölgensinin diğer bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımıza genel bakışı nasıl etkiler? Bu sorun iç savaşa dönüşürse, ülke ve vatandaşlar olarak ne kazanırız? Artık uluslararası bir maşa, taşeron örgüt olan bu örgüte karşıu durma zamanı gelmedi mi? Terörkolik olmuş bu örgüte öncelikle siz dur demelisiniz… Bu örgütten hepimiz zarar görüyoruz, ama daha çok o bölgede yaşayan vatandaşımız Kürtler zarar görmektedir. Evlerinize el konuyor, kim koyuyor örgüt, sokaklarınıza çıkamıyorsunuz neden örgüt mayın döşemiş, hendek kazmış, bu durum örgütün silah zoruyla Kürt halkını ve dolayısıyla bizi teslim alması demektir.
El birliği ile Kürt halkını bu esaretten, bizi terör belasından, bu kanlı terör örgütünün elinden kurtulmamız lazımdır, evet Kürtler ve Türkler zaman, vatanımıza sahip çıkma zamanıdır, bu terör örgütüne dur deme ve bunlarla mücadele zamanıdır… Yoksa uluslararası sorunlar, iç sorunlar Allah korusun vatımızın bekası, Milletimizin, vatandaşımızın gelecek sorununa dönüşür ki Allah göstermesin…. Allah bize ayetiyle şu mesajı vermektedir, siz düşüncenizi, davranışınızı değiştirmedikçe biz, sizinle ilgili kararımızı değiştirmeyiz demektedir… Biz 30-40 yıldır terör örgütünün esiri olduk, kimi demokratik mücadele dedi, kimi bizim çocuklar dedi tarafsız, seyirci kaldı, kimi ülkemizi güçsüz düşürmek için destekledi, artık bu olayı bitirmek üzere meydanlara inelim barış için çalışalım, barış için çalışanları destekleyelim… Bunu öncelikle en çok zarar gören Kürt vatandaşlarımız yapsın, yapalım.. Biz barış için çalışalım teröristlerle devletimiz mücadele eder, barış için çalışanlara başarılar dileyerek yazımıza son verelim…
Sonuç gelinen nokta da gençlerimiz, askerlerimiz, polisimiz öldü, ölüyor, ne dağlarımız da, nede sokaklarımızda barış huzur var, gezemiyoruz… Kalkınma ve zenginleşme için harcayacağımız kaynakları, enerjimizi birbirimizi dövmek için harcıyoruz. Bu terör örgütü birbirimize düşman ediyor, böyle nereye kadar gideceğiz, devlet kadar biz vatandaşlar da bu örgüte karşı durun diyeceğiz, ama elimize silah alarak değil, barışa zorlayarak… Herkes en yakınındakine yeter bu millete çektirdikleriniz, artık silah işini bırakın demokratik yöntemlerle siyasal olarak mücadele edin dememiz gerekiyor… Barış için herkes gerekeni yapmalı, bölge halkı terör örgütünün elinden çocuklarını kurtarmalı ve gerekeni yapalım ki ülkemize barış huzur refah gelsin… Teröre lanet edelim, barış için herkesi vatandaş sorumluluğuna davet edelim… Barış ve refah isteyenler el kaldırın… Ne kadar çoğunlukmuşuz meğer, tükürsek terörü tükürüğe boğarmışız meger… Barış ve mutluluklar dilerim…
Kaynak: Enfal Süresi 53 ---- Rad süresi 11
|