HAYRAT AĞAÇLARI
Biz toplumda yaşayanlar bencilleşmezden evvel hayrat ağaçlarımız vardı, tek hala var, biri bu hayrattır dediğinde ondan kim yerse yesin, izin almasına gerek kalmazdı… En sevdiğinde yer, en sevmediği de, kurtta, kuşta yer, köpeklerde yer ve böylece sevaba girdiğini düşünerek ahirete, geleceğe hazırlanarak iyi insan, iyi vatandaş, iyi komşu olarak iyi bir dindar olduğunu düşünebilir… Hayrat’a bakalım mı, geniş anlamıyla nedir dersek, kelime anlamıyla inceleyelim mi?
Hayrat, Sevap kazanmak, toplumsal, fayda sunmak için yapılan iyilik, insanların yararlanması için yapılan okul, çeşme, hastane kamusal hizmet yapacak tesislerin, hizmet binalarının yapılarak.. Hem toplumsal bir hizmet/fayda üretilmesi, hemde sevap kazanılarak, hesap gününe hazırlanılması için yapılacak canların yararlanmasına sunular hayratlardır.. Ben bizim köyümüzde bunu yaşadım, hala azda olsa bu gelenek devam eder… Bu hayratları yapanlara, bu geleneği yaşatanlara bizde teşekkür ederiz… Şuan çevremize baktığımızda hayrat görebiliyormuyuz?
Mahallenize/Köyümüze baktığımız da hayrat görebiliyormuyuz, yada eskiden yapılanları yaşatabiliyormuyuz, kaç hayrat çeşmesi akıyor, kaç hayrat ağaç bakımı yapılmadığı için kurudu, kuruyor, kuruyacak? İnsanların hayatını kolaylaştıracak basit, köprüler ve yollar vatandaşlarca yapılıyor mu, yapılanlar korunuyor, hala kullanılabiliyor toplum için fayda üretebiliyor mu? Bizde conuğun Mehmet Dayının tutu, lobcunun Alinin çeşmesi, dadonun Hatiğin tutu, Sarı Mahmut’un hayrat ağacı gibi adımızın yaşayacağı hizmetler yapmak insani görev bilincidir, bunlar biz bu dünyadan göç ettiğimizde bile bizim ismen yaşamamıza neden olurlar…
Bunlar yoksa, bu bizim eksikliğimizdir, bu eksikliği gidermek her vatandaşın, her kişinin, her dindarın görevidir, bu görev bilincine dayalı olarak biz görevimizi yapıyormuyuz? Yok demek zorunda kalıyorsak, bizde bunu düşünelim, bu eksikliklerimiz giderelim, derim… Farklı yaşam tarzlarını tercih etsek de buna bakışımızı değiştirmemelidir..
Hayır, hasenat işlerine insani olarak baktığımız da, kendinin ve olan bitenin farkında olan insan başka canlıların ihtiyacını karşılayacak ahlak ve erdemi gösterecek seviyede olgunlaşmalı değil mi?
Vatandaş olarak, vatandaşlarımızın yararlanacağı hayratlar yapmanın zevkini, mutluluğunu neden yaşamıyoruz anlamış değilim!?
Bir Müslüman olarak şu sözün gereklerini yerine getirmemeyi hiç affedemem, “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır”(hadis-i şerif)” Bu söz üzerine hala hayır hasenat yapmayan Müslüman varsa, dönsün imanı üzerine düşünsün kendine gelsin, gelelim, bakın, bakalım bu sözde ki mesajı iyi okuyun, okuyalım, vatandaşı, milleti, ümmeti için değil insan için hayır hasenat işleri yapsın, yapalım… Mart ayı hayrat ağaç dikmek için tam zamanı haydi hayrat ağaçlar dikmeye, hayır yapmaya…
Yapalım ki, dünya, ülkemiz, mahallemiz, köyümüz imar edilsin, edelim, etmek dileğiyle, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com … 25.3.21
Kaynaklar
2* https://sozluk.gov.tr/
|