|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
BARIŞ SAMİMİYETİ, SAVAŞ AHLAKI |
BARIŞ SAMİMİYETİ, SAVAŞ AHLAKI
AGITLARIN DİLİ YOKTUR ACISI VARDIR, ANALARIN YÜREGİ AYNI DİLİ KONUŞUR!!
Türk ve Kürt anaların agıtı karışıyor, siyasetciler barışamıyor, siyasetcilerin için barış da, barış masasın da olmaktadır. Bu nedenle barış kararı alanlar savaş alanların da olmamalıdır, benim izlenim ise elinde silah ben masayı dagıtacağım tehtidi ile barış olamaz, el de silah kolay kolay barış kararı alınamaz. Ölenlerin yakınları acıyı daha siyasetcilerden daha derinden hissetmekte ve bu acı düşen ocaklar da canları, yürekleri yakmaktadır. Sadece barış degil savaş samimiyeti de olmadığını görüyoruz, silahsız insanların eşleri çocukları yanın da savaş alanlarında degil alış veriş yaparken saldırarak öldürülmesi savaş samimiyetinin ve ahlakının da olmadığını gösteriyor.
Savaş veya barış samimiyeti, ahlakı, insan olmanın geregidir… Fikri Adil
Bunu şu şekil de degerlendirisek daha iyi anlamış oluruz, savaş mı var ilan edilsin, barış mı var ilan edilsin ki taraflar silahsız insanların öldürülemeyecegini bilsin… Üstelikte bu olayların tam barış konusun da %95 ilerledik ama kalan %5 ise en zor yanı diyen bir hükümet yetkilisinin sözleri daha haber niteligini korurken, alışveriş yapan silahsız askerleri arkadan, alcakca kurşunluyor birileri… Hepimiz şaşırıp kalıyoruz, böyle bir an da barışdan bahsetmek de hem ben, hem kamuoyu hem de hükümet zorlanıyor… Buna rağmen, devletin silahlı güçünü kullanıp kullanmama kararı veren hükümet sağduyulu davranıyor ve Başbakan Davutoğlu, barış süreci devam edecek diye acıklama yapıyor ve içleri kan ağlaya ağlaya barış sınavından, samiyetinden TC Hükümeti geçti…
Ya kürt siyasetcileri yine aynı boruyu öttürdü, her zaman ki gibi sokagın ve kandilin borusunun sesinin gerisin de bir silik ifadeler kullanıldı… Sokak olayları için Altan Tan, dan çok ciddi bir öz eleştiri geldi, bu eleştirinin bir benzeri ve daha kamuoyunu tatmin edecek bir şekil de HDP, komple bir öz eleştiri yapmalıdır… Barşın sesini kısmayalım, savaş tam tamları çalmayalım Hükümetin gösterdiği samimiyeti hepimiz ve Kürt siyasetciler de göstersin…
Daha 5 yıl geriye gidelim bugün konuştuğumuz, tartıştığımız şeylerin hiç birini tartışamazdık, dil ve diger dogal haklar üzerinde ki baskı kalktı, bölgede yaşayan TC vatandaşları devletin luzumsuz baskılarını hissetmez oldu ve daha yeni yeni degişikliklerle ve gelişmelerle bölge insanının istekleri yasalaştırılmaya devam etmektedir… Buna rağmen sokak olayları ve şehitleri olması kabül edilir bir şey degildir… Kürt siyasal hareketi bu mesele üzerin de dikkatlice düşünmeli ve barışın korunması için geregini yapmalıdır.
Öte yandan Kürt siyasetcilerin, Uluslararası güçlerin gazına geliniyor gibi bir duyumlar var ki, genel olarak anti emperyalist siyasi hareket olmasına rağmen vatandaşı olan ülkeye rağmen uluslararası güçlerle aynı karede durmak Kürt siyasal hareketine bir şey kazandırmaz.. Bu uluslar arası çıkar odaklarından da barış destegi beklenemez…
Hangi acıdan bakarsak bakalım, barış samimiyet işidir, savaşın da bir ahlakı vardır, barış güven işidir son zamanlarda kamuoyunun ve hükümetin güvenini kaybeden Kandil, HDP dir ve barışı bozan, masadan kalkanı tarih yazacak ve kimlerle anlaşarak kalkıldığını tarih kayıt edecek, yarına miras kalacaktır.
Evet, Şerif Hüseyin'i tarih kaydetmiştir, ne kötü bir kayıttır, Muafiyeyi tarih kayıt etmiştir, ne kazanırsan kazan muafiye ve yezit gibi 13 asır sonra bile lanet okunan birileri olarak anılması, ben böyle bir hainlikle anılacagıma yaşamam daha iyidir. Bu nedenle barış için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Evet, anaların agıtlarının dili aynıdır, analar dille degil yürek acısıyla agıt yakar, bir ananın Kürt veya Türk olması önemli degildir… Acı yaşamaması önemlidir ve siyasetcilerin anaların yüreklerini ağlatmamak gibi bir sorumluluğu vardır…. Barış için gözlemcilik yapacak bir üçüncü göz mutlaka yerli olmalı ve aydın, kanaat önderi eski siyasetciler (Örnegin Hasan Celal güzel) den oluşan bir barış sürecini izleme komisyonu, akil insanlarından da oluşarak izlenmesi, barışa katkı sağlarız düşüncesiyle… Barışın sesinin daha gür çıkmaya başlayacagına inanarak, barış için çalışmalıyız.
Sadece siyasetcilerin mi, yok hepimizin sorumluluğu vardır ve barış için hepimiz çalışmalıyız… Savaşacaksak da savaşın ahlakına uymalıyız, En kötü barış en iyi savaştan iyidir… Barış için de yaşamak dilegiyle selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek --- Ekim 14 --- www.vatandasfikri.com
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|