SİYASAL TERCİH Mİ, EKONOMİK TERCİH Mİ?
Biz bazı siyasi tercihlerde bulunuruz, aslında nasıl bir ekonomik model uygulanacağını da tam bu noktada tercih etmiş oluruz...
Örnek vermek gerekirse, önce ekonomi modelleri üzerinden örnek verelim, sonra partilerin ekonomik model tercihlerine bizim de parti tercihimize bakalım mı?
Devletci ekonomiler, bunlara sosyalist, sosyal demokratların ülkelerin de rastlanır bazı otoriter devletlerde bu model kısmen uygulanır..
Liberal ekonomi, buna serbest piyasa denir, devlet ekonomik sektörlerine çok müdahil olmaz, ancak denetleyici ve düzenleyici olarak bulunur...
Karma ekonomi modellerin de ise daha çok sosyal demokrat ekonomi politikalarında temel ihtiyaçların dışındaki alanlarda ve gelişmekte olan ülkelerde uygulandığı görülür.. Dini ekonomik modeller olduğu iddia edilsede, dinler sosyal hayatı hayır işleri olarak görür, hayrı ise gönülülüğe baglı olduğu için ekonomik hayatta eşitlikler devam eder...
Dünya o hale geldi ki ekonomik eşitsizlikler en üst seviyeye ulaştı, örnek vermek gerekirse en zengin 140 kişinin mal ve serveti dünya nüfusunun yarısının mal ve servetine denk gelmiş durumda.. Bu durumu göre, göre biz hala liberal ekonomiyi savunacak olursak... Önce dünyanın ekonomik dengesini, sonra sosyal dengesini, sonra siyasal dengesini, en sonunda da toplumsal barışını bozarız... Emin olun kendi ülkemizde de durum çok farklı degildir... O zaman bize düşen nedir? Bu adil olmayan durumu düzeltmek için harekete geçmektir, bunu nasıl yapabiliriz?
Bunu devlet ve siyaset, aracılığıyla yapabiliriz, nasıl mı, devletimizin Anayasasında zaten sosyal devlet yazıyor... Sosyal devlet ne demek vatandaşlarının temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir ekonomik model tercih eder ve bunun uygulanması için hukuki, ekonomik düzenleme yapar... Bunları kim yapar seçtiğimiz siyasal parti, uzun süredir liberal politikaları tercih eden sag hükümetler devletimizi idare ettiği için, her hükmet kendi sermaye tabanını yaratma cabası içinde olduğu için, ne yazık ki ülkemizde ki eşitsizlikler daha da artmış, artmaktadır... Şimdi ise tam da sosyal devlete ihtiyaç duyulduğu andır, çünkü ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalınmıştır... Ne yapılabilir dersek?
Nasıl para basarak araba ve ev kredileri ucuzlatıldıysa, yeni kaynaklar yaratılabilir, var olan kaynaklar bu alanda kullanılabilir... Bu kaynaklar nedir?
130 milyar TL işsizlik sigortasında kaynak olduğu söyleniyor, öncelikle bu fon amacı için kullanılmalı ama, iş bulamamış, hatta hiç çalışmamış, ara gündelik işleri ise göçmenlerin aldığı bir iş ortamı oluşmuş, oluşmasına izin verilmiş... Buna rağmen işsizlik sigortasından yararlanmayı 180 gün çalışmaya baglarsanız, fonu sadece hesaplarda tutarsınız fonun amacı işsizlierimize yardım etmektir... Edilsin lütfen... Sigorta sistminde vatandaş yok, saglık sigrotasını ödeyemiyor, kirası var, yol parası var, elektirigi var, dogal gazı var, ekmegi, peyniri, yumurtası, yagı, tuzu, şekeri aşı var, giyimi kuşamı var, çocukların egitimi, giyimi, var, var oğlu var gelir var mı? Yok gelir neden yok?
Şeker fabrikalarını sattık, tekel fabrikalarını sattık, EBK, SEK, SüMERBANK, Türk Telekom, Petrol Ofisi, Tüpraş bu listeyi uzatabiliriz, bunun yerine 70-75 milyar dolar özeleştirmeden para geldi, bunlar ne yapılması gerekirdi, ne yapıldı?
Örnegin iletişim Şirketi olan telefon idaresi satıldı, ne yapılması beklenirdi, dahası ne yapıldı, bence, eski model bir arabanızı satınca daha iyisinin alındığını kişisel ekonomimizden biliriz... Evde de durum aynıdır, ama kamu ekonomisinde durum 70 yıldır farklıdır, yapılmaz satılır, özel şirketlere, uluslararası şirketlere ticari alan acmak için devletin, kamu kurumlarının bu kadar her alandan, saglık ve egitimden bile çekilmesi normal mi? Bana göre benim ekonomik tercihlerimize göre anormal... Size göre normalse, bu ekonomik modeli tercih eden siyasi partileri tercih etmeye devam edecegiz? Bu arada 50 bin yap satcı müteahhit yaratıldıysa, bunların hepsi 800 bin TL lik arabalara biiniyorsa, buna 10 bin kamu makam arabası eklenirse... Kücük bir hesap yapın bu paralar ekonomik piyasaya girmiş olsaydı, yok yok yarısı girmiş olsaydı.. Ben anlaşılması için olayı kücülteyim, ilçem Tosya ya gideyim... İlçem de en az 350 lüks araba varsa, bunları 500 bin liradan hesaplamış olsam...
350 carpı 500 bin eşittir 175 milyon eski parayla trilyon, bunun yarısı 87.500.000 TL eder, bunu 40 yıl Tosya ekonomisine vermiş olsak... Yılda 2 milyon 187 bin 500 lira piyasaya girmiş olsa, ilçemizin ekonomisi nasıl olurdu.. Yapılan alt üst, kamu binaları yerine tarıma ve sanayiye üretim için teşvik verilse nasıl bir ekonomik gelişme olurdu... Bunu genişletin Ülke geneline yayın... İşte geldiğimiz sonuc bu, buraya kim getirdi, herhalde muhalefet partileri!!
Her neyse ekonomik eşitsizlik var görülüyor, bunlar sosyal eşitsizliklere neden oluyor, bunlar sosyal sorunları tetikleyebilecek boyuta evrilmek üzere... O zaman sosyal politikaları tercih etme zorunluluğu dogmaktadır.. Hükümet bunu tercih etmezse, daha sosyal adaletci bir hükümet görevlendirmek ise vatandaşın sorumluluğundadır.. Herkes sorumluluğunun bilinciyle hareket etmesi dilegiyle, ricasıyla selam ve sevgilerimle..
Hüseyin Benek –vatandasfikri.com – 16.9.2020
|