İKTİDAR MI, TÜRKİYE Mİ?
Siyasal partiler iktidara gelemeye ve geldiklerinde iktidar kalmaya çalışırlar, bu çalışmada sınır nedir?
İktidara ulaşma zaferi için her yol mübah mıdır, iktidar kalmak için her şey yapılabilir mi? Ben bakıyorum da siyasilerimize bir birlerini hain ilan ediyorlar, soru şu senin hainin kim kimin hainisin sen? Devam ediyorum aklı evvel bir siyasetcinin siyasetdaşlarına tavsiyeleriyle…
700 ton altın varmış, Merkez bankasında rezerv varmış satın seçimden sonraya gelecek hırsızlara bırakmayın, bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır, bu nasıl bir iktidarda kalma hırsı anlamış degilim, her neyse devam edelim…
2017 de seçimden önce 200 milyar lira ucuz kredi dagıtıldı ev araba fiyatları uctu kime yaradı, artık kimse ev ve araba alamaz hale geldi, şimdi 200 milyar lira daha borçlanma yetkisi alındı, kaç milyar lira kredi dagıtılacak kredinin ucuzlamasına, faizlerin düşük olmasına, vatandaşın borçlanma cesaretine baglı, kim kredi kullanacak? Ne için kredi kullanılacak, bu krediler tüketime ve dövize giderse ne olacak?
Hükümet yetkilerinin 29 Aralık 2022'deki açıklamalarına göre, 200 milyar liralık desteğin 4 milyar liralık kısmı olan teknoloji destek paketini devreye alıyor. Teknoloji destek paketine eyvallah, üretim için eyvallah, da ne kadarı tüketime, bu tüketimde ne kadarı ithalata gidecektir, tam belli degildir…
Ayrıca enflasyonun nedeni nedir derseniz, para arzındaki aşırılık derim, mal ve para arasında ki para lehine oluşan demgesizlik derim.. Örnek vermek gerekirse piyasa üretim gücümüze dayalı olarak beş mal var, piyasada beş lira olursa mal başına tüketim için 1 lira düşer.. Piyasada yine beş mal var, bu sefer piyasaya 7,5 lira verdik mal başına 1,5 lira tüketim için para var demektir… Birde faizler düşük tasarrufa özendirmiyorsa finans sistemimiz o zaman tüketim cılgınlığı içine girilir.. Bu tüketim yerli üretimle karşılanıyorsa sorun yok, ya ithal ürünle karşılanıyorsa, dış ticaret zararları, acıklarına dayalı olarak, o zaman döviz sorunumuzda ortaya çıkar… Bu dış acıkları dış borçla kapatırız, dış borç demek başka toplumlara faiz ödemek demektir, birde onlardan aldığımız borçlarla onlardan mal alıyorsak ki, öyle oluyor… Aldığımız mal için borç, borç için faiz derken, bu sefer ana borcu/parayı ödemek için de borç alır faiz öderiz ki… Bir süre sonra sadece borç ve faiz için çalışmaya başlarız, bu savurganlıklarla.. Konumuz neydi, seçim kazanmak mı, iktidar mı Türkiye mi?
Dünyaya bakın (Suriye, Irak, Libya, Mısır, Tunus) en önemli fitne nedeni nedir dersek, göreceksiniz k, iktidara gelme ve iktidarda kalma hırsının nenden olduğu fitnedir, İslamın ilk zamanlarında da yanı bu fitneler yaşanmıştır, yaşanmaktadır… Demokratik seçimler iktidar hırsından dogacak fitnelerin engelleyicisidir, o zaman iktidar mı, toplumu, dersek toplum der aklımız, yoksa toplumsal denge bozulursa iktidarınızda işe yaramayacaktır. Dönelim ekonomik olmayan seçim ekonomisi kararlarına… İktidar mı, Toplumsal Huzur mı?
Bütün kaynakları seçimden önce vatandaşlar ekonomik olarak kendilerini iyi hissetsin diye harcamak, bir emekliye iki çalışan düşerken herkesi emekli ederek 1,7 çalışana 1 emekli düşer hale getirmek, piyasayı paraya boğmak ama bu paraların enflasyona neden olmaması için zincir marketlere baskı yapmak… Ekonomik mantıkdan uzaklaşmaktır.. Borç Ekonomik olarak gelecekten yemektir, gelecekteki geliri alacaklılara tahsis etmektir, ya gelir yoksa, ekonomik olarak intihar etmektir.. Son soru ekonomik dengeleri iktidar için bozmaya deger mi, ya iktidarda mevcut hükümet kalırsa, şimdi bu kararı alan ekonomi yönetimleri ne yapacaklar hiç düşünmez mi? Aynı şeyi İstanbul belediyesinde de yapıldı, seçim iptal edildi o iki seçim arasında ….
İki seçim arasın baya kişi işe alınmış, ihaleler yapmış borçlara borç katılmış gelen yönetim meclis cogunluğu olmamasına, merkezi hükümetin baskılarına rağmen belediyeyi yönetmiş bundan rahatsız olan merkezi hükümet daha baskıyı artırmış görünüyor… Seçim kazanmak için deger mi? Bunlardan beklide aşırı/fanatik taraf olmuş kişileri memnun etsede, biz vatandaşları rahatsız ediyor, siyasilere önerim şu olacak!! Sizin tarafınızı memnun etmenize gerek yok, onlar zaten sizden menunlarki tarafınız, asıl olan kararsız ortada yüzer gezer vatandaşları ikna ederek oylarını almak daha mantıklı degil mi? Demokratik Seçimler mi Fitne mi? Neyse konumuza dönelim…
İster yerel de ister genelde, iktidara gelmek ve iktidarda kalmak için seçim ekonomisi, devletin imkanlarının kullanılması, bazı yargı kararlarını etkilemeye çalışmak gibi.. Demokrasi ilkelerini zorlayan hareketler toplumun genel yapısına zarar verebilir. Bu nedenle iktidar mı Türkiye mi, Tabiki Türkiye, Bu nedenle İktidar mı toplum mu, tabiî ki toplumsal barış ve refah, bu bilinçle yapılan siyaset bizi cagın gereklerine göre, daha iyi yaşayan bir toplum yapacaktır.. Yapması dilegiyle, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 6.1.2023
Kaynaklar
1* https://m.facebook.com/RomanyaHaber/videos/%C5%9Fevki-y%C4%B1lmazdan-%C5%9Fok-a%C3%A7%C4%B1klamalar/983868828899324/
2*n https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/sigorta/son-dakika-kamu-bankalarindan-dev-kredi-kampanyasi-41530426
3* https://www.tgrthaber.com.tr/ekonomi/kamu-bankalarindan-yeni-kredi-paketi-4-milyar-tllik-dev-destek-2866033
4* https://www.indyturk.com/node/66101/siyaset/imamo%C4%9Flu-2-bin-700-ki%C5%9Fi-i%C5%9Fe-al%C4%B1nm%C4%B1%C5%9F-iki-se%C3%A7im-aras%C4%B1ndaki-al%C4%B1m%C4%B1-do%C4%9Fru-bulmuyorum
|