DAĞLICA YÜREKLERİMİZİ DAĞLADI!!
(Ülkemiz de Yaşanan Olayların Sorumluluğu Kime Ait?)
Sayısının tam bilinemediği, 15-20 arasın da şehitden bahsedilen bir hain saldırı daha yaşandı Dağlıca da, Daglıca yüreklerimizi yine dağladı… Bu acılım işi bize çok pahalıya malolmaya başladı... Acılım, barış derken Pkk savaşa hazırlanmış, 3-4 bin olan terörist sayısı şimdiler de 9-10 ile ifade edliyor… Terör örgütü 80 bin silah, 60 ton patlayıcı yığdı deniliyor, arkadaşlar hani barış olacaktı, hani silah bırakılacaktı, hani bu silahlı unsurlar ülkeyi terk edecekti? Bütün bunları daha şehitlerimize bile ulaşılmamışken, tartışmak çok doğru da degil, diye düşünüyorum... buna rağmen şu soruyu da sormaktan kendimi alamıyorum, terörle mücadele etmesi gereken askeri ve siyasal sorumlular kim?
Önce güvenlik ve istihbarat görevlilerine soruyorum, bunlar olurken siz sadece izlediniz mi, bu izlenimlerinizi raporlaştırarak siyasi kararlar alan hükümete ilettiniz mi evetse… Bu raporları okuyan siyasal irade size ne talimat verdiniz?
Siyasal irade olan hükümet bu raporları okumasına rağmen, barış süreci zarar görmesin diye müdahaleleri ve operasyonları engellendiyse ki, öyle olduğu anlaşılıyor… O zaman burada ki bu kadar silah yıgılmasının, adam kazanılmasının izlenmesinin sorumlusu kim, ben miyim? O güvenlik raporlarını okuyanlardır, kim bunlar, istihbarat raporlarını okuyan genel müdür, vali, bakan, başbakan cumhurbaşkanı yani içraat makamında ki herkes…. O zaman sorumlu sizseniz neden az da olsa kendinizi suçlu hissetmiyorsunuz, üstelikte devlet iradesini kullanmanızın önün de hiçbir engel yokken, fiili saldırı varken, biz bu seçimi kazanmış olsaydık böyle olmazdı derken bu söz biraz düşünülerek sarf edilecek bir söz degil mi? Açıkçası çamura yatıyorsunuz…
Kusura bakmayın, yanlış kararlar alıyorsunuz, eleştirileri dinlemiyorsunuz, uyarılara aldırmıyorsunuz sonuç istenildiği gibi olmayınca da, bir suçlu ilan ediyor, sorumluluk kabul etmiyorsunuz… Oysa ki her yönetim ve organizasyon kitabı der ki her karar bir sorumluluk gerektirir, karar vericilere yetki ve sorumluluklar verilmelidir… Size 13 yıldır millet hiç kimseye vermediği kadar güçlü siyasi yetki verdi, bu yetki üzerine kararlar aldınız, ama dış politikada, ekonomik kararlarda ve terörle mücadele de bana göre genellikle yanlış kararlar aldınız… Siz aldığınız kararların sorumluluk gerektirdiğini bilmiyor muydunuz yoksa…
Kusura bakmayın ama iyi bir iş olunca alkış bekliyorsunuz da işler ters gidince, aldığınız kararların ülkeyi zarara uğrattığın da, barışalım derken, terör örgütünün teslim olması yerine güçlenmesine neden olunca tepki gösterenler aslın da tepkileriyle size yanlışlarınızdan dönün diye uyarılar da bulunuyorlar… Siz onları bizim tarafdan degil diye dinlemiyor, kendi taraftarlarınız arasında da eleştiri yapan herkesi pasifize ediyor, saf dışı bıraktığınız için sadece çevreniz de alkışcılar kalıyor, uyarı ve tepkiler size ulaşmıyorsa.. Siz de tepki gelmeyince doğru yaptığınızı düşünüyor olaylar sonuçlanıncaya kadar kararınızın doğrumu yanlışmı olduğunu anlayamamıyorsanız… Yanlış sonuçlar alındıgın da aldatıldık,, kandırıldık diyorsanız ama yanlış yaptık diyemiyorsanız… Aldığınız kararlar kişisel karalar degil, ülkeyi ve tüm vatandaşları ilgilendiriyor, vatandaşlar da size karar alma, temsil yetkisini doğru kararlar alasınız, bilim adamlarıyla istişareler ve meşveretler yaparak karar alasınız diye yetki vermişse… Siz bu kararlardan sorumlunuz, bu kararları siz alıyorsunuz karar alırken çok dikkatli hem de çok kapsamlı düşünerek karar almalısınız bunu siz de biz de biliyoruz… Şimdi bu olay üzerine bunları tartışmayalım diyorum ama bu kadar örgütün önünü açanları da eleştirelim, eli silahlı kişiler ya teslim olacak ya da ülkeyi terk edeceklerdi neden bunlar olmamasına rağmen operasyonlar durduruldu? Bu nedenle Pkk’nın bu kadar güçlenmesine izin verildi, Sormayalım mı? Bu ülkeyi idare edenlere, bu olayları, ölenleri, şehit olanları soracagız ve sorumluları belli, sorulmazsa dahi tarih yazacak.. Bizim bağrımız Daglıca da kaç kere daha daglanacak?
İşte ülkeyi yöneten sorumlular, sorumluluk bilinciyle hareket ederek bu olayların üzerine kararlılıkla gidin… Bu barış görüşmelerini askıya alın demek değildir, silahlı unsularla silahla, sivil barışçıl unsurlarla da barış görüşülecek mücadele edilecek…
Dilegimiz ülkemiz de barış olsun, barış olması içinde bir tarafın yenilmesi ve barışa razı edilmesi gerekir, yenilen de Pkk olacaktır…
Şehitlerimize Allah dan rahmet , yakınlarına ve milletimize de sabırlar dilerim… Selam ve saygılarımla…
Hüseyin Benek --- Eylül 15 --- www.vatandasfikri.com
|