|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
TOPLU YARGILAMA MI?? |
TOPLU YARGILAMA MI?? (İstanbul Seçimleri Üzerinde Toplu Yargılama Gölgesi)
Bir seçim dönemi geçirdik İstanbul dışında her yerde tamamlandı, bu ilimizde de oyların düzgün sayılmadığını iddia eden bir partimiz itiraz etti ve itirazın kısmen haklı olduğu 25 binlerden 14 binlere indiğinden belli oldu… Dahası ne aranıyor, herkes merak ediyor, seçilene neden seçildin belgesi (Mazbatası) verilmiyor… Öte yandan bilerek veya bilmeyerek siyasal grubumuzu korumak derdiyle, bu sorun üzerinden, daha önceki başka konulardaki yargılamalar üzerinden başka bir soruna neden oluyoruz..
Yüksek Seçim Kurulu Yüksek Yargı hakimlerinden oluşur, yani bir acıdan seçim konusunda yüksek yargı gibi düşünülebilir… İlçe seçim kurulu yerel mahkeme, İl Seçim Kurulu istinat Mahkemesi, Yüksek Seçim Kurulu İse Yargıtay gibi düşünürsek, buralara itirazların hızlı sonuç almak için zamanlı olduğu düşünülürse… Seçim konusunda en üst yargı merci olan YSK Kararları kesin olup değiştirilemez, itiraz için başka makamlara başvurulamaz. Bu kurul 11 üyeden oluşur.(7 asıl, 4 yedek) Üyelerin 6’sı Yargıtay üyeleri arasından, 5’i Danıştay üyeleri arasından seçilir. Üyelerin görev süresi 6 yıldır, süresi biten üyeler yeniden seçilebilir. Gibi kurallar vardır… Benim dikkat çekmeye çalıştığım konu şudur…
İş mahkemede oluşundan dolayı mahkemeyi etkilememek için siyaseten ve kamuya acık, yargıyı etkileyecek bir şekil de konunun tartışılmaması gerekiyorken… Biz hakem kararı gibi, yargı kararlarını da tartışıyoruz, bazı durumlarda toplum olarak toplu yargılamalar bile yapıyoruz… Yargılama toplum olarak yapılmaz, kanunlara dayalı olarak, adaletle sonuçlandırmak üzere yargıçlar tarafından yapılır… Şimdi hangi karar alınırsa alınsın bir taraf tatmin olmayacak ve adaletsizliğe maruz kaldıklarını düşünecekler… Üstelikte bu YSK kararlarının başka bir üst mahkemeye itirazı olmadığından kesin karar olacak ve bu tartışmalara dayalı olarak… Kararı beğenmeyen grup tepkisel davranacak, kim bu konuyu bu aşamaya getirdi?
En yetkili kişilerden başlayarak, liderler, adaylar, zamanında karar almayan ve olaya müdahale etmeyen idari kadrolar, yanlış tutanakları imzalayan sandık kurul başkanları ve üyeleri… Son olarak olayı bu kadar uzun süreye yayarak tartışılmasını sağlayanlar, herkes kenarından köşesinden suçlular… Birde bu tutanakları imzalayanlar var, her partiden kişiler bunlar, kamu görevlilerinden oluşan sandık kurul üyeleri bunlar üzerinde de durulmalı… Ayrıca… İnsanın aklına gelmiyor da değil… Bu kadar, bariz maddi hatalar ancak bilinçli yapılabilir, bunun nedeni seçimi kaybedersek itiraz nedeni doğsun olabilir mi? Belki… Biz daha çok kafaları ve kafamızı karıştırmadan, bu olayı daha büyük toplumsal soruna neden olmadan çözmeliyiz… Her ne olursa olsun, yaşanılanlar demokrasi ve hukuk acısından yanlış diyebilirim… Toplu yargılamaya örnek vermek gerekirse…
Aynı maç izlerken hakemlere yapılan tezarruatlar da hakimlere de yapılırsa işin iyice cılkının çıktığı anlaşılacaktır… Bu zamana kadar hep muhalefet itiraz ederdi, şimdi kaybeden iktidar partisi olunca acaba velvele bundan mı kopuyor diye vatandaşlar düşünmeye başladılar.. Bazı yerlerde 10-15, bazı yerlerde 100-200 oyla bile itirazlar ret edilirken… Bu seçim bölgesinde işin bu kadar sürüncemede kalmasının nedenini toplum olarak merak ediyoruz… İki saatte tüm sandıklar sayılabilirken, 14 günde sadece itiraza konu olan 300-400 bin oy ve sandıkları neden sayamazlar? Şu kaygıları da belirterek yazıya son verelim…
Bir görüşe göre seçimin yenilenmesi için delil üretiliyor, bir başka görüşe göre belediyede bazı açıklar kapatılıyor, her nereden bakılırsa bakılsın bu olan olaylar seçilmiş kişinin lehine işliyor bunu herkes de görüyor… Son olarak… Burada yargıçlarımıza çok iş düşüyor, kendi düşünsel baskılarını aşacaklar, siyasal baskıları aşacaklar, kamuoyu baskısını aşacaklar ve demokrasinin, anayasanın, kanunların ve olayın gereğini yapmalılar, yapacaklardır umuduyla… Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 15.4.19
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|