İSRAİL VE DEVLET CİDDİYETİ

DEVLET TERÖRÜ

Evet ben doğduğumdan bu yana bu Filistin sorunu devam ediyor, daha önceleri bizim solcular bu meseleye islami hassasiyeti yüksek kesimlerden daha çok sahip çıkarlardı şimdilerde onlar başka işlerle uğraşıyorlar sanırım neyse onları… Bütün tepkisiz kalanları kınamıyorum insanlığı ve Birleşmiş Milletler Örgütünü, etkin devletleri tepkiye davet ediyorum… Bu olaya gerekce olarak gösterilen gençlerin öldürülmesini ileri süren İsrail, bu gençlerin şüpheli ölümlerinin failleri bulunmadan bu saldırılara başlaması başka niyetlerin olduğu izlenimi edinmemize neden oluyor. Bir soruşturma yaparak sonuç almadan yaptığı bu saldırılardan dolayı İsrail i devlet ciddiyetine davet ediyorum.

İsrailli gençlerin öldürülmesinden Hamas’ı sorumlu tutarak, Gazze’ye yönelik siviller de dahil geniş kapsamlı saldırılar başlatan israil kara saldırılarına da hazırlandığı ile ilgili haberler geliyor. İsrail’in hava saldırın da bugüne kadar çoğu kadın ve çocuk, 100 dolayında Gazzelinin öldüğünü açıklandı. Kara operasyonu içinde İsrail ordusunun 40 bin dolayında asker yığdığı bildiriliyor. Aslı tehlike kara saldırısıdır ve uluslar arası etkin devletler bu duruma daha çok seyirci kalamaz. Müslüman dünyanın parcalanmışlığından yararlanan İsrail’in zamanlaması da manidardır. Mısır, Libya, Suriye, Irak hep kendi iç sorunlarıyla meşgulken bu Gazzeyi iç deyim diye düşünüyor olabilir ama bu kadar kolay degil…

Asıl da sorun çözüm aşamasına girmiş derken bir de ne görelim üç İsrailli gen ölüyor bunun karşılığın da İsrail her zaman yaptığının mislini yapıyor ve 100 geçkin insanı öldürüyor: Ayrıca İsrailli yerleşimcilerin misilleme olarak 16 yaşındaki bir Filistinli genci kaçırıp yakması, İsrail-Filistin savaşının yeniden tırmanmasına yol açtı.

İsrailli gençlerin öldürülmesiyle ilgili kanıtlar yok, Hamas üstlenmiyor, orada da sıkıntı var gibime geliyor.  Olayın çözüm sürecine girmesinin ardından yaşanması başka bir şeylerin daha olduğu izlenimini iyiyiden yiyie verişyor.  21 yıl önce 1993 Oslo görüşmelerinin sonucun da varılan anlaşmayla Filistin Kurtuluş Örgütü, Filistin’in yalnızca % 22’lik bölümü üzerinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulması karşılığında İsrail’i tanımayı kabul etti. 2002’de Arap devletlerinin tümü, İsrail’in Filistin’in bağımsızlığını tanıması halinde, İsrail devletini tanıyacaklarını ilan etti. Bütün bunlara rağmen İsrail, anlaşmaları yerine getirmemekte, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerini yaygınlaştırmakta, Filistinliler üzerinde işgal ve boyunduruğu sürdürmekte ısrarlı ve son saldırılarla işi daha da germektedir.

Bu sefer ki gerilimin içinde İsrail’in güvenliği kaygısıyla degil başka bir niyetin olduğu varsayılıyor. Uluslararası güvenlik araştırmacılarından Dr. Nafiz Ahmed’in The Guardian gazetesinde yayımlanan yazısın da, İsrail’in bu sefer ki saldırısının amacının, Gazze kıyılarındaki doğalgaz kaynaklarını kontrol altına almak ve böylece İsrail’in enerji krizine girmesini önlemek yattığını yazan Yazar, Netanyahu hükümetinin amacının sadece Hamas’ın saldırılarını önlemekle sınırlı olmayıp, Filistinlilerin doğalgaz kaynaklarını geliştirmelerini önlemek olduğu sonucuna varılıyor.

Neden ne olursa olsun bir devletin silahsız insanların üzerine bomba yağdırmasına tepki göstermeliyiz ve nitekim İsrail devletinin yaptığı bu saldırıları, İsrail barış hareketinin, cılız çıkan sesine rağmen“Öldürmeye ve işgale son!” çağrısı yapmasına ve biz Müslümanlar dahil bütün Dünya vatandaşları bu devlet terörizmine dur demek için seslerimizi  ve tepkilerimizi yükseltelim, etkin devletleri bu sorunun çözümü konusun da daha duyarlı olmalarını hatırlatalım ve barışın sağlanması dileklerimle, Gazze de ölümleri yaşayanlara Allah dan rahmet yakınlarına sabır, yaralılara da acil şifalar dilerim….

Hüseyin BENEK  -- www.vatandasfikri.com

Kaynak olarak : Şahin Alpay http://www.zaman.com.tr/sahin-alpay/israilin-hedefi-gazzenin-dogalgazi_2230674.html > yazızından yayarlanılmıştır