SOSYAL VE POLİTİK REFORMLAR
Ekonomik reformlar sadece ekonomik reformlarla mı yapılır yoksa, diğer alanlarda da reformlar gerekir mi? Diger alanlar derken, hukuk alanında, eğitim alanın da, hatta din alanın da bile reformlara ihtiyaç vardır. Bunlar birbirini tamamlayan, hatta destekleyen durumlardır. Nasıl mı, egitim ekonomiyi hem düşünce, personel olarak destekler örneğin, teknik teknolojik gelişmeyi sağlayacak bilim insanları egitim aracılığıyla yetiştirilir, yeni düşünce ve icatlarla ekonomi gelişir, kalifiye elemanlar yine egitim aracılığıyla yetişir. Hukuk sistemimiz gerekli güveni vermezse, bırakın dışardan gelecek yabancı yatırımı, içerdeki yerliler, milliler bile sermayesini yurt dışına taşır.. Hukuk işte bu nedenle önemlidir… Dini reformlar dendiğin de dinde reform olmaz diye hemen itiraz edilir kimse kusuru bakmasın örneğin bana göre kesinlikle din dilin de reform gerekiyor, bu ise dini söylemde Türkçe ağırlıklı bir söylemle dinimizi toplumumuz anlaması lazım ki, din ve felsefe demek ahlak ve erdemin iki kaynağı demektir. Ahlak ve erdem ise toplumun temelini, yönetimin temelini teşkil etmektedir. Şimdi bu kısa girişten sonra reform gereken alanları tek tek bakalım mı?
Mesela vergi sistemi, dolaylı vergilerin agırlıklı olduğu bir sistem, bu gelirden değil, giderden, hacamadan vergi almak demektir.. En abartılı olan iki şey üzerinden değerlendireceğim birisi sıgara, diğeri ise alkollü içkiler ikisinde de yarı, yarıya vergi var, bunlar alışkanlığa dayalı olduğu için de kullananlar kendilerini tüketmek zorunda hissediyorlar… Şimdi asgari ücretli birisisiniz zaten bodro üzerinden verginizi kesiyorlar, birde sıgara alırken yarı yarıya vergi verince, bu kadar vergi asgari ücretli için talep daralmasına, daha az yaşamasına neden oluyor, onu da bıraktık yaşamakta zorlanıyor.. Bu nedenle bu alanda vatandaşların geliri belirlensin ve asgari ücretliden %10 alınırken geliri 2000 liranın üzerinde olandan %25, 5000 lira üzeri olandan da şimdi ki oran alınmaya devam etsin, yani asgari ücretli sıgarayı 7 liraya alırken öbürü 10 liraya alsın… İşte buna reform denir, yoksa diğerleri adil olmayan yöntemlerdir.
Sosyal reformlar, üzerine Kürt vatandaşlar, için yapılan reformlar, bunlar geç yapıldığı için etkisi az hissedilmiştir, verilen hakların bir benzeri Alevi vatandaşlara da yapılmalıdır, bunlar devletin yasalarını vatandaşlarının isteğine gör reforma etmesi demektir. Nasıl türban sorunu reformlarla çözüldüyse diğer sosyal sorunlarda çözülebilir, çözülmelidir…
Siyasal yasalar ise yönetimin nasıl oluşacağının, yönetim kuralı yasaların neler olacağının belirlenmesinin yanı sıra seçim sistemlerinin de bir o kadar önemli olduğunu unutmamalıyız.. Örnegin biz vatandaşları milletvekilleri, vatandaşvekilleri temsil eder, bu vatandaşvekillerini kim seçer, bir parti dışında genellikle lider seçer, yani biz vatandaşlar liderin önerdiklerini seçmek zorundayız, biz lidere, rağmen aday beliryememekteyiz… Hele hele bu anayasal değişiklikten sonra kesinlikle vekil, belediye başkanlarını, meclis üyelerini parti üyelerinin seçmesi, lidere ise kontenjan verilmesi gerekmektedir. Bu olmadıkça sanki vekiller milletin değil liderin vekilleri gibi görünüyorlar… Bizim adımıza lidere itiraz edecek vekillerimiz olsun isteriz, bunun için de seçim yöntemlerini belirleyen kanunlarda, tüzüklerde vatandaşların vekillerini seçebileceği değişiklikler, reformlar yapılması gerekmektedir. Siyaset alanında ki reformlar, denetimin zayıf olduğunu düşündüğüm ülkemizde vatandaş adına denetimi etkin hale getirecek şekilde oluşturulmalıdır.
Başka hani alanda reform üzerine düşünsek, teşvikler alanın da, düşünmeliyiz derim… Bu alanda ciddi teşvikler dağıtıyoruz ama teşvikler üretimi değil tüketimi körüklüyor.. Bu ne demektir derseniz verilen teşviklerle adam gidip araba alıyor, cep telefonu alıyor, ithal ürünler alarak ithalatı körüklüyor… İşte tam bu nedenle bu alanda ürün üzerinden, yani 1 ton buğday üretene ona göre teşvik verilerek üretim teşvik edilmeli ve tarımsal alanda ki üretim durgunluğu, acığı böylece aşılabileceğini düşünüyorum…
Evet devam ediyoruz, başka hangi alanda reform gerekiyor derseniz, yönetim alanın da liyaketi önceleyecek bir atama sistemi hem de acilen gerekiyor… Yıllar önce bir kingk boks hakemini dinledim şaştım kaldım sporda neden başarısız olduğumuzu o zaman anladım. Bu federasyonun başkanının spor salonları ve kendi salonlarından yetiştirdiği adamları varmış, hakemler bunların kazanmasını sağlamıyorsa hakemlere görev verilmezmiş.. Hakemlerde genel olarak bu sporcuları kazandırırlarmış… Ama ülke dışındaki müsabakalarda temsil edecek bu sporcular layıkıyla, liyakate göre, yeteneğe göre değil de benim adamımın seçilmesine dayalı olduğu için genel olarak hepsi maçları kaybederlermiş… Kaybettiğimiz müsabakalara bakınca, insan hala mı öyle ne diyor ve seçeceğimiz personel, yönetici, sporcu liyakate göre seçilmesi gerekir ki, bu alanda ciddi reformlara ihtiyaç duyduğumuzu düşünüyorum… Ancak yönetim sorunlarını ve nihai olarak da başarı sorunlarını aşabileceğimizi ben görüyorsam sorumlularda görüyor demektir. Yargıda reformlara gelince bu alanda da sıkıntılar var, siyasetin, yürütmenin çok etkisi olduğunu hepimiz biliyoruz… Aynı şey akademik alanda da oluyor…
Bu alanda ciddi reformlar gerekiyor, bunun içinde siyaseten yönetenlerin her alanı kontrol altına almak gibi eğilimlerinden vazgeçmeleri gerektiği ortadadır.. Bunun için ne yapılabilir derseniz, reform derim, hukuk ve akademi alanın da yöntemi içeriği belirlenirken çok uzmandan düşünce alınması gerekmektedir.. Buna yabancı uzmanlarda dahil edilebilir, dinlenebilir ama kesinlikle, Akademik camia, ve hukuk camiasının en az Merkez Bankası kadar özerk olması gerekmektedir… Bu düşünce üretim merkezleri diyebileceğimiz akademi ve denetim merkezleri diyebileceğimiz hukuk kurumlarımızın özerkliğini sağlayacak reformların da gündemimize alınması gerekmektedir…
Bakın bunlar reform dediğimizde ilk aklımıza gelenler, reformların en belirgin özelliği ne derseniz zamanında yapılmazsa, yapılmasa da olur diyebileceğimiz, yapılmadığın da zarar göreceğimiz düzenlemelerdir… Ben bunları karınca kararınca belirtim, vatandaşlarımızın ve yöneticilerimizin, sorumluların dikkatine sundum, gerekli çalışmaları yapacak kadar düşünen, bilen insanımız var… Yeter ki bunların önü açılsın, dileriz… Selam ve sevgilerimle..
Hüseyin Benek – 4.3.17 - vatandasfikri.com
|