HİZMET KİMİN HİZMETİ?
İşçi bina yapar, araba yapar onun mu olur, müdür şirketi yönetirken kazandığı paralara benim mi der, bu şekilde devlet hükümet ilişkisine bakacak olursak... Devlet işletmedir, kurumdur, hükümet müdürdür...
Yapılan yollar hükümetin mi, devletin mi, vatandaşın mı? Bu sorular bir kenarda dursun, biz sistem farkının bizde oluşturduğu zihniyete bakalım...
Yönetim anlayışlarına göre bazı yönetimlerde devletle hükümet karışır, hatta Padişahlık döneminde devletle padişah aynılaşmıştır, vatan topraklarının kullanım hakkı Padişahın tahsis ettiği tebadadır, sahip padişahtır... Dolayısıyla hazine padişahın vatan padişahın, devlet ise zaten o... O yönetim sistemin de devletle yönetimin karışması normaldir, yalnız normal olmayan sistemi degiştirmemize rağmen hala Padişahlığı dini bir yönetim sanan gruplar, cemaatlerin o yönetim kültürünü topluma enjekte etmeye devam etmeleridir... Bunu günümüze yansıması şöyle olmaktadır..
Bir yol yapılır bu yolu hükümet yaptı yanılgısıdır, bu yolu devlet hazinesinden devlet yaptı, hazine zaten biz vatandaşların vergileriyle oluşan bir kaynaktır.. Hükümet bizim verdiğimiz vergilerle, bize hizmet etmek için seçerek görevlendirdiğimiz yönetimdir, bizim denetimimizde, bizim adına onu denetleyen muhalefetin, yasamanın, yargının, medyanın, üniversitelerin denetiminde görevini ifa etmektir... Bizde artık birçok kurum ve aşırı partizan tavırlara biz vatandaşlarda hükümetin etkisi altındayız.. Neden bu kadar denetim dedim, bizim toplum olarak yaşadığımız sorunların temelinde kamu kurumlarının, seçtiğimiz hükümetlerin yeterince, işin ruhuna göre denetlenmemesi var... Ayrıca bizim seçtiğimiz partiyle aşırı bag kurarak, hatta onların yaptığı hataları denetleyerek tepki göstermek yerine alkışlamak var... Denetlemediğin her görevli eksik hizmet eder, hatta soruna neden olur, oluyorda.. Burada hükümet belli bir zaman için seçilerek görevlendirilmiş bir yönetimdir, buna aşırı anlam yüklemek, yükseltmek diger kurum ve kişileri vatandaşları küçültmek demektir... Yönetimler büyürken biz küçülürsek, onları nasıl denetleriz, onlar artık bizi küçük görürlerse bize nasıl hizmet ederler... Neyse yapılan hizmetler, kimin hizmetine geri dönemecek olursak...
Ecevit, Erbakan hükümeti, Allah ikisinede rahmet eylesin vatandaş olarak hakkımı helal ediyorum, Kıbrıs çıkarmasını yaptı, bakın burada bir mecaz var, hükümet yaptı derken ordu yaptı, hükümet yaptı derken yapması gereken görevliler görev yaptı, anlamak yerine hükümeti öne çıkararak, orduyu, devleti, diger kurumları yok sayacak kadar mecazı anlamamak, biraz siyasal oyun oynamaktır... Şimdi daha gerilere dönelim, yıl 1952 köye çeşme yapılır, üzerine D.P yazılır, bu ne demektir?
Bırakın hükümeti, partinin adını devletin parasıyla yapılan bir yere yazmak görgüsüzlüktür, cahilliktir, bunu alkışlamak vatandaşlık bilincinden uzak olmak demektir... Teba, kul olmayı kabul etmek demektir, senin vatandaş olarak seçtiğini senden daha yukarılara çıkartmak demektir... Şimdi gidelim başka toplumlara, yıl 1945, Japonya, Almanya dünya savaşında yerle bir olmasına rağmen, yıl 1952 G.Kore ve K.Kore ile iki kutubun (Rusya ABD Şimdiki Suriye Gibi) ülkelerinde bilek güreşi yapmalarına rağmen, şimdi bizim iki katımız, pardon dört katımız milli gelire sahipler, bunun nedeni nedir derseniz... Seçtikleri hükümeti önce devlet kurumlarıyla denetlenmesi, sonra vatandaşın hükümetin yanlış kararlarına tepki göstermesi derim... Son olarak..
O yapılan çeşmeyi devlet mi yaptı, partimi yaptı, hükümet mi yaptı, birde muhalefet partilerine taş üstüne taş koymuyorsunuz diye hava atan yöneticiler var.. Devletin hazinesi kime hizmet için emanet edilmiş ki, muhalefete mi, hükümete mi? Hükümet vatandaşın vergileriyle işi yeptıran yönetimdir, denetlenmelidir, iyi sonuçlar alamadığında degiştirilmeldir, bu kadar net.. Biz hala demokratik sistemde, padişahlık gibi düşünürsek, hükümeti degiştirmeyi düşünemeyiz, demokrasilerde, vatandaşlar hükümeti degiştirilebilir, unutmamalıyız...
Uzun iktidar dönemlerinde, hükümet devlet benzeşmesi oluyor, hükümet başarılı olsa bile bir iki dönem sonra degiştirmek, yada hükümetin başını degiştirmek gerek, son anayasal degişikliklerde bu üç dönemle sınırlandırıldı, iyi oldu...25*30 yıl devleti yönetirsen senin olduğunu sanırsın, devlet vatandaşındır, vatan vatandaşındır, hükümet yöneticidir, müdürdür vesselam... Bu bilinçle hizmetleri, hükümetleri degerlendirmek dilegiyle... Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek ** vatandasfikri.com** 12.8.2020
|