TARLASINI SATAN REÇBER!
Ekonomik Mantığa Ters Hareketler!!
Bazı şeyler vardır temeldir, yani o yoksa o meslek yoktur, mesela tarla yoksa reçberlik yoktur, uçak yoksa pilot olmanızın anlamı yoktur… Mesela vatan toprağı yoksa devlet yoktur, bu temel nedenleri korumadıkça, onun sonucunu koruyamayız… Bu temel nedenlerimizi önemsemiyor gibi bir halimiz var… Bunu biz çiftçi, tarla ilişkisi üzerinden anlamaya çalışalım mı?
Yıl 1975-76 olsa gerek, bizim köylülerden biri tarla satarak traktör almıştı, dedem tarlan yoksa traktörü ne yapacaksın diye soruyordu, alan adam da traktörün yılda üzerine şu kadar para getirdiğini söylüyordu… Hüseyin dedemin kafasına bir yatmıyordu, o öküzü tarlayı sürmek için besliyordu, öküzü satarak ancak traktör alması gerektiğini biliyordu.. Tarladan gelen ürünün neredeyse iki katı enflasyondan dolayı pirim yaptığını dedem bir türlü anlayamıyordu… Dedem için tarla yoksa traktör anlamsızdı, aradan geçen 40 yılı aşan zaman da dedem haklı çıktı, tarlayı satarak rant için traktör almak yanlıştı, ben dedemi ülkemizin ekonomik olarak geldiği noktaya bakınca daha iyi anlıyorum… Başka örnekler de vermek gerekirse…
Devleti yönetmek için gelerek, devletin hazinesini rast gele harcayan, üreten yatırımlar değil, gösteriş için yatırımlar, lüks arabalara, uçaklara, mobilyalara, lüzumsuz araç/bina kiralamalarına harcıyorsalar… Siyasetçiler//yöneticiler devletimizin altını ekonomik olarak oyuyor demektir…
Hizmet sektöründe küçük ve orta ölçekli bir şirketin patronu olan, ekonominin temel mantığından haberi olmayan, patrona ekonomik olarak ayağına kurşun sıktığından habersizce yaptığı şu hareketlerin, ekonomimizi bozmayı beslediğini nasıl anlatacağız? Adamın mal varlığıyla arabası ekonomik değer için aşağı yukarı aynı ise… Bu küçük patron sermayeyi o bindiği araba yüklemiş desek yeridir… Bir marketin sahibi yanın iki kişi çalıştırıyor, toplam raflarda 100 bin liralık mal var, bindiği araba 150 bin liralık… Bir benzinlik sahibi, küçük patron, yanın da 5 kişi çalıştırıyor, rafineden aldığı petrol ürününden, belli bir miktar komisyon alarak söz de ticaret yapıyor… Bu komisyondan aldığı paraları işçileriyle paylaşması gerekirken paylaşmıyor, yeni yatırımlar yapması gerekirken yapmıyor, yardım, paylaşım ikram gibi hayır hasenat işleri yapması gerekirken yapmıyor… Bir de borçlanarak, neredeyse işletmesinin 5-6 yıllık gelirini bir lüks arabaya bağlıyor… Ekonomik olarak bindiği dalı kestiğinden habersizce…
Mesela, devlet dairesinde çalışıyorsunuz, üretime katkınız yok, aldığınız maaşla, tarla almıyorsunuz, çocuklarınızın eğitimi için harcamıyorsunuz, tasarruf yapmıyoruz, gidip ithal bir araba, sık sık cep telefonu alıyorsak, devletimizin, toplumumuzun altını ekonomik olarak oyuyoruz demektir…
Adam emlakçı, içinde yaşadığı toplum için, hiç katkısı yok sadece bir hizmete aracılık ediyor, aldığı komisyonla ticari bir faaliyet içinde olduğunu sanarak… Aldığı lüks ithal arabayla, 6-7 yıllık komisyonunu bindiği bu lüks arabaya yüklerse… Tasarruf yapmaz, yanında çalışanla paylaşmaz, yanda ki esnaf arkadaşından alış veriş yapmazsa, nihai olarak bu ekonomi tıkanır.. Umarım tıkanma noktasında değilizdir…
Bunun gibi yüzlerce örnek yazabiliriz, bu yüzlerce örnek milyonları oluşturmakta ve toplam olarak ekonomik hatalar, bizim ekonomik olarak zararımıza neden olmakta… Dış borcumuz artmakta, aldığımız borçları üreten yatırımlarla, üretime değil de AVM, Kamu binası gibi üretmeyen binalara, tüketime dönüştürdüğümüz de, aldığımız borçları nasıl ödeyeceğiz? Bu hatalarımızı topladığımız da ekonomik olarak var oluş nedenlerimizi kendi ellerimizle yok ediyoruz demektir… Ekonomi, üretim, maliyet, paylaşım, yeni yatırımlara kaynak için ürettiklerimizin bir bölümünü tasarruf etmek olduğu, yukarda saydığımız tüm taraflar olarak anlamadıkça… İşimizin zor olduğunun altını çiziyor, devleti yöneten yöneticilerimizi, küçük patronlarımızı, ekonominin mantığına göre davranmaya davet ediyorum… Selam ve Saygılarımla..
Hüseyin Benek --- 13.6.18 --- vatandasfikri.com
|