SEÇİMLERİMİZ, YAŞANTIMIZ OLUYOR FARKINDAMISINIZ?
Biz başka toplumların lider ve parti seçimlerine bakıyoruz, tuhaf buluyoruz, İngiltere’ye, ABD’ye Macaristan’a hep aşırı milliyetçi, doğru, yanlış demeden halkın istediğini, duygularına hitap edenin söylediği kişilerin seçildiğini görüyor… Birazda medyanın abartmasıyla bunlar da seçilir mi yahu diyoruz… İyide bizim seçimlerimiz dışardan kim bilir, nasıl görünüyor? Bırakın dış dünyayı, gidin samimi bulduğunuz kanaatlerine güvendiğiniz, sizin partiye oy vermemiş bir kişiye, sizin lider ve parti hakkında düşüncelerini sorun, kim bilir ne diyecektir… Hele birde sizin içinizde ki en fanatiğe, karşı partiler hakkında düşüncelerini sorun, sonra gidin karşı grubun fanatiğine sizin parti ve lider hakkında düşüncelerini sorun, kısacası, siz seçimleriniz hakkında sizin seçtiğinizi seçmeyen, kişilerin düşüncelerini sorun, sizde karşı seçimlerle ilgili düşünceleriniz nedir üzerine düşünün… Böylece seçimler, seçimlerimiz üzerine düşüncelerimiz olsun, seçimlerimizi, yeniden gözden geçirerek seçelim önerisiyle… İç dünyamızdan örnek versek, kimi övünüyor, kimi yeriliyor, biz dış dünyadan örnek verek seçimler üzere düşünmeye devam edelim mi?
Şimdi dönüp soralım: Gerçeğin hükmünü yitirdiği, modanın, reklamın, magazinin, fiili durumların kültürel ve hukuki yasaların önüne geçtiği bu popülist akım ve liderleri kimler, nasıl seçiliyor?
Toplumsal seçimler veya toplumsal ruh hali nasıl oluyor, böyle halkın istediğini konuşan karikatürden çıkmış zübük tipli kişiler nasıl seçiliyor, bu ve benzeri liderler seçimlerde nasıl başarılı oluyor?
Kültürsüz, kuralsız bir dünya, sorumsuz bir yönetim anlayışları, denetimsiz kamu yönetimleri nasıl , ülkelere/devletlere hakim olabiliyor? Dışardan bir devlet yönetimine bakarak devam edelim mi?
Malezya eski Başbakanı Necip Rezak’ dan bahsedelim, seçimleri “Tek Malezya” parolası ile kazanan Rezak hemen bir “Varlık Fonu” kuruyor ve ardından kirli para ilişkilerine giriyor.
S. Arabistan üzerinden -Varlık Fonu- aracılığı ile gelen 600 milyon doların üzerindeki parayı da “şahsıma yollandı” diyerek kendini savunuyor ve davası sürüyor, işin ilginç yanı şu: Seçmenleri hala Rezak’ı savunuyor.
“Tek Malezya” sloganı yolsuzluk, rüşvet, ayrıcalıklar, aşırı borçlanma, ekonomik olarak savurgan bir kamu yönetimi gibi bir çok açık ve kapalı hataları gizleyebiliyor… Din ağırlıklı, milliyetçi ağırlık siyasi söylem ve bu duyguya hitap eden söyleme inanan vatandaşlar, kendi aleyhlerine olsa bile hala yargılanan lideri destekleyebiliyorlar… Buna siyasal popülizm diyorlar, popülizm nedir, onu seçmenin maliyeti nedir üzerine düşünerek devam edelim mi?
Politik durumu dramatize ederek, halkın duygularına hitap eden, halkın istediğini söyleyerek onları kendisine oy vermeye ikna eden siyasi partiler ve liderlere popülist davranan siyasal kişiler ve gruplar diyebiliriz…
Bugün sadece içte değil, dışarıda da yüksek dozlu bir popülizm akımı var, bunu yıllar yılı, siyaset bilimciler, sosyologlar, ekonomistler söylerler... Bu durumun liyakatsiz kişilerin seçilmelerine neden olduğunu ise biz dış dünyadan görüyoruz, kendimiz ne alemdeyiz, bilemiyoruz… Kendimizin çok doğru seçimler yaptığını düşünüyoruz, gerçekten de seçimlerimiz doğru mu? Doğru seçimler yapıyorsak neden sorun yaşıyoruz?
Gelir dağılımı bozuk mu evet, işsizlik var mı evet, kamusal adalet kayboldu mu evet, ekonomik sorunlar var mı evet, seçen bizlerin bu sorunlar karşısında ruh sağlığı da bozuluyor mu evet… Nedne acaba, iletişimin aşırı yaygınlaştığı, bu dönemde dahi gerçekler gizlenebiliyor, amaçlı yaratılmış algılar gerçek sanılarak seçilebiliyor, gerçek, algıdan daha değersiz hale gelebiliyor... Biz toplumlar gerçekle değil, böyle algıyla seçim yaptıkça daha başımıza neler gelecek kim bilecek… Önerim, dileğim, yaratılan algılar üzerinden değil, olan gerçekler üzerinden seçimler yaparak daha iyi yaşamanın yollarını kendimiz ve toplumumuz için açmaktır… Açmak dileğiyle, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek -- vatandasfikri.com – 20.4.2020
|