TOSYA’NIN SAMİMİYETİNİN KAYNAĞI
( Tosya Günü)
@Sosyal Sorumluluk@
Günleri bilirsiniz, genel olarak işyerin de, yada akrabalar arasın da uygulanan katılanların belirli bir para ya da altınla katılarak yapılan günü, Tosyalı Hemşerilerim bir ilce günü yapıyorlar. Benim tanıklık yaptığım gün, ilçemizin ileri gelen iş adamların dan Hüseyin Nalbantoğlu’ndaydı, İlçemizin en Üst Bürokratı Kaymakamdan alınca, Garnizon Komutanına, Belediyeyi İse bu gün de Başkanvekili temsil ediyordu. Muhtarlar, Sivil Toplum Örgütü Başkanları, İş Adamları derken san ki bir ilçe meclisi kurulmuştu bugün de..
Hüseyin beyi Çocukluğumuzdan bu yana tanırım, güler yüzlü Samimi bir Arkadaştır, yine bu güler yüzlülüğü ve samimiyetiyle kapı da herkesi tek tek karşıladı… Samimi bir ortamdı, bürokratik ve ekonomik, siyasal farklılıklar sosyolojik birlikteliğin gerisin de kalmıştı… Ben işte bu dedim, toplumsal aidiyetlerin yaşanması için Kültürün, diğer şeylerden öne geçmesi gerekirdi ki bugün de böyleydi… İnsanlar kendilerini Tosya ya, Kastamonu ya ve Türkiye ye kendini ait hissetmesinin yolu birlikte gönüllü bir şeylerin yapılmadır ki bugün gönüllü katılımın bir ürünüydü… Kişi kendini nasıl içinde yaşadığı topluma ait hisseder, işte böyle yanyana gelip saygının, sevginin, paylaşmanın insanlara birlik ve beraberlik duygusu verdiği ve bu duygunun da insanı için de yaşadığı topluma kendisini ait hissettireceği toplumsallık bilincine büyük katkılar sunacağını ve sunduğunu unutmayalım…
Bu günü başlatan ve 10 yıldır devam ettiren Terziler Odası başkanı Mehmet Erzaim'e sosyal sorumluluğunu yerine getiren bir sivil toplum örgütü başkanı olarak burada zikretmeden, teşekkür etmeden geçmemeliyim..
Güne 50 kişiye yakın kişi katıldı, herkes altınlarını getirdi, Terziler Odası Başkanı olan, arkadaşa verdiler, Tosya pirincinden Pilav, Çorba, Salata, Et ızgara, tatlı ve içecekleriyle dörtbaşı memur bir yemekte ve yemekten sonra cay sohbetleriyle çok güzel bir kaynaşmanın yaşandığını gözlerimle gördüm ve yaşadım… Bunu bütün ilçelere, köylere öneririm…
Ay da bir kez yan yana gelip sohbet ettiğiniz, Siyasetçi, Bürokrat, Asker, Polis, Yönetici, iş Adamının kendi araların da oluşturdukları samimiyete dayalı bir güven oluştururlar. Bu tesis edilen samimiyet ve güven ilçenin toplumsal, ekonomik ve siyasal hayatına yansır ve gelişmeye neden olur… Siyasiler tartışmaların da gün de sık sık yan yana geldiği kişilere karşı daha bir dikkatli, karşılıklı saygılı bir dil kullanırlar… Bürokratlarla sivil toplum örgüt başkanları ve muhtarların günden gelen diyaloglarına dayalı bir iletişimleri, samimiyetleri olduğu için ilçenin ve kişisel sorunlardan çözüm üretecek olan kentin ileri gelenleriyle bir ast Üst ilişkisini ve ekonomik farklılıkları aşan böyle toplantılar da sorunlardan haberdar olur. İş adamları rekabette olsun, ticari kurallar da olsun daha dikkatli olurlar… Bu tür etkinliklerin düzenlenmesi bir sosyal sorumluluk projesidir ve toplumsal birlikteliğe büyük katkılar sunduğu da aşikardır.
İmkanlarımız dahilin de, hatta imkanlarımızı biraz da zorlayarak bu tür günün/günlerin halkasını daha da genişletmeliyiz… Bunu kurumsal desteklerle yapabilir, katılımı 50-60 kişiyle degil de, 160 kişiyle de gün yapabiliriz… Güne katılanlar ev alır araba alır, günün kime çıkacağını ise her gün de belirlenirse olaya daha büyük bir heyecan katılır ve san ki ev araba çekilişi gibi olur… Yerel yöneticilerden bu halkayı genişletmeyi bekliyoruz…
Bunun için yerel yöneticilerimiz olan İlçenin en üst bürokratı ve İlçe Özel idarenin Amiri Kaymakam beye, Halkın seçtiği Belediye başkanına çok iş düşmektedir… Sosyal sorumluluk nedir’e, değinerek yazımıza son verelim, ne dersiniz?
Sosyal sorumluluk nedir dersek… a) Sosyal sorumluluk; kamu, özel sektör ve sivil toplumun bir amaç etrafında toparlanarak, ortak yaşama yönlenmeleridir. b) Sosyal Sorumluluk; kendi çıkarlarının olduğu kadar toplumun genel çıkarlarını da geliştirecek ve koruyacak eylemlerin yapılmasıdır. c) Bence sosyal sorumluluk içinde yaşadığımız evin, mahallenin, ilçenin, ilin ve en büyük sosyal sorumluluk olarak da ülkenin ve Dünyanın dikkate alınarak daha iyi bir toplumsal yaşam, milli birlik ve beraberlik aranma cabasıdır… Tosyalı hemşerilerim bu yolda ilerliyorlar… Yöneticiler, Siyasiler, iş Adamları, STÖ, sade vatandaşlar olarak sizde/biz de onlara katılalım, ne dersiniz…
Hüseyin Benek – Ekim 15 – www.vatandasfikri.com
|