DEVLET İKTİDAR BENZEŞMESİ

Uzun süredir izlerim, daha önceki iktidar dönemlerinde de devlet, iktidar benzeşmesi yaşanmış, ama muhalefet bu durumu gündeme daha taşımış, tartışma konusu daha az yapmamış, yaptıysa da daha düşük bir seviye de tartışmalara neden olmuştur, en yüksek devlet iktidar benzeşmesi tek adam iktidarların da yapılmuıştır, ülkemizde ise Padişahlıktan sonra tek parti dönemin de, devamın da ie DP parti dönemin de yapılmıştır.

Ama şuan da yaşnılanlara baktığımzı da, 20-30 yıllık süre için de 12 eylül sonrasın da en yogun bugünler de yaşanarak benzeşme artmış, bunu muhalefet daha yüksek sesle ve sık dile getirir hale gelmiştir. Bu sorun toplumsal düzen için ciddi bir sorundur, tehdittir. İktidar devletin güçünü halk adına kullanmak için halkın onayını alan bir içra amakamıdır, yani devletin sahibi degildir. Kiracası bile degildir, sadece emanetcisidir, bu bilinçle baktığımız da devlet, kamu görevlileri nispeten bagımsız, ama iktidarla uyum için de çalışmak zorundadır. Neden uyumlu amaç içinde olunmalıdır, devlet vatandaşa hizmet ve toplumsal düzenin korunmasının yanı sıra sınırların da korunması için kurulmuş bir kurumsal mekanizmadır. Devletin veiktidarın kurumların amaçları aynıdır vatandaşa hizmet etmektir. Bura da sorun seçimler de iktidara talip olup, kazananların dışın da kalan vatandaş grubunun ötekileşmesine neden olacak kadar kamu görevlilerin ce dışlanmaktır ki toplumsal sorunlara kaynaklık edecek bir nedendir. Önlem alınması elzemdir. İktidar olacak kadar çogunluğu elinde bulunduranlar iktidar aracılığıyla devlet imkanlarını kullnmaktan memnunlar, hatta bazen kazanamayanların gözüne batıra batır akullanıldığına da tanık olmaktayız. Sorun seçimi kaybeden, muhalefetin devlet görevlilerinin tavrı, ve kamu ihalelerini hiç kazanamamasındadır.

Bu bazen belki de bilinçli yapılamamakta iktidara yaranmaya çalışan kamu görevlileri, bilmeden sistemin temel direklerinden birini kamu idaresinizayıflatmaktadırlar. Nasıl güçler ayrılığının benzeşmesi demokrasi için tehlikeliyse, devlet iktidar benzeşmesi de o derece demokrasi ve toplumsal düzen için tehlikelidir. Neden mi?

Kamu görevlilerini devlet degil de iktidar görevlileri gibi algılandığı ortamlar da, toplumsal sorunları üst düzey de besler. Devletin Polisine İktidarın polisi, devletin Kaymakamına iktidarın kaymakamı, devletin öğretmenine iktidarın öğretmeni, devletin Valisine iktidarın valisi denecek ortamın yaratılması ve yaratıldığı izleniminin yaratılması iktidarla devletin karışması sapla samnın karışması degil, samanla buğdayın karışmasıdır ki bu buğdaydan un olmaz, toplumsal düzenimiz bozulur ekmek yiyemeyiz. Hz.Osmanın neden öldürüldüğünü öğrenir ve üzerine düşünürsek kamu iktidar benzeşmesini engelemek geregini anlarız.

Son zamanlar da şu söylemi sık sık duyuyoruz degil mi, iktidarın valisi, iktidarın polisi, bu zaten kültürel degerlerin siyasileşmesini sonucu olan kopukluğun, bir de devlet iktidar benzeşmesiyle derinleşmesi toplumsal sorunlara körükle gitmektir. Devletin kurumlarının siyaset malzemesi yapılarak siyasi söylem geliştirmenin bu toplum da yaşayan her tarafı yıpratacak, daha önemlisi devlet kurumuna zara vercektir.

İktidarı yıpratacak, toplumsal olaylara müdale eden kamu görevlilerinin elini zorlaştıracak, muhalefeti sertleştirecek ve siyasi meseleler üzerine degil zıtlaşmalar, sertleşmeler, hırslaşmalar, ve saldırganlık üzerine siyaset dili gelişecek ki her şeye itiraz eden muhalefet de vatandaş tarafından mızıkcı muhalif algısı oluşacak ve gercek meseleler bu gerilim siyaseti arasında kaybolur gidecektir. Gercek sorunlara çözüm arama amacını unutacak olan siyasi taraflar yarattıkları donkişot vari sorunlarla savaçaklardır.

İkidarı yıpradır, her atama da torpil, her sınav da ayrıcalık yaratıldığı ileri sürülür ve sürülmese bile düşünülür. Allah aşkına hangimiz bir sınavın torpilsiz yapıldığını düşünüyoruz ben en azından kamu görevlileri işe alınırken torpilsiz sınav yapıldığını düşünene denk gelmedim. Bundan daha agır bir itham olur mu? Sen sınav da niteliklileri seçmiyor, kendi adamlarına ayrıcalık yaratıyorsun, bunların ciddi veballeri var, bunların toplumsal ayrışmalara neden olduğunu, ayrışmaların da yarın olagan olan toplumsal tepkileri çatışmalara dönüştüreceğini, bu çatışmaların iç ve dış pravakasyonlara açık olduğunu bütün taraflar unutmayarak devlet iktidar benzeşmesini engelleyecek önlemler almalıdırlar.

İktidar özellikle böyle bir izlenimden kacınmalı, kamu görevlileri iktidar partisi mensupları ile, muhalefet partisi mensublarına karşı aynı mesafe de ve seviye de davranış sergilemelidir. Muhalefet de sebebli sebebsiz kamu göevlilerini iktidarın adamı diye suçlamamalıdırlar. Son bir vali üzerinden söylemlere bakıyorum, sosyal medya da olsun, muhalefetin ve bazı basın organlarının ifadelerin de ikitdarın valisi ifadesi bu kadar rahat kullanılmamalıdır. Gezi olaylarını hepimiz iyi hatırlıyoruz, devletin polisini iktidarın polisi gibi lanse edilmiş, bunu yapan siyasi gruplar yanlış yapmışlardır, devletin polisini vatandaşla bu kadar sık ve sert karşılaştıran siyasi iktidar da, hep orantıız güç kullanmakla suçlanmıştır.

Burada İktidara, kamu görevlilerine öncelikli olmak üzere, sonra myhalefetin de söylemlerine dikkat etmek suretiyle sorumluluk göstermesi gerekir. Her yanlış toplumsal ayrışmayı atırmakta ve bir tarafın çok iyi dediği ve alkışladığı bir durma diger tarafın hainlik diyerek saldırdığı bir siyaset ortamı ya bilinçli yada bilmeyerek inşaa edilmektedir. Dünyada başka bir toplumda bu kadar parodoksal, çelişik bir siyaset ortamı ve toplum varmıdır bilmiyorum. Başbakan dahil olmak üzere bütün iktidar grubundan ricam bu olayların önlenmesi ve bu devlet iktidar benzeşmesi konusunda önlem alınması geregini dikkatlerine sunarım. Siyaset dilimizi gerginliklere hizmet eden degil, toplumsal sorunularımıza çözüme hizmet edecek hale getirmenin geregini sorumlu taraflara hatırlatır, daha makul bir siyaset ortamı dilekleriyle selam ve sevgilerimi sunarım…

Hüseyin Benek – www.vatandasfikri.com – Kasım 13 - Ankara