KRİZLERDEN KİRİZ BEGEN -1
Toplumlar toplumsal işleyiş için kurumlar kurarlar, en üst kurum, kurumların kurumu devlettir... Devlet, kurumlardan, kurallardan, görevlilerden oluşur... Bunlara güven kirizden uzak tutar, güvensizlik ise kirize kapı acar... Şimdi yargı kurumunun iyi işletilememesiyle ilgili, bir iki örnekle, devamında ekolojik kiriz üzerine düşüncelerle devam edecegiz... Buyrun ne cıkacak görelim...
Devletin yargı ayagı, her grubun güvenini kazanacak kadar bagımsız ve tarafsız degilse, kararları hep tartışılır olacaktır... Ergenokon, Balyoz davaların da, sahte gizli tanıklarla, üretilen suçlamalarla ve suçlarla, kimler, daha çok da muhalifler senelerce cezaevlerin de tutulmadılar mı? Bunu kim yaptı, siyasallaşmış yargıclar... 28 Şubatta, devleti ve sistemi korumak gibi, irticayı engellemek gibi önemli misyonlarla hukuk dışına cıkılmadı mı? Her hukuk dışına çıkış toplumla sistemin, kurumların arasının acılmasına neden olarak kirize neden olmaz mı? Size bir şey söyleyeyim mi, siyasetin kutsalı vatandaşa hizmettir, yargının kutsalı adalettir, devletin kutsalı vatandaştır, onun dışındaki her şey kirize neden olacaktır oluyor da.. Şimdi bu darbe yargılamaları da ergonokon ve balyoz zihniyetine benzer bir şekilde yapılıyorsa, daha önce göklere çıkarılan bu cemaate banka ruhsatı verildiyse, hastaler, okullar, dersaneler ruhsatları verildiyse, üniversite acılma ruhsatları verildiyse... Buralar yerel ve genel yönetimlerin destekleriyle ihya edildiyse... Bunların devamında vatandaşların bir bölümü iş, ekmek için buralara girdiyse, bir bölümü dini görünümlü olduğu için, dini duygularıyla girdiyse... Bana göre böyle olu... Cemaatin üst kadrolarıyla alt kadrolarının amaçları birbirinden çok farklı olduğunu düşünüyor, bunun böyle anlaşılarak, yargılamada dikkate alınmasını rica ediyorum... Yarın bu davalarda 28 Şubat ve Ergenokon davaları gibi eksik yargılama örneleri olabilir mi? Bu cemaate kişilerin konumu iyi degerlemdirilerek, darbeye direk karışmış, üstelikde darbe olduğunu bile bile, bunlarla diger amaçlar için girenler ayrılarak, sadece iş için, dini düşünceyle katılmış olanlar kesinlikle ayrılarak yargılanmalıdır.. Bunlar ise ya yattıklarıyla, yada afla bırakılmalıdır ki... Etnik bir grupla sosyal sorun yaşanıyor, dini bir grupla sosyal sorun yaşanıyor, birde marjinal gruplar var, sosyal sorunlara neden olan, olacak bir grup da bunlar, oldu, yurt dışında ülkemiz aleyhine hala calışıyorlar... Bunlar düşünülerek burada kazanılacak vatandaşlar kazanılmalıdır, ne kadar bu sorundan az vatandaşımız etkilenirse o kadar iyi olacaktır kanatiyle... Kirize dönecek olursak...
Siyasal kiriz le sosyal kiriz karışır, sosyal kirizle ekonomik kiriz de karışır, yani hayat bir bütündür biz onu anlayabilmek için fen biligileri, siyasal bilgiler, sosyal bilgiler, hukuk bilgileri deriz ama hayat bir bütündür... Köy, Mahalle, Kent, Ülke, Yer Küre nasıl iç içeyse... Bunlar nasıl birbirini etkiliyorsa, sorunlarda, kirizlerde her alanı etkiler, örnegin yaşanılan korona virüsü hayatı ekonomik, sosyal nasıl etkiledi? Üzerine düşünelim.. Başka bir kiriz daha, bana göre en büyük kriz ekolojik kiriz ki, buna girmeden önlem alamazsak, diger kücük kirizleri mum yakar ararız...
Ekolojik kiriz, dünyanın dogal yapısının bozulması sonucu ortaya cıkacak olan bir krizdir, zaten bütün krizler yapısal bozulmalar sonucu ortaya çıkar... Örnegin KİT’leri satar, borç alır buralardan gelen paraları daha iyi bir alana, daha verimli bir alana yatırım yaparak üretim amacı için kullanılmadıysa ki öyle görünüyor... Piyasaya tüketim için verirsek, üstelikte üretmez tükettiğimiz ürünleri başka toplumdan aldığımız paralarla, yine başka bir toplumdan alırsak.. Borçlar cogalır ödeme dönemi gelince ekonomik kiriz gelir ... Kiriz neden geldi, biz akıl ve mantıkla ekonomiye yaklaşmadık, tüketme iç güdüsüyle, iş yapıyorum gösterişiyle, devasa AVM’ler, Kamu Binaları, Tarfigin ihtiyac duymadığı büyüklükte yollar ve köprüler yaptık da ondan sonra kiriz geldi, Allah buhrandan korusun... Ekolojik kiriz nasıl gelir?
Ekolojiyi oluşturan hava, su, toprak gibi faktörlar vardır, bunların dogal yapıları var, bu dogal yapılar bozulursa, bozulma oranına göre ekolojik kirize yaklaşıyoruz, geliyor demektir... Sosyal kirizden nasıl çıkılır düşünce beyan edebiliriz, ekonomik, siyasal kirizlerden nasıl cıkılır insanlıgın deneyimleri var ama ekolojik kirizden asıl cıkılır bilinmiyor, çünkü insanlık ilk kez karşılacak... Ne kadar dogal dengeye zarar verecek, canlıları ne kadar etkileyecek sadece tahmin yapılabiliyor... Tahminler de olasılıklar içerdiği için, ya olmazsa duygusu, düşüncesi olası bir ekolojik kirize karşı ciddi önlem de almamızı engelliyor... Yukardaki kirizleri mumla arayacagımızı daha önce söylemiştik, bunu takrar bu gelecek ekolojk kirizin önemine binayen söylemiş olalım... Buna karşı ne gibi önelemler alabiliriz, onunla yazıyı bitirelim mi?
Bütün kirizler mantık hatasıyla yapılan yapısal hatalar sonucu gelir demiştik, ekonomide de bu geçerlidir, sosyolojide de , siyasette de... Aynı şey ekoloji de de geçelidir, bir eko sistmin içinde yaşıyoruz, bunun dogal yapısını bozacak kadar dogal hayatın dışına çıkarsak, ekolojik kirz gelir, o zaman bunun dogal yapısını bozduğumuzdan daha fazla desteklersek kiriz gelemeyebilir.. Bilim insanlarının ifadesine göre bir eşik varmış bu eşik aşılırsa artık yapılacak bir şey kalmazmış... Bu eşigi aşmayalım, dünyada ki herkes kişi başı üç, beş agaç diksin, herkes suları, topragı kimyasallarla, deterjanlarla, kirletmesin, olası ısınmaya dayalı olarak da oluşacak kuraklılara karşı barajlar yapılsın... Rüzgar, güneş enerjişi gibi yenilebilir enerjilerden yararlanılsın, eko sistemin havasının, suyunun, topragının dogal yapısı bozulmasın. Çünkü biz bu dogal yapının bir parcasıyız, ona zarar verirsek kendimize zarar vermiş oluruz.. Ne ekolojik sisteme nede kendimize zarar vermemek dilegiyle... Selam ve Sevgilerimle...
Hüseyin Benek ** vatandasfikri.com ... 6.8.2020
|