BAKMAZSAK GÖREMEYİZ!!!
Ekonomik ve Siyasal Durmumuza Bakış!!!
Bakma eylemi bize bilgi edindirir, bakmakla görme arasında fark vardır derler, ama bakmazsak görmemeyiz, neyi görmeliyiz, nereye bakmalıyız, ne için bakmalı, görmeliyiz dersek, o zaman istediğimiz bilgilere ulaşırız, umudundayız demektir…
Mesela seçimlere bakalım mı, siyasetçilere bakalım mı, bize ne diyorlar da biz onları seçiyoruz, ülkemiz için ne yapılmış da, yapıldı da, yapılacak da onları seçiyoruz seçeceğiz? Bizim içinde bulunduğumuz grubun ekonomik, sosyolojik durumunda iyiye doğru mu, kötüye doğru mu değişim oldu? Seçerken neye dikkat ediyoruz, ahlaklı, adaletli, hoşgörülü, karşı gruplara karşı saygılı oluşuna mı? Siyasetle ilgili, toplum olarak o kadar çok konuşuyoruz ki, sanki hepimiz profesyonel olarak siyasetçi gibiyiz… Bir yerde seçilmeyeceksek, aday değil de aday seçiyorsak, yani sadece oy verensek, o zaman bu kadar bir partiye mensubiyet nedendir? Hatta bazı ailelere bakıyorum ailecek kime oy verecekleri bellidir… Oysa içlerinde zengini var, fakiri var, farklı sosyolojik grupta fertleri var… Kamu görevi yapan var, kendi işlerini yapanlar var… Bunların toplumsal yapı içinde ayrı ayrı karşılıkları var yani bir politik tercih birinin işine yarıyorsa, diğerinin yaramıyor… Ama aynı partiye oy veriyoruz, abim patron, ben işçi, yeğenim çiftçi… Annem ev hanımı, teyzem memur, amcam asgari ücretli, bu durumların hiç biri siyasal tercihlere etki etmez mi? Aslında etmeli, örneğin hayvan üreticisiniz, düşük maliyetle üretim yapabilen ülkelerden gümrüksüz veya düşük gümrüklü ithalatla canlı hayvan veya et ithal ediliyor… Senin hayvanlarını satamıyorsun, yada maliyetine satıyorsun kar edemiyorsun, sen üretici olarak bu durumdan memnun değilsin, ama tüketici memnun… O zaman aynı partiye nasıl oy veriyorsun, veriyoruz? Bakın siyasetten yine çok bahsettik, siyasal tercihlerimizi ne etkiliyor dediğimiz de… Bunun üstüne hiç düşündük mü? Düşünelim ki, iyi olanı seçelim, bize ve topluma fayda sağlasın, hayırlı olsun…
Ekonomiye doğru baktığımız da ise durumun siyasetten daha kötü olduğunu görüyoruz, bunun sorumlusu bizim seçtiğimiz siyasilerin yanlış ekonomi politikaları uygulamalarıdır desek, hemen siyasi partinizi savunmaya kalkmayın.. Şimdi son 15 yılı düşündüğümüzde üretim gücümüz artımı, artmadı mı, artmadığını rahat söyleyebiliriz.. Neden son on yılda dış açığı olarak, buna zararda diyebiliriz, 807 milyar dolar zarar etmişiz… Demek ki borçlarımız artmış üretim gücümüz artmamış nedendir? Başka ülkeler ne etmiş dersesiniz iki örnek vereceğim ve yazıya son vereceğim.. Önce şunu belirteyim bakma işi aynı zamanda kıyaslama işidir, ne durumda, ne durumdayız… Ekonomiye doğru bakarsak kasa, hazine, duran varlıklar, eksi borçlar eşittir öz sermaye olur… Biz şimdi iki ülkeye bakacağız hangi yıl olduğu önemli değil Almanya baktığımız da şunu görüyoruz… Ben şahsen Almanya’yı kıskanıyorum… “2018 yılı genelinde Almanya’nın ticaret fazlası 227.8 milyar euro oldu. 2017 yılında Almanya’nın dış ticaret fazlası 247.9 milyar euro olmuştu. Ülkenin ihracatı yüzde 3 artışla 1.3 trilyon euroya, ithalatı ise on iki aylık dönemde yüzde 5.7 artışla 1.1 trilyon euroya yükseldi.” Japonya’ya baktığımız da ise şunları görüyoruz… “Japonya ekonomisinin cari fazlası Haziran'da 10.56 milyar dolar artışla yılın ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.1 artışla 97.35 milyar dolara yükseldi. (Ağustos 2018)”
Şimdi bunlara bakmazsak, seçtiğimiz siyasetçinin iktidardakileri için, ne yaptığına, muhalefettekiler için ne yapacağına bakmazsak, yanlış seçim yaparız.. Ekonomik verilere bir bütün olarak bakmazsak batarız, iflas ederiz, borçlanırız.. İşte bu nedenle bakmaktaki gayemiz görmek ve analiz etmek, batığımız şeyler üzerine düşünmek olsun ki… Daha iyi bir yaşam için, daha iyi siyasal ve ekonomik tercihlerde bulunalım.. Bulunmak dileğiyle selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 24.3.19 ** vatandasfikri.com
Kaynaklar
2* https://www.haberler.com/japonya-nin-cari-fazlasi-ilk-alti-ayda-97-35-11125123-haberi/
|