|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIĞA BİTKİ GENLERİ |
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIĞA BİTKİ DİRENÇLERİ
Artık yer küre ısınıyor, bunu nereden fark ediyoruz, buzullar eriyor, çevremizde ki dereler ve göller kuruyor, bu durum nasıl aşılabilir?
Bir su tasarrufu ile, iki suyun depolanması (Baraj, Sulama göletleri) ile, üç sularımızın (Akarsu, Göl) kirletilmemesiyle, dört belki de en önemlisi, gerçi hepsi de önemli ya, bitkilerin kuraklığa dayanıklı hale getirilmesi, bu nasıl olur derseniz, bitkilerin içinde bir yere kadar kuraklığa dayanma genleri olsa gerek diyeceğim varmış… Dünya genelinde kuraklık şiddeti ve sıklığının arttığı tespit edildiği şu günlerde, arpanın kuraklıkla mücadele geni, bulunmuş?
“İklim değişikliği çiftçiler için zorlu yetiştirme koşulları yaratırken bilim insanları arpada, mahsulün kuraklığa daha fazla dayanmasını sağlayabilecek bir gen keşfetti. Bira ve viski, ekmek üretiminin ana bileşenlerinden olan mahsul üzerinde 5 yıl süren bir çalışma sonucunda bilim insanları, kuraklığa yönelik dirençten sorumlu HvMYB1 adındaki geni ayırmayı başardı.
Söz konusu gen, bitkide bulunan 39 bin genden biri. Araştırmayı yürüten Edinburgh'taki Heriot Watt Üniversitesi'nden Peter Morris'in öncülüğünü yaptığı deneye göre, HvMYB1’in gen ifadesi belirginleştiğinde, uzun süreli kuru ve sıcak koşulları atlatabilen mahsul üretimi sağlanabilir. İklim değişikliğine bağlı kuraklıklar sonucu artan zorlukların yanı sıra keşfin diğer tahıl ürünleri için kayda değer sonuçlar doğurması da bekleniyor.”
Sadece kuraklıkla ilgili bir sorun da yok, bir bakıyorsunuz olmaması gereken bir mevsimde bitkilerin yaşamlarını tehlikeye atacak soğuk ta, sıcakta aniden olabiliyor…
Örneğin, bu durum avokado, kahve ve turunçgillerin tarımsal üretimin de küresel kıtlık tehdidi oluşturuyor.. 2018'de Birleşik Krallık’ta “Doğudan gelen canavar” adı verilen hava durumunun yol açtığı soğuk kışı, uzun ve kurak bir yaz izlemiş ve arpa hasadı önceki yılın ortalamasına göre yüzde 7,9 düşmüştü. Bunun nedenini uzmanlar şöyle açıklıyorlar, yıl içinde görülen ön görülemez ve aşırı hava olaylarının, ürünlerin verimini de öngörülemez hale getirdiğini söylüyorlar…
Bütün bunlar küresel ısınmanın sonucu yaşanılan ilkim değişikliklerinden olduğunu artık herkes kabul ediyor… İşte tamda arpada yapılan bu çalışmada ki yeni gelişmelerin tahılın geleceğe aktarımına, başka bitkilerde ki çalışmalara da yardımcı olabileceğine inanılıyor.
Araştırma ekibini yöneten Heriot Watt Üniversitesi'nden Peter Morris konuyla ilgili şunları söylüyor…
“Bu spesifik genin ifadesini test bitkilerinde artırıp kuraklık koşullarının benzerini yaratarak, HvMYB1'in gen ifadesinin belirginleştiği bitkilerin uzun kuraklık dönemlerini atlatmada daha becerikli olduğunu saptayabildik. Bu, gelecekte kuraklığa dayanıklı daha fazla ürün yetiştirebilmemizi sağlayacak önemli bir keşif. Özellikle 2018'de Avrupa tahıl hasatı üzerindeki sert etkisinin gösterdiği gibi kuraklık verimliliği etkilemeye çoktan başladı. Uzun, kuru ve sıcak bir yaz verimi ve kaliteyi önemli ölçüde etkiledi. İklim değişikliği hız kazanıp mevsimler daha da uç boyutlara ulaşırken ihtiyaçları karşılamaya devam edebilmemiz şart.”
Dünyanın birçok yerinde yoksulluk ve açlık yaşanıyor, bunların bazıları üretim ve paylaşım sorunlarına dayalı olsa da bazıları da kuraklıktan kaynaklı olduğu biliniyor… Bu bilince dayalı olarak, biz toplum olarak ilerde karşılaşabileceğimiz bu kuraklık için ne yapıyoruz? Sadece tanımlıyoruz, bekliyoruz, genel olarak kaderimizse yaşarız mantığıyla, yada başka toplumların bilim insanları sorunu çözsün biz satın alalım çözümümü diyoruz… Umarım Benim bilmediğim çalışmalar alttan alta disiplinli bir şekilde devam ediyordur… Tanımlara bakacak olursak…
Kuraklık: Kavramsal tanım, kuraklığın genel olarak insanlar tarafından kolay anlaşılmasını sağlamakta ve kuraklık politikalarının belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. Kavramsal olarak kuraklık, en basit şekliyle “yağışların, kaydedilen normal seviyelerinin önemli ölçüde altına düşmesi sonucu, arazi ve su kaynaklarının olumsuz etkilenmesi ve hidrolojik dengenin bozulmasına neden olan doğa olayı” olarak tanımlanabilir.
Meteorolojik Kuraklık: Kuraklık süresi ve kuraklık derecesi temelinde tanımlanan meteorolojik kuraklık, yağış, nem ve sıcaklık gibi iklim verilerinin en yüksek, en düşük veya ortalama değerlerine göre yorumlanması esasına dayanmaktadır.
Hidrolojik kuraklık: Aküferler (yeraltı suyu), göller ve rezervuarlar gibi hazır su kaynaklarının su seviyelerinin istatistiki ortalamanın altına düşmesi şeklinde tanımlanabilir. Ortalama yağış zamanlarında bile, artan su kullanımı rezervlerin azalmasına neden olacağından hidrolojik kuraklık ortaya çıkabilir.
Tarımsal kuraklık: Toprakta bitkinin etkili kök derinliğinde su tüketimi ihtiyacını karşılayacak miktarda suyun bulunmaması olarak tarif edilebilir. Her tarımsal kuraklıkta meteorolojik kuraklık meydana gelmekle birlikte, her meteorolojik kuraklıkta tarımsal kuraklık yaşanmamaktadır.
Sosyoekonomik kuraklık: Meteorolojik, hidrolojik ve tarımsal kuraklık unsurlarının bazı ekonomik malların arzı ve talebine olan etkileriyle ilgilidir. Su yetersizliğinin insanları ve yaşamlarını etkilediği zaman sosyoekonomik kuraklıktan bahsedilir.
Bütün bu veriler ışığında, ben bir vatandaş olarak, Devlet Su İşlerini, Belediye Su İşlerini, Ziraat Fakültelerini, Fen Fakültelerini, Tarım ve Ormancılık Bakanlığını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, genel olarak da Cumhur Başkanlığını ortak çalışmalarla, bu durumu şuralara götürmeliler, bağımsız uzmanların sözleri/önerileri dikkate alınarak çalışmalar başlamalı ve yetkililer takip etmelidir…
İklim değişikliği sonucu ve olası kuraklıkta doğal alan bitkileri, tarla bitkileri nasıl etkilenecek? Biz toplum olarak bu durumdan nasıl etkileneceğiz ve bu olumsuz etkilerden ülkemiz doğal kaynakları nasıl az etkilenir? Biz T.C vatandaşları olarak, hatta ülkemizde yaşayan tüm canlılar olarak nasıl daha az etkileniriz planları yapmalıyız… Bu iklim değişikliği muhtemeldir ki en çok bizi etkileyecektir, neden, Kuzey yarım kürenin en güneyinde sayılırız da ondan… Daha az etkilenmek dileğiyle, bu konuda sorumluların daha çok çalışması önerisiyle, biz vatandaşlarında doğal kaynakları kirletmemesi e tasarruflu kullanması ricasıyla, selam ve sevgilerimle..
Hüseyin Benek – 15.2.20 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
1* https://www.independentturkish.com/node/66931/haber/arpada-kurakl%C4%B1%C4%9Fa-dayan%C4%B1kl%C4%B1l%C4%B1k-geni-bulundu
2* https://istanbul.tarimorman.gov.tr/Belgeler/KutuMenu/KuraklikEylemPlani/Kurakl%C4%B1k%20Kitab%C4%B1%20%C4%B0c%20Sayfalar.pdf
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|