ADAY BELİRLEME ve YIPRANMA
Altı partimiz yan yana gelmiş ve ortak muhalefet kararı almışlar, altılı yuvarlak masa demek bu masada kimse otorite demek degildir.. Ama hepimizde şunu biliriz, bu masadaki altı partimizin altısının da vatandaşlar destegi aynı degil biri %25 iken, biri %15 digeri %1,5 *2,5- 3,4 gibi degişik oranlarda vatandaş destegi var… Bu ister istemez masaya yansır.. Bunu iki büyük partinin lideri anlaşma, uzlaşma, istişare gibi nedenlerle daha güçlü olduklarını geri plana atsalarda, masanın diger partileri bunu bilerek hareket etmeleri masaya güç verecektir. Asıl konumuz bunlarda degildir… Bu masa da buluşturulan demokrasi, bu demokrasi masasından kimin aday çıkmasından çok toplumda nasıl karşılık bulacağıca da önemli olsada konumuz buda degildir… Konumuz nedir o zaman?
Türkiye siyasetinin derin hastalığı olan çok kolay suçlama, bir birlerini yıpratarak aşagı çekme gibi yöntemlerle muhtemel aday olacakların yıpratılmasıdır…
Potansiyel adaylar kimdir.. 1- Kemal Kılıçtaroğlu 2- Meral Akşener 3- Ahmet Davutoğlu, 4- Ali Babacan 5- Temel Kahramollaoğlu 6- Gültekin Uysal 7- Mansur Yavaş 8- Ekrem İmamoğlu 9- Abdüllatif Şener 10 - İlhami Kesici 11- Abdullah Gül, bu listeyi daha da uzatabiliriz… Şimdi bu potansiyel adaylardan herhangi biri üzerine uzlaşılırsa altılı demokrasi masasının adayı o olacaktır, uzlaşma nasıl sağlanacaktır?
Bir, aday ankentle belirlenecek, yapılacak ankete girecek isimleri liderler belirleyecek… iki, bu belirlenecek aday isimleri iki anket firmasıyla ilk önce parti genel merkez, il, ilçe yönetimlerine sorulacak kim aday olsun diye… Üç, bu adaylar arasında ilk dört’e giren aday adayları, örgütlere, vatandaşa sorulacak ve ilk iki, zorlama aday olsada ilk üçe girende buna ilave ederek liderler tercih yapabilirler… Bana bu yöntemin sağlıklı tercih doğuracak gibi geliyor.. İyide bu arada ittifakın arasında istenmeyen bazı şeyler oluyor, bu olan şeyler ortak karar alınması aşamasında yapılan tartışmaları aşmamalı, bu tartışmalardan istenmeyenler kamuoyuna sızdırılmamalıdır… En çok da sorun çıkaran başlıklar şunlardır…
a* HDP ile işbiliği, masa yok diyor, rakip ittifak var diyor, HDp yokuz diyor, topluma bunu rakip partiler daha iyi sunuyorlar, kararsızları etkiliyorlar ve bu kadar ekonomik soruna rağmen hala birinci parti kalabiliyorlar.. Bu sorun sanırım şöyle aşılacak, HDP ile ittifak olmayacak bu net, öte yandan HDP tabanından oy istenilecek buda net… O zaman buna göre davranılacak bu tartışmaya savunma maksatlı bile girilmeyecek, sadece parti tabanına bize oy verin mesajı verilecek, aklı başında olan kişilerde zaten iktidar adayına oy vermek yerine, muhalefetin adayına oy verecektir… Asıl konumuz bu da degildir, nedir o zaman? İkinci sorun gibi bu yazıya yansısa, aslında birinci sorundur…
b* Bana göre asıl sorun bu muhtemelen adayların taraftarları arasında benim adayım öne çıksın istegiyle, karşı adayların yıpratılması var ki.. Aday belirlemeden çok bu muhtemel adayların yıpratılması asıl sorun gibi gözüküyor… Kim aday olacak, şu, olmaz efendim onu vatandaşlar kabul edemez neden şu, şu… Bu aday olsun derken bu aday hakkında vatandaş böyle düşünmüyorken bile, vatandaşın aklına gelmeyecek şeyleri taraflar getirebilirler.. Bu altılı masada aday belirleme aşamalarında olan ve olacak olan tartışmalar kendi potansiyel adaylarını yıpratarak, biraz daha zorlarlarsa aday olma potansiyelini ortadan kaldırarak, kendi masalarının adayını kendileri alternatif olmaktan çıkarmaktadırlar.. Bu tartışmaların olmaması için…
a şıkında belirttiğim yöntemlerle adayın acilen belirlenmesi gerektiğini belirtiyor.. Bu potansiyel adayları bırakın yıpratmayı büyütmeyi öneriyor, sık sık gündeme gelmelerinin sağlanması, vatandaşa demokrasi masası olan altılı masanın adaylarının tanıtımı olacağından, diyelim ki potansiyel adaylardan biri aday oldu digerleri, aynı aday olmuş gibi çalışacaklar hatta büyük mitinglere birlikte katılım saylayacaklar ki… Böylece kim aday olursa olsun bir adım önde başlayacağı düşüncesiyle… Kim aday olursa olsun, kim kazanırsa kazansız, vatandaşlarımızın ve demokrasinin kazanması dilegiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 9.9.2022 -- vatandasfikri.com
|