|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
BAYRAMLAR |
BAYRAMLAR
(Dini, Milli, Mesleki)
Bayramları üçe ayıralım ve öyle anlamaya calışalım isterseniz, bir dini bayramlar iki milli bayramlar, üç mesleki bayramlar.
Önce iki tane dini bayramımız var, ramazan ve kurban bayramları, bunlar birisi oruç ayı da olan ramazandan sonra yapılmaktadır, ikinciside kurban bayramıdır ve Allah adına kesilen kurbanın bayram havası içinde eşle dostla paylaşılmasıdır.
İkisinde de öenmli olan hem bizde var olup başkalarında olmayan para, yiyecek veya kurban etinin paylaşılmasıdır. Ayrıca zamanlarımızı ailemizle ve aile büyükleriyle gecirerek bayramda onların yaşadıkları yerlerde bayram havası estirmektir. Bu bayram havası estirmek bizim istegimize baglı bir şey degildir, bizlerin üzerinde emekleri ve hakları olan aile büyüklerini ziyaret etmek ve onların gönüllerinde bayramı yaşatarak bir hoş sevinç bırakabilmektir. Bize Allahın emridir ve emirleri yerine getirmek sevaptır. Aslında bayramlar diger acıdanda hep aynı mekanlara sıkışmışlıktan kurtulmaktır. Yalnızlıktan bunalmış ziyaret edenleri olamayanlarında gözetilerek bizim kendimizi sıkışıklıktan kurtarmanın yanı sıra onlarıda yalnızlığın verdiği kasvet havasından kutarmış oluruz. Biz sıkışıklığımızı böyle atmaya çalışırız, başkalarınında şıkışıklıklarını gidererek.
Bu sıkışmışlığı tatile giderek atmaya çalışanların sayısı günden güne çogalmaktadır, bizlerin yaşadığı mekanlar kentler, ve üst üste bindirilmiş apartman daireleridir, buradan cıkıp yine üst üste bindirilmiş otellere giderek can sıkıntımızı alkolle atmaya çalışma bana göre aptallıktır, hiçbir manevi yanıda yoktur, manevi tarafı olmayan şeyler insanı ruhen tatmin edemez, biyolojik olarak tatminde yeterli degildir, Sevgi olmalı saygı olmalı, aşk olmalı, dostluk olmalı, sevinç olmalı, ben gecen bayramda anamın bizi karşılarken heyacanını ve sevincini gözlerinin içinden okudum, ayrılırkende yine o ayrılmanın verdiği buruklukla bizi yolcu etme ve bizim için yaptığı şeyleri bize verme telaşından nasıl sevindiğini gördüm, sizlerde büyüklerinizi ziyaret ederek bunları görünüz öneririm. Nihayetinde bunların verdiği ruhsal tamin bizi mutlu ederken, ziyaret ettiğimiz ve paylaştığımız insanlarıda mutlu edecektir. Bayramların işte böyle bir katkısı olur bize biz bunun farkına vararak bayramları yaşarsak.
Milli bayramlar, kimi milli bayramları geri palana atmayı, kimide dini bayramları geri plana atmayı secerler, bu bana göre cahillik göstergesidir. Biz toplumsal olanla kişisel olanı karıştırırsak burada bir bilmemezlik ve cahillik söz konusudur. Kişisel tercihlerini yaparsın kimse sana neden böyle bir tercih yaptın demez, bayramların birisini öncelikli kutlarsın, digerine de toplumsallığın geregi uyarsın böylece toplmsallaşmanın geregini yapmış oluruz. Yoksa dini bayram yerine milli bayramı, milli bayram yerine dini bayramı ne kadar da istersek isteyelim koyamayız. Biri milli bize, bizim milletimize ait olan, digeri ise İslam dini mensubu bütün milletlere yani ümmete ait olandır. Nasıl 19 Mayıs gençlik ve spor bayramı kurutluş savaşının başlangıcı ise ve bu tarih gençlerimize 19 Mayıs genlik ve spor bayramı olarak belirlenmişse, 23 Nisan ulusal egemenlik ve cocuk bayramı ise bu tarihte bizim meclisimiz acılmış ve yeni kurulan devletimizin ilk resmi meclisi çalışmaya başlamışsa ve bu günde bayram edilerek çocuklara hediye edilmişse, 30 Agustos da yurdumuzdan düşmanları kovduksa ve bugünü bayram yaptıysa atalarımız bize çoşkuyla kutlamak düşmez mi, 29 Ekim Cumhuriyet bayramı bizim sistem olarak Cumhuriyeti seçme günümüz ise ve bugün bu güzel seçimden dolayı bayramsa çoşkuyla kutlamak varken, nasıl geri plana atarız.
Bu günleri, bu milli bayramları günün önemine yakışan bir şekilde kutlamak gibi bir görevimiz var, bunu kurumlar bugülerin önemini anlatan bilgilendirme toplantılarının yanı sıra ortak çoşkuyu artıracak konserler yapmak ve bizde vatandaşlar olarak bu etkinliklere katılmak gibi, toplumsal bir görevimiz vardır. Toplumsal görevleri savsaklayan toplumlar hep geri kalmışlardır, hep sorumluluktan kaçtıkları için toplumsal düzenleri bozulmuştur. Bize toplumsal sorumluluk ruhu verecek olan bu bayramları önemseyerek kutlamalıyız.
Mesleki bayrmalar ise meslek mensuplarının kutladıkları günlerdir diye biliriz, 1 Mayıs İşçi bayramı, tıp bayramı, denizcilik ve kapotaj bayramı, gazeteciler bayramı gibi gneli degil sadece mesleki grupları ilgilendiren bayramları ise o meslek mensupları toplumsallaştırarak bu bayramlarda bedava muayene, indirimli tekne turları, gazetelerin yanı sıra hediyeler vererek mesleki bayaramlarını toplumsallaştırabilirler.
İsterser dini, ister milli, isterseniz mesleki olsun bayram, bayramdır, bunlara katılmak, bir yerde ibadetttir, öbür yerde görevdir. Bayramlara katılmaktaki amaç, aynı zamanda toplumsal birlikteliklerin gösterilmesidir. Toplumsal bağları güçlü topluluklar içerden ve dışardan gelen sorunlara karşı daha güçlü dururlar. Sorunlar karşısında sorumluluk almak toplumsal bilinçle olur, toplumsal bilinçlerde toplumla kutlanan törenlerle ve etkinliklerle gelişir, bayramlarda toplumsal etkinliklerdir, için de olalım ve yaşayalım dilegiyle iyi bayramlar.
Selam ve sevgilerimle….
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|