|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
15 EYLÜL DEMOKRASİ GÜNÜNDE DEMOKRASİMİZ |
DEMOKRASİ ÖLÇÜMÜZ
Dünya ölçekli bir değerlendirmede üzülerek belirtmeliyim ki sıralamamız 89 dur, ve Nikaragua ile paylaşılmıştır.. Vatan Gazetesi'nde yer alan habere göre, Türkiye, Economist dergisinin dünyada demokrasi endeksi araştırmasında, tam demokrasi ve kusurlu demokrasiler arasında yer alamadı. İki yıl öncesine oranla iki basamak geriye düşerek Nikaragua’yla 89’unculuğu paylaşan Türkiye, Tanzanya ve Uganda’nın da bulunduğu hibrit (melez) rejimler grubunda, yerini aldı.
Bu durumdan hiçbir demokrat memnun değildir, memnuniyetsizliğimizi her ortamda dile getirelim kusurlu demokrasiyi bırakın, hedefimiz tam demokrasi olmalıdır. Bizi hedefimize götürecek bilgileri ve yöntemleri siyasi ilkelerimiz yapmalıyız. Bu öncelikle yöntemi sivil toplum örgütlerinin ve partilerin iç işleyişleri demokratik hale getirilerek yapılabilir. Bu demokratik yöntem bütün üyelerin ve hatta zaman zaman halkın katılımı ile aday belirlemelerle ve üyelerin aidatlarını ödeyerek örgütlerin, partilerin para kaynagı arama ihtiyacını ortadan kaldırarak yapılabilir.
Ülkemizdeki STÖ örgütlerinin ve demokrasinin ana işleticileri partilerin durumuna nedir?
Ülkemizde sayıları azımsanmayacak kadar çok sivil toplum örgütleri var. Ama bunların içi işleyişlerinde demokrasi adına yaşananlar içler acısı. Öyle ki son zamanlarda hatta ön zamanlarda dahil kolay kolay bir derneğin, odanın başkanı seçimle değişmemiştir sanırım. Neden öyle bir seçim sistemi uygulanıyor ki nasıl partilerde lider etkinliği varsa bu örgütlerde de başkan etkinliği lider etkinliğini kat ve kat aşmaktadır. Bu başkanlar koltuklarını ançak bir üst kurula veya siyasete atılarak bırakmayı uygun görmektedirler. Bu işleyişler demokrasimizin dünya demokrasileriyle kıyaslandığında demokrasi dışı kalmasına neden olmaktadır. Demokrasinin omurgası olan sivil toplum örgütleri demokratik yapıya kavuşmadıkça demokrasimizin aksaklığı devam edecektir. Demokrasimizi bu melez demokrasi konumundan kurtarmak hepimizin görevidir. Ön seçimler, lider ve başkan seçimleri demokratik bir şekilde yapılamadıkca durum böyle devam edecek görünmektedir.
Demokratik olmayan kurumlar demokrasinin işleyişine katkı sunabilirler mi?
Sunamazlar net cevaptır bu sorunun cevabı… Demokrasiyi işletecek örgütler demokrat değilse demokrasi de, olması gereken işleyişte değildir demektir. Biz demokrasimizi iyi işletmek istiyormuyuz, bu soruyu liderlerden ve sivil toplum örgüt başkanlarından başlayarak hepimiz kendimize sorup samimi cevaplar vermeliyiz. 89 uncu sıra ve melez rejim görünümü beni bir demokrat olarak ciddi üzüyor, bu nedenle ben, aksaklıkları gündemimize sunuyorum. Bütün demokratlara da buradan çağrı yapıyorum. Bulunduğunuz her ortamda demokrasi talep edin, bir gün taleplerinizi herkes duyacak demokrasi olması gerektiği gibi işletilecektir.
Demokrasi bizim kültürümmüzde, istişara olarak vardır, istişara daha çok uzmanlar, alimler oluşmuş kurullara danışmak gibi sunulsada, temelde konuyu tartışmaktır, ortak aklı arayıp, ortak iyiye ulaşma yoludur, yöntemidir. Liderin partisi, başkanın örgütü olmaktan kurtaralım STÖ lerimizi, ilk adım bu olsun demokrasiye….
Demokrasi ortak akılla, ortak iyiyi arama çabasıdır. Fikri Adil
Ortak iyilerde buluşmak dilegiyle selam ve sevgilerimle….
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|