SORUNLARIMIZ!!!
Sorunların Çözümünü Tartışmamak!!
Sorunları tartışmamak, hatta sorun yok havası vermek üzere sorun yok saymak, bizim sorunları zarar görerek, sorunların acılarını yaşayarak aşmamıza neden oluyor… Sorun var mı, yokmu siz/biz yaşıyorsunuz/yaşıyoruz… Hangi sorundan başlayalım!?
Enerji sorunumuz, Rusya ya çok bağımlıyız, genel olarak enerji de ithalata bağımlıyız, nükleer enerji tesisimiz Rusya, tarafından yap işlet ve ürettiği enerjiyi alım garantili yapılıyor… Yakın tarihte enerji bagımsızlığı umudu yok, akla soralım enerji bagımsızlığını, nasıl bagımsız olunur, Hidroelektrik santralleriyle, güneş panelleriyle, rüzgar panelleriyle üretilen elektrik enerjisiyle, bunlara yatırım yaparsak enerji bagımsızlığımızı sağlayarak ve gelecege enerji sorunu miras bırakmayız…
Sonra teknolojik üretim, bu aslında bilimsel egitime ve bilimsel bilgiye, araştırma geliştirmeye bağlı gelişmeler olacakken… Biz sanırım duygusal bilgileri aşırı önemsiyoruz, taklit, nakil, mit, efsane, hikayeleştirilmiş tarih, abartılmış başarılar, yok sayılmış başarısızlıklar, üstü iktidar gücüyle kapatılmış başarısızlıklar… Bizim 100’lerce üniversitelerimizde teknolojik gelişmeye neden olacak bilgilerin üretilmemesine neden olmuş, ne bilimsel egitim, ne bilimsel gelişme, nede bilimsel bilgiye dayalı teknoloji gelişmemizi saglayamadık… Şimdi yapay zekayla donatılmış robotlar, araçlar, bunları destekleyen yazılımlar olması gerekirken... Şimdilerde Dron (İHA-SHA) teknolojisinde ve bazı savunma alanlarında biraz gelişme olduğunu görüyoruz seviniyoruz…
Sonra başka ne sorunlar var derseniz, ne sorunu, Allah var sorun yok sloganı atar, duygusala bağlar, aklı tatile gönderir, sorunları imtahan sayabiliriz.. Saymıyoruz mu? Oku, Bil, Aklı kullanmazsanız üstünüze pislik yağar diyen dinin mensupları, bu dünyada yaşamadan nasıl öbür dünya da yaşanacak, buradaki, yani imtahan dünyasında iyi yaşamanın ödülü iyilik cennet, kötü yaşmanın cezası, cehennem olduğunu bilmiyormuyuz? Biliyoruz, dinde iyi yaşamın sadece ibadet olduğuyla ilgili bir yorum mu var, oysa iyi yaşamak saadete/mutluluğa neden olmaktır.. Bu konuyu ilahiyatcılara bırakarak başka bir sorunumuza bakalım mı?
Ekonomik eşitsizliklere bakalım, göçmen ve dünyanın gayri meşru merkezi olmamıza mı bakalım, uyuşturucu, madde bagımlılığına mı bakalım… Hükümetin demokratik sınırları zorlayan otoriterleşmesine mi bakalım, sizce en önemli sorun nedir? Araştırmamlardan bunu anlamaya çalışalım.. İnsanlarımıza sormuşlar sizce en önemli sorun nedir diye, alınan cevaplar aşagıda…
1* Ekonomi/Hayat Pahalılığı: %64.6 2* Mülteciler: %6.2 3*Adalet: %5.5 4*İşsizlik: %3.4 5*Eğitim: %3.0 6*Güvenlik: %1.7 7*Terör:%1.2 8*Ahlaki değer kaybı: %0.6 9*Başıboş sokak köpekleri: %0.5 10*Anayasa: %0.4 11*Her şey sorun: %6.6 12*Diğer: %2.4 13*Sorun yok: %1.2 14*Fikrim yok/Cevap yok: %2.7 gibi cevap vermiş vatandaşlarımız..
Bu sorun genel sorun algısı diye olarak düşünülebilir, bu bölgeleye, gruba, kişiye ve zamana göre degişebilir.. Başka bir araştırmaya bakalım mı?
ASAL Araştırma'nın kamuoyu araştırmasının sonuçları şöyle:
1* Ekonomi: Yüzde 56.8 2* Adaletsizlik: Yüzde 8.2 3* Mülteciler: Yüzde 5.0 4* İşsizlik: Yüzde 4.5
5*Eğitim: Yüzde 4.2 6* Şiddet olayları: Yüzde 3.5 7* Ahlaki değer kaybı: Yüzde 2.0
8* Güvenlik/Asayiş: Yüzde 1.8 9* Kentsel dönüşüm/Deprem: Yüzde 0.9 10* Terör: Yüzde 0.8 11*Sağlık: Yüzde 0.5 12* Her şey sorun: Yüzde 5.7 13*Diğer: Yüzde 3.1 14*Sorun yok: Yüzde 0.6 15* Fikrim yok/Cevap yok: Yüzde 2.4
Yukardaki araştırmalara göre ikinci sorun göçmen sorununa mı deginsek? Yok birinci algınan soruna deginelim, şunu unutmayalım her sorun bir diger sorunu tetikler… Örnegin göçmen sorunu işsizliği, işsizlik ekonomik eşitsizligi, ekonomik eşitsizlik yoksulluğu, yoksulluk suç oranlarını ve güvenlik sorununu besler… Örnegin göçmen sorunu işsizligi, işsizlik güvenlik sorununu, hukuk toplumsal özgürlüklerin garantisidir, özgürlüklerin olmadığı yerde hukuksuzluk, adaletsizlik olur, buna itiraz edenler, teröre başvurmaya başlayabilir… En sıkı güvenlik önlemlerinin olduğu yerlerde en çok terör sorunu bundan dolayı çıkabilir mi? Üzerine düşünmek lazım..
Bu sorunların çözüm yolları varmıdır, sorun varsa çözümüde mutlaka vardır, kim çözecek ortak akıl, ortak akıl yoksa biri sezgilerini zanlarını doğru sanarak doğru yapıyoruz diyerek yanlış kararlarla sorunlara yaklaşırsa sorunu bize kader diye sunabilir… Bu durum da sorun çözülme zarar görerek aşılır… Oysa göç sorunu neden oluştu, nasıl çözülür, çözüm ortaklarımız kimlerdir, sorundan etkilenen için çözüm nedir, çözülmesi halinde nasıl etkilecektir? Sorular, sorular ve bunların doğru cevapları bizi sorunun çözümüne götürecektir… Örnegin ekonomik sorunlar var, nedeni nedir, genelde ekonomik sorunların temelinde üretim maliyet, paylaşım, tüketim dengesi kaybolmuştur, bir grupta, mal ve servet yıgılması varsa ekonomik eşitsizlik söz konusudur… Varsılların tüketim harcaması, kamusal harcamalar zirve yapmışken, üretim, teknoloji, egitim, saglık alanları ihmal edilirse… İthalat patlaması oluşur, ithalata baglı bir tüketim, yerli ve milli tarım, imalat sanayi üretimini ve rekabet gücünü kaybettirir, dış ticaret zararları ve kamu harcamaları, mal ve servet yıgılmasına dayalı lüks tüketenler yüzünden ekonomik vasatlar liginden çıkamaz… Buna krizmi denir bugran mı siz söyleyin...
Uzun yıllardır dış ticaret acığı/zararı veriyoruz, bu şu demektir, biz üretemiyoruz ithal ediyoruz, ithal etmek demek ülkemizin kaynaklarını dışarıdaki üreticilere aktarmak demektir, biz ithal ettikce onlar zenginleşir, biz fakirleşiriz.. Bunu bilerek buna kaşı üretimle, gümrük duvarlarıyla, vergilerle önlem almak ise sorunu çözmek için adım atmak demektir… Bu adımı kim atacak, ortak aklı kullanan yöneticiler, ortak aklın içinde kim olacak akademisyenler, uzmanlar yöneticiler.. Din, Tarım, Teknoloji, Egitim, Saglık, güvenlik, üretim, icat/buluş şuraları yapılacak.. Bu şuraların kararları uygulamaya dönüşecek ki sorunlar çözülebilsin… Şura’larda toplumsal sorunların çözümü için düşünce sunan uzmanlar, akademisyenler ise bu düşüncelerin uyulabilirliğine, uygulamalarına, uygulanıp uygulanmadığına dikkat edecekler ki sorunları zararını görmeden, yada az zararla aşabilelim…
Sorunla karşılaşmamak için biz/ben, bu hareketi yaparsam sonucu ne olur, maliyeti nedir, faydası ne olacaktır gibi bir neden sonuç ilişkisi içinde düşünerek davranış içinde olmak gerek… Yoksa sorun sorun, sıkıntı sıkıntı, kriz kriz, bugran bugran, yaşamadan yaşıyormuş gibi yaparak devam eder gideriz…. Önce sorunlarla karşılaşmamak için eleştirileri dikkate almalıyız, sonra sorunları ortak aklı kullanarak çözmeliyiz ki sorunların zararını görerek acısını çekerek yaşanmamışlarımıza yaşanmamışlık eklemeyelim…. Sorunları önceden öngörerek sorunları yaşamadan önlemek dilegiyle, selam ve sevgilerimle..
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 27.11.2024
Kaynaklar
3* https://tr.wikipedia.org/wiki/Hidroelektrik_santrali#:~:text=Hidroelektrik%20santrallar
|