EKONOMİK ÇIKIŞ -1
Ekonomik çıkış derken, bir krize girdik de oradan çıkış değil, vasatlıktan, tüketim ekonomisinden çıkış, üretim ekonomisine giriş diye düşünebiliriz…
Tüketim, üretiyorsanız sorun değil, hatta kapitalist ekonomik mantık içinden düşününce, Pazar varsa, tüketim varsa ihtiyaca filan bakmam üretirim kar etmek için malı satarım der… Ama bizim 1950 – 60 lardan sonra belirgin bir şekilde ihracatımızla, ithalat arasında büyük bir uçurum var, bu sorunumuz bugünlere kadar devam ede gelmiş… Bunun ekonomiye maliyeti o kadar büyük ki, bu durumu değiştirmedikçe işin içinden zor çıkarız gibime geliyor… Evinizde ki aletleri cebinizde ki telefonları, bindiğiniz arabaları, kullandığınız üretim araçlarını, deterjandan alınca, prezervatife kadar, çocuklarımızın kullandığı emecenden, oyuncağa kadar…. Bizim kullandığımız sıgara da dahil olmak üzere kişisel eşyalardan tutunca ordumuzun kullandığı silahlara kadar, uçaklara kadar, hep yabancı ve ithal… Bunların ülkemizin ekonomisine maliyetini düşünebiliyormusunuz?
Aşağı yukarı her sene 40-50 milyar dolar, bunu uzun vadeye vurduğumuz da 10 yılı ele alalım bu 400 milyar dolar borç demektir…İşte böyle bir maliyetle karşı karşıyayız…. Anlaşılan bizi idare edenlerin bakkal Mehmet amcanın hesabı kadar hesapları net değil, bakkal Mehmet amca, gelirine giderine bakıyor, ürünlerin maliyetine bakıyor ona göre acık vermeden ticaret yapıyor… Bunu yaparken iktisat teorilerini bilmiyor, ekonomide parasal oyunları bilmiyor, düşen döviz kurunun, veya çıkan döviz kurunun nasıl bir baskı yaratacağını bilmiyor… Ama acık vermiyor, zarar etmiyor… Neden mi, mahallenin en pahalı arabasına bineceğim diye tutturmuyor… Ama kamu adına, bizim adımıza hazineyi yönetenlerin bindikleri arabalara bakıyorum da, lüks ötesi, buna ne diyelim ultra lüks mü diyelim, bu arabaları kim yapıyor, bizsek normal, başka ülkeler yapıyor ve biz ithal ediyorsak anormal… Bunlar biz tepki göstermezsek kim gösterecek bu arabaları biz satanlar mı? Ekonomik çıkış için kamuda tasarruf şart, bu kaynakları da imalat ve üretim alanlarına ürün üzerinden teşvik ve ürün üzerinden desteklerle üretimi ve imalatı destekleyerek ithalatı azaltabiliriz…
İthalatın ülkemiz ekonomisine maliyetini düşürmek zorundayız.. Nasıl yapılır, ben nereden bileyim, ekonomi doktorumuyum, o kadar doktor var birileri cevaplasın… Ya da Osman Aytuğ hocaya başvuralım, çözüm önerilerini dinleyelim bu dış ticaret maliyetinden kurtulalım… Bu maliyet orta da rakamlar da verdik, ayrıca bir maliyet daha var ki buda imalatın ve üretimin üzerinde ciddi baskılar yaratıyor… Bu maliyet aracılık maliyetleri…
Evet, haberler de sık sık duyarız, tarla da 50 kuruş olan domates markette, manav da, Pazar da 1,5 lira diye… Bazı ürünler de abartarak 2 lira dan 5 liraya kadar çıktığı bile görülmektedir. İmalat sanayi de aynı sorunla karşı karşıya, imalatta 5 kuruş olan ürün, müşteriye ulaşıncaya kadar 25 kuruş oluyorsa birileri bizi sömürüyor demektir… Diger birileri de izliyor, bu birileri ise bizi yönetenler, imalatçıların, üreticilerin ve biz tüketicilerin sömürülmesine neden seyirci kalıyorlar ki!
Bu iki sorun ekonomik olarak bizi tutan, aşağıya aşağıya çeken sorundur, sen ne ekonomik eğitim aldın derseniz, biraz gerçekçi olun derim… Evet, bir ekonomi üst üste 10-15 yıldır, ekonomimiz ¼ (dört de Bir) oranında acık veriyorsa, biz izliyorsak bu acığın yarısına yakınını diğer gelirlerden(İşçi Ve Turizm) karşılıyor, nihai olarak diğer yarısı için de uzun zamandır borçlanarak karşılıyorsa ki öyle…. Nereye kadar borçlanacağız? Sanırım unu sormak için ekonomi doktoru olmaya gerek yok… Bu dış ticaret açığı başka ülkelerin ülkemizi sömürmesi demektir, neye kadar sömürüleceğiz?
İmalat ve üretimden kullanıcıya ve tüketiciye ulaşıncaya kadar %500 varan fiyat farkları, ilk önce imalatçıların ve üreticilerin üzerin de ciddi baskılara neden oluyor… Tüketicileri de bir o kadar sömürüyor, bu aracı sömürüsünü nereye kadar yaşayacağız, yaşatacaklar???
Bu yazımız da iki sorunu incelemeye çalıştık, dilimizin döndüğünce, düşüncemizin el verdiğince, teorilerden, tezlerden arındırarak gerçek ekonomiye bakarak bu sorunumuzun üzerin de durduk… Bunlardan kurutulma yolları ise, aracılık hizmetlerinin karlarını azaltacak önlemler almak, bunu ister kooperatifçilikle yapılır, ister başka bir pazarlama yöntemiyle yapılır… Toplum olarak, hem üreticilr, hem de tüketiciler, aracı sömürüsünden kurtuluruz…
Ekonomimiz de cari acık, ithalat, ihracat arasında ki ithalat lehine fark ise dış sömürüdür ve üretim ve imalat arasında ki fahiş fiyat farkı da iç sömürüdür, iç ve dış sömürüsünden kurtulmak zorundayız, kim kurtaracak, ekonomiden sorumlular… Bu sorumluluk alanları, sorumlu davranmaya davet ediyor, daha çok üreten, daha refah seviyesi yüksek bir ülkede yaşamak dileğiyle selam ve sevgilerimle..
Hüseyin Benek – Ocak 15 – www.vatandasfirki.com
|