MEKTUP -7
OĞLUM, (YAŞAM İLKELERİMİZ)
Bu mektubu bir yol haritası olarak ele alıp ve buna göre davranmanı öneririm. Yaşadığımız toplumsal duruma göre durumu kabullenip ona göre davranmak gerektiğini bu mektubu okuduğumuzda göreceğiz. Şu an yaşadığımız ölçülerin birçoğunu bizim yaptıklarımız ve yapmadıklarımız belirlememiş, belirlemeye de devam etmektedir. İyi bir okulda okumadıksa sorumluluk kötü okul şartları ve egitim sistemi kadar bizde de var olduğunu unutmayalım. Bir meslek edinmemişsek sorumluluk seni iyi yönlendiremeyen ailende ve egitim camiasın da olduğu kadar sendede olduğunu unutma, suçlu ne sadece sen nede çevrendekiler ve şartlarındır. Suçlu disiplinsiz davranmak, okumaya ve bilgilenmeye zaman ayırmamaktır. Moda oyunlar, eğlenceler, senin zamanını çalmıştır/çalmaktadır. Bunu fark ettiğinde inşallah geç kalmış olmazsın. Şimdi seninle paylaşacaklarım okuduklarımdan ve yaşadıklarımdan edindiğim tecrübelerin birikimin sonuçlarıdır.
Buraya kadar daha çok maddi başarıları öne alan mektuplar paylaştık, oysaki maddi başarıların altında manevi zenginliklerin gizli olduğunu göremedik. Bu mektup da ise insana manevi ruh zenginliği veren özellikleri ele alalım diye düşünüyorum. Nedir bunlar öncelikle sen, biraz düşün...
İnsan nasıl, daha iyi bir insan olur? Bu önemli konuyu insanlar ihmal ettikçe yaşadıkları sorunlar daha da çoğalmaktadır.
Bütün dini inançlar insanlara insansın şöyle yaşamalısın diye tanrı buyruklarını bize iletmiş ve ödül olarak cennet, ceza olarak cehennem den bizi haberdar ederek daha insana yakışan şekilde yaşa demiştir.
Bütün ideolojiler bizi toplumsallaştırmanın yollarını aramış ve biz insanlar için çeşitli toplumsal modeller ortaya koymuşlardır. Buna rağmen biz bencilliğimizi kırıp insana yakışan modele henüz ulaşamadığımızı düşünüyorum. Biz insana en yakışanı aramaya ve o Allahın vaat ettiği cennete en yakın düzeni Dünyada kurmaya çalışalım ki insani seviyemiz yükselsin.
Bunu nasıl yapacağız, en yüksek insani ruhla, ALLAH bize siz eşref'i mahlukatsınız derken sizin toplumsal düzeninizde yaratılanların içinde en iyisi olmalıdır demek istediğini düşünüyorum. Bu toplumsal düzen için ne gereklidir? En yüksek insani duyguyla donatılmış kadınlar, erkekler, analar, babalar, çocuklar, kızlar, oğlanlar, gençler, yaşlılar yönetenler, yönetilenler, liderler ve kanaat önderleri ve takipçileri, meslek mensuplarının hepsinin amacı insani seviyesi yüksek bir toplumsal düzen olmalıdır. Bize bu yüksek insani seviyeyi kazandıracak olan duygular nelerdir onun üzerinde biraz duralım.
İlk işimiz bizi daha da insanlaştıracak çoğununda bize dinimizce, kültürümüzce önerilen ve yapabildiğimiz oranda insani seviyemizin yükseleceği yetenekleri listeleyerek işe başlayalım.
1-Takım çalışması için uyumlu olmak,2- Kendimize ve topluma faydalı işlerle meşgul olmak 3- Cemaatin(toplumun) içinde olmak. 4- Bilgi peşinde koşmak bize gerekli olanlarını almak. İlim(bilgi) sizin kayıp malınızdır söylemini unutmayınız. 5-Bize karşı yapılan hatalardan telafisi mümkün olanları öncelikle affedebilmek. 6- Sevgi ve şefkat sahibi olabilmek. 7- Davranışlarıyla ve işleriyle iyiliğe ve güzelliğe neden olmak ve iyiliği güzelliği önermek. 8- Akrabalara ve komşulara sıkıntılı anlarında yardımcı olmak. 9- Olduğun gibi görünmek olduğun hal yaşadığın toplumda beğenilmiyorsa, kendini sevilecek beğenilecek hale getirmek. 10- Kendi ismine ve ailenin ismine zarar verecek davranışlarda bulunmamak. 11- Seçtiğin ve istediğin işi iyi yapacak kadar bilgi ve tecrübeyi edinmek. 12- İçinde bulunduğun toplumun ve kişilerinin gelişmesine yardımcı olmak. 13- Çevreye ve çevrenin içinde yaşayan canlılara ve onların yaşam alanlarına saygı duymak.
14- Her işte her olayda iyiliği ve güzelliği öne çıkarmak. 15- Dostlara dostça, düşmanlara düşmanca davranmak düşmanlık da barış yolunu tıkamamak.
16- Güvenilecek bir kişi olmak için verdiğin sözleri ve yaptığın sözleşmeleri yerine getirmek. 17- Başladığın işlerde sebat etmek ve işlerin iyi bir şekilde yerine getirilmesine çalışmak.18- Birlikte yaşadıklarına saygılı davranmak ve saygı beklemek. 19- Senin için iyi bir şey yapıldığında bunu şükranla teşekkürle karşılamak.
20- Elindeki imkânları çar cur etmeyecek şekilde eş ve dostlarla paylaşmak. 21-Maddiyatı, maneviyattan öne almamak, bu dünya için gelecek dünyadan öbür dünya için bu dünyadan vaz geçmemek, öbür dünyanın bu dünyada kazanıldığını unutmamak. 22- Önemli gün dediğimiz (cenazede, düğünde, doğum gününde, asker göndermede sevinçte üzüntüde) tanıdıkların yanında olmak.
23-Sorumluluk alanında bulunan kimselerin ve işlerin kişilerin ihtiyaçları işlerin gereklerini yerine getirmek.
24- Kibirli ve bencil olmamak.25- Yalancı ve dolandırıcı olmamak. 26- Kendi tarihine, milletin tarihine vakıf olmak, bu tarihden ders cıkararak, iyileri yapmaya devam etmek, kötüleri hayatımızdan çıkarmak.
27- Din, dil, siyasal sistemimiz gibi kültürel değerlere sahip çıkmak. 28- Söz ve eylem dengesini gözetmek. 29- Emanete ihanet etmemek, 30- Özgürlüne sahip çıkıp yaşamak ve özgürlüğü kısıtlananların yanında olmak.
30- Günah, sevap, haram, helal, hak, haksızlık dengesini gözetmek. 31- Emin olduğumuz ve ehliyet yetenek sahibi olduğunu bildiğimiz kişileri yönetici seçmek. 32- Kıybet, dedikodu yapmamak, dahada kötüsü iftira atmamak. 33- Yolsuzluk yapmamak ve yapanlardan uzak durmak. 34- Evrensel insani değerlere ve başka şekilde inanan ve düşünenlere saygılı davranmak. 35- Hastalık, doğal afetler ve yokluk savaş gibi zamanlarda sabırlı davranmak, maruz kalanlara yardımcı olmak 36- Arzunun, isteğin, nefisin esiri olmamak. 37-İnsanlara iyi şeyleri yapmayı, kötü şeyleşen uzak durmayı önermek.
38- Bilim insanlarına ve din âlimlerine saygılı olmak. 39- Her işi zamanında yapmak. 40- Günaha, haksızlığa, ahlaksızlığa, zulme ve zalime, mutsuzluğa karşı durmak. 41- İşe zaman ayırdığımız gibi eğlenmeye ve gezmeye de zaman ayırmak.
42- Ortak iyiyi bulmak için için düşünsel çalışmalara zaman ayırmak ve bulunan ortak iyiyi korumak. 43- Uzlaşma ve anlaşmaya her meselede acık olmak.44- İki yüzlülükten, riyadan, takiyeden uzak durmak.
45-Şımarıklıktan, azgınlıktan uzak durmak. 46-Her ne iş olursa olsun meşru yoldan ayrılmamak. 47-İnanç sahibi olmak ve inandığın gibi yaşamak.
48- Düşünce seçmek ve düşündüğün gibi davranmak. 49- Hayatı ve inançları, düşünce şekillerini yorumlayan düşünürler vardır bunların düşüncelerinden yararlanmak.
50- Olayların ve olguların farkına vararak, bir bilinç/şuur oluşturmak. 51- Alkol ve uyuşturucunun seni uyuşturarak hayatın dışına çıkarmasına izin vermemek.
52- Kendi kültürüne sahip çıkmak, başka ulusların kültürüne saygı duymak. 53- Tartışmaları uzlaştırmak, savaşanları barışla sonuçlandırmak, dargınları barıştırmak. 54-Despotluğa, zalimliğe, tiranlığa, bozgunculuğa, azgınlığa savaş açmak. 55- Danışma, sorma sorgulama, araştırma gibi doğruyu arama faaliyetlerinde bulunmak.
56-İyi ve güzel ve nitelikli olanı seçmek. 57- Allah bilinci ile yaşamak. 58- Pişman olacağın şeyleri öfkeyle de olsa yapmamak ve yapılması halinde pişmanlığını itiraf edip tekrar yaklaşmamak, bu hatadan mağdur olanların mağduriyetini gidermek. 59-Alışverişlerinde genel kurallara uymak. 60- Seninle paylaşılan sırrı saklamak. 61- Zalimlerle mazlumların, güçsüzlerle güçlülerin çatışmasında mazlumdan ve güçsüzden yana olmak. 62-Bilgiye dayanmayan zanna dayanan haber ve kararları gerçek diye algılama hatasına düşmemek. 63- İhtiyacı olanlara kendi ekonomik dengeni bozmayacak kadar yardımda bulunmak.
64-Zina, fuhuş, gibi gayrimeşru ilişkiden kaçınmak.65- Ölüm üzerine düşünerek öleceğimizi bile bile başkaların haklarına tecavüz ederek onları mağdur etmemek gerektiğini bilmek. 66- İçinde yaşadığın topluma karşı içindeki sevgiyi hiç kaybetmemek. 67- Günümüz insanının en önemli üç sorununu aklımızdan çıkarmadan yaşamak. 1- İhtiyaçları ve istekleri karıştırmış olmak, bu karışıklık sonucu daha çok tüketmeye başlamış, buda Dünya kaynak israfına nenden olmuştur. 2-Bu tüketim kaynak israfının yanı sıra, tüketimin nihai sonucu çevre kirliliğine neden olmaktır. Gelişen insan kültürel olarak da gelişmedikçe çevreye duyarlılık bilinci hep eksik olacaktır. Yaşadığımız çevre aynı zamanda korumamız gereken çevredir. Örnegin çevre faktörleri(hava, su, toprak) hızlı bir şekil de kirletilmektedir.
Biz çevreyi korurken çevrede bizi korur. Fikri Adil
3- Yoğun iletişim insanlarımızı ekran başına adeta esir etmekte bu esaret onları içinde yaşadıkları mekanlara, toplumlara ve birlikte yaşadıkları kişilere yabancılaştırmaktadır. Öyle ki bıraksan merhaba, günaydın demeyecek kadar ekran esareti günümüz insanının en önemli zafiyetlerindedir. Buradan gelen yalan ve yanlış bilgiler bizim toplumsal kanaat oluşturmamızı da engellemektedir. Gelen bilgileri sağlam, doğrulayıcı başka kaynaklarla tes etmeliyiz.
Bu zafiyetler tüketme, çevreyi kirletme, ekrandan gelen her mesajı okuma, her videoyu izleme bizim sorumluluklarımızı yapmamızı ve kendimizi geliştirmek için zaman ayırmamızı ortadan kaldırmaktadır. Gelişemeyen insan, meslek edinemez, gelişemeyen insan kültür aracılığı ile bir topluma bağlanamaz. Bu zafiyetlerden uzak durmak gerekir.
Önce ailenden başlayarak yakın akrabalar, koşularla devam ederek sevgini bütün bir topluma yayabilmen gerekir. Yoksa sevmediğin kişiler ve topluluklar için bir şeyler yapma isteğin olmadığı gibi onlarda bizi sevmezler…
67- Bütün yaşantını yasal düzenlemelere göre yapmak, bizim hayatımızı kolaylaştıracaktır. Begenmedigin yasanın degişmesi için çalışma hakkını unutmayarak o yasaya saygıl davranarak degişmesi için de çalışmaya devam etmek…
Bütün bunların yanında aşağıdaki bizi doğruluğa ve ahlaklı olmaya davet eden yaptığımızda bizi erdeme ulaştıracak olan insanlarda olması gereken niteliklerde bakarak bu mektuba son verelim.
Adil ol barış, sev, sevdiklerin için çalış. Fikri Adil
Bizim hayvanlardan farkımız aklımız sa öyle sebebi, sonuca, sonucu sebebe bağlayabiliyoruz demektir. Yani şöyle davrandığımızda böyle sonuç alırız diyebiliyoruz. O zaman sonuç aklın emrine girmek arzunun değil.
Akıl bize yukarıda ve aşağıda bahsettiklerimizi yaptığımızda iyi olacağını ahlak sahibi olacağımızı ve mutlu huzurlu olacağımızı önermektedir. Akıl bize ilkeli insan olmanın başarmak , mutlu olmanın yollarından olduğunu ögütllemektedir, akıl ögüdünü yok sayarak işi zorlaştırmıyormuyuz?
İnsani niteliklerden bahsetmeye devam edelim, tekrara düşersek kusuruma bakma… Önemli şeyleri tekrar tekrar söyleyelim ki düşüncemiz olabilsin…
Bilgiye ve birliğe hizmet etmen, Çalışmaya ve üretime katkı sunma, Vücut, ruh sağlığına dikkat etmen, Kadınlara ve çocuklara yaşlılara saygılı davranma, Lüksün peşinde değil ihtiyacın peşinde olma,
Gelişme ve yenliğe acık olma, Sevme ve merhamet sahibi olma, Çömert olma, ince nazik olma, Bağışlayabilme, ilgilenme çabası içinde olma, Ceza verilmesi gerek ve zaruriyse ceza verme, ödülü daha kolay vereme,
İyilik güzellik dürüstlük içinde olma, Doğru yolu göstermen ve kendinde o yoldan gitmen, Güzel ahlak sahibi olman, Kişisel temizlik ve sağlığına dikkat etmen, Anlaşabileceğin ve hayatı paylaşabileceğin biriyle aile kurman, işlerinde eylemlerinde aklına ve çevrende aklına güvendiğin kişilere danışman, Zalim olmaman, Zulme uğrayanların yanında olmanı bir baba olarak hep öneririm ve isterim…
İki yol bulacaksın hep karşında biri iyiliğe diğeri ise seni kötülüğe götürecek senin seçimlerin ve eylemlerin seni iyi ve kötü yapacak sen öyle anılacaksın. Nasıl anılmak istiyorsan öyle davran…
Bu yollardan iyi olanı, Bilgi, adalet, ahlak, güven, dostluk, sevgi, saygı ve barışın bizi yükseleteceği erdem ve olgunlukla, bizim ve bizimle birlikte yaşayacak olanların da iyi ve güzel yaşayacağımız, aynı zaman da mutlu olacağımız bu yol iyilik, insanlık yoludur. İkincisi de Fitne, fesat, haset, hile, entrika, yalan, ihtiras, şehvet, dürtü, bencilik, kibir gibi bizi hayvan dan daha aşağıya indirecek kötülüklerin yoludur ki emin olun kötülüğü yapan da yapılanda mutsuz olacaktır. Bunlar benim sana tercübelerimden ve okuyarak edindiklerimden acizgane önerilerimdir, asıl olan senin ed,necegin bilgilerdir.
Hayat bir anlamıyla bir bilgilenme serüvenidir, Bütün bu meselelerle ilgili bilgi sahibi olmak için okuman gerekir. Oku da adam ol derken aslında oku da diploma al anlaşıldı. Bizim insani seviyemiz düşükse diplomalı olmamızın katkısı bize sadece iş bulma ve para kanzanma da olur.
Biz ise Hayata hazırlanırken Yusuf peygamberi örnek alarak, bazı haksızlıkları, adaletsizlikleri sinemizde eritmemiz gerekir ki topluma örnek olalım. Adaletsizliğe maruz kalmak tabiî ki üzücü ama ya bir de adaletsizlik yapmış olsaydık daha acı degilmi? Adaletsizliği ancak aşağılıklar yapar, Allah bizi alçaltmasın. Adaletsizlige maruz kalmanın acısı bir gün gecer, ama adaletsizlik yapmanın vicdan acısı bize baki kalır…
Sevginiz, şefkatiniz, merhametiniz, adaletiniz, ahlakınız eksik olmasın, herkese örnek olasınız. Sevgi ve selamlarımla, mutluluklar.
Baban
Hüseyin Benek – Kasım 2009
|