ÜÇ SORUN (Suriye, D. Akdeniz, Libya)
Sorun bir, ben tüm sorunlardan daha önemli bulurum, Doğu Akdeniz!!
Sorun iki, Suriye sorunu bizim dış politika ve sosyal dengemiz üzerinde büyük bir baskı oluşturduğu adar başka sorunlara da kaynaklık yapıyor.
Sorun üç, Libya sorunu!!
Bakın işsizlik gibi, enflasyon gibi, ekonomik durgunluk gibi sorunlar bu sorunlar arasında yok, enflasyonu düşük gösterip maaşlara enflasyon üzerinden zam yapma uyanıklığı da yok… Vergi ve harçlara %22 zam yaparken, gerçek de temel ihtiyaçlar da enflasyon %30 iken asgari ücrete %15 zam yapılması da yok… Bir kanal yapalım kenarına lüks binalar dikelim mi, dikmeyelim de yok… Küresel ısınma geldi kapımızı çalıyor, göller, dereler, nehirler doğada ki ağaçlar, kurudu, kuruyor bunlarda yok… Ne var, dış sorunların, dış politikadaki yanlış kararların bizi kuşatması var…
En büyük sorun olarak doğu Ak Deniz doğal gaz ve petrol yataklarından kim yararlanacak, biz yararlanabilecek miyiz var. Sahi kim yararlanacak?
Bir konsensüs (Uzlaşma) oluşmuş ve adamlar bu zenginlik kaynaklardan yararlanmak için çalışıyorlar, biz araştırma gemileri, sondaj gemileri gönderdik, onların uzlaşarak ekonomik alan ilan ettikleri alanın dışında arama çalışmaları yapıyoruz… İyide bizim grupta kim var tek biz ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, sanki bir eksiklik var… Hatta iki eksiklik var bunlar nedir? Aslında bu eksikliğin giderilmesi demek, aynı zaman da Suriye de çözüm anahtarı da demektir…
Bu eksikliklerden birincisi Bu doğu Akdeniz sorununa bizim yanımızda olacak ülke olarak Suriye, meşru hükümetini yanımıza almak ve onun arkasında ki iki gücün desteğini arkamıza almakla giderebiliriz.. Hepimizde biliyoruz ki, Suriye hükümeti, Rusya ve İran desteğiyle ayakta kalabiliyor, kimileri diyor ki biz nasıl olsa Rusya ve İran la anlaştık… İyi de onların da orada bir hesabı var, bu hesap onların çıkarını destekliyor… Bizim yapacağımız Suriye de meşru hükümetle anlaşarak, doğu Ak Denizde elimiz güçlenecektir… Libya UMH ile yapılan anlaşmanın katkısı bir olabilecekken, daha orada kimin kazanacağı henüz belli değilken, burada artık Esad’ın kanacağı kesinken, neden görüşülerek gerekli anlaşmalar yapılmaz ki anlamış değilim… Bütün bilgiler Esad la görüşmemiz gereğini, buradaki bu üç sorununda düğümünü Türkiye ve Suriye’nin çözebileceğini yada bu iki ülkenin kaderinin, bu üç sorunda kesiştiğini, müzakerenin gerektiğini, en azından ben böyle düşünüyorum… Hükümetimiz ne düşünüyor bilmiyorum, dış politikada dengeler değiştikçe birlikte hareket ettiklerimizin de değişmesi gerektiğini, hatta değiştiğini görebiliyorum… ABD ile başladığımız işi Rusya ve İranla Bitirmeye çalışıyoruz, bence Esad la bitirebiliriz… Son olarak…
Bu üç sorun nasılda birbirini tetiklediğini, hatta beslediğini, nasıl Mısırda ki sorunda bizce haklı olanın yanında dururken nasılda bize bir karşıtlık yaratıldığını unutmayalım.. Bu sorunlara yaklaşımlarımızda Libya da olduğu gibi Birleşmiş Milletler kararlarını dikkate alarak hareket edelim.. Dünyanın belli başlı güç merkezlerini sadece askeri acıdan değil, düşünce, iletişim, algı yaratma acısından da güç merkezlerini dikkate alalım.. Şimdi güç merkezi neresi, bu sorunlarda kim oyun kurucu, ne için kurmuş, biz bu oyuna girersek, hangi takımla girdiğimizde çıkarlarımızı maksimize etmiş oluruz… Bu sorunda ki güç merkezleri Rusya, ABD, AB ve İran ve tabiiki biz Türkiye, yancı ise Arabistan… Ekonomik sorunla karşı karşıyayız ve bu elimizi kolumuzu bağlıyor… Rusya ve İran’a, karşı enerji bağımlılığı içindeyiz, ABD ye ise ekonomik bağımlılığımız var, Avrupa Birliğine girmek istiyoruz, onlarda diyor ki hukuki, ekonomik, sosyal seviyenizi yükseltin öyle gelin diyor… Kısacası sorunlar, sorunlar… Eee tabiki çözümü de var, ama bizim için hangi çözüm daha iyi, çok kafa yormalıyız ki, sorunları çözebilelim 2020 yılını iyi karşılayabilelim… 2020 yılı sorunların çözüldüğü yıl olsun, insanlar daha iyi yaşasın dilerim…
Hüseyin Benek – 1.1.2020 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
|