DUYULARIN İŞBİRLİGİ
DUYULARI DUYMAK
DUYULARIN VERDİĞİ BİLGİLERDEN SENTEZ
DUYULARI ACIK TUTMAK
DUYULARIN TATMİNİ,
DUYUM BİLGİ İLİŞKİSİ
GENEL OLARAK DUYULARIMIZ
Duyular bizim Dünyaya acılan pencerelerimizdir desek yeridir, bizi bilgisizligin karanlığından onlar kurtarır ve bilgiyle aydınlığına ulaştırırlar. Yalnız duyuların, daha derin duyumlara neden olacak şekil de kullanılması halinde bizim ve içinde yaşadığımız toplumun aydınlığına daha çok neden olacak bu pencereleri olabildigince acık tutmalıyız. Öte yandan çeşitli bahanelerle duyularımız olan pencerelerimizi tuğla ile örerek kapatırsak, korkarım aydınlığa ulaşmamız, aydınlıklardan gerektiği gibi yararlanmamız zor olacak, insan olarak da, toplum olarak da güdük kalacagız demektir. İşte bu durum da bize duyulardan daha çok, daha çok yararlanarak, edindigimiz bilgiLerle, duyumsuzluğun, bilgisizligin verdiği yaşam tatminsizligini aşabilnek için duyumlarımızı, meraklarımızı sonuna kadar açmak, meraklara dayalı sorular sormak zorundayız.
Bilgi edinme yolunda, duyular, meraklar, sorular, ilgiler bizim araçlarımızdır. Fikri Adil
Ben genel olarak paylaşımlarım da bilimsel çalışma iddiasında bulunmam, sadece düşünsel olarak bizde çağrışımlar da bulunarak katkılar sunacak paylaşımlar olmasına özen gösteririm… Paylaşımlarımızın düşünsel ışıklar yakmasına böylece konuya ilgi çekerek konu üzerine kendimizi düşünmeye, yönlendirmeye çalışırım. Ama düşüncemizi temellendirebilmek için de bilgilerimiz olmasının gerektiğine inanırım, bilgilerde genel olarak merakla, soruyla, bilimsel çalışmalarla duyuların da yardımıyla ortaya çıkar bilirim. İşte bize bir araştırma sonucunun gösterdikleri…
Bu araştırmaya göre Duyuların öğrenmeye etkisinin ne olduğudur ki bu bize duyular konusun da ve duyuların işbilirigi konusunda baya bir ipucu verecektir sanırım. Yalnız şunu unutmayalım ki bu genel araştırmalar bireye indikce yanılma ihtimalleri yükselmektedir. Kimimiz görme, kimimiz duyma, kimimiz ise her ikisin de, digeri tatma, başka biri dokunma, kimimiz de kokuya duyarlı olduğumuzu unutmayalım, duyuların işbirligi kadar, kişilerin işbirliğini de önemseyelim. Bu nedenle öncelikle, kendi içimizde mümkün olduğunca duyulardan gelen bilgileri harmanlayarak sentezleyelim kendimizce yeni bilgiler ortaya koymaya çalışalım, koyalım. Sonra da diger insanların bilgileriyle bilgimizi harmanlayarak sentezleyerek daha kapsamlı bilgilere ulaşalım ki biz ve insanlık ortaklaşa gelişsin daha mutlu, huzurlu olsun… Bu bilgiler ışıgın da bu araştırmaya bakalım ve nasıl etkiliyor bilgilenmemizi görelim… Texas Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre zaman faktörü sabit tutulduğunda hatırlama(hafızada bilgi depolama) oranları şu şekildedir. İnsanlar okuduklarının %10’ unu, işittiklerinin %20’sini, gördüklerinin %30’unu, görüp işittiklerinin %50’ sini, söylediklerinin %70’ ini, yapıp söylediklerinin %90’ını hatırlamaktadırlar. Bu verilere göre, öğrenmede ne kadar çok duyu organımızı öğrenmeye dahil eder, odaklayabilir ve onlardan gelen bilgileri işlersek öğrendiklerimizin kalıcılığı da aynı oranda artmaktadır.
Bu durumda öğrenmede en etkili yöntem öğrenme sırasında aktif halde bulunmak için duyuları adeta sonuna kadar açılmasıyla, kulaklarını aç, gözlerini aç derler ya öyle açmalıyız ki, olaganüstü bir duyu kullanmanın önü acıldıkca ve bunları uyguladıkca, bu bilgileri birleştirerek ve yaşayarak öğrenmek, bilgilerin kalıcı olması bizim de başarılı olmamız neden olacak, duyuların da tatminiyle de hazza ulaşmamızı sağlayacaktır.
-Duyu organlarımızın beraber çalışması durumunda algılamamızın daha kolay ve doğru olur.
- Çevremizdeki cisimlerin sesini, rengini, kokusunu, sertliğini vb. duyu organlarımız sayesinde beyin duyar…
- Dış ortamdan duyu organlarımız ile aldığımız uyarıları sinirlere aktaran özel hücrelere “duyu almaçları” adı verilir. Duyu almaçlarının, duyu organlarının yapısında bulunur.
- Farklı duyu organlarımız için farklı almaçlar vardır. Duyu almaçları sayesinde uyarıların, duyu-sinir yolu ile beyindeki duyu merkezlerine iletilir. Beyindeki ilgili merkezin kendisine ulaşan uyarı mesajını değerlendirip mesajın gerektirdiği komutları vücudun ilgili bölümlerine verir ve bu bölümlerin verilen komutları yerine getirmesini kontrol eder. Böylece dış ortamdan gelen uyarıların algılanması sağlanmış olur.
- İç ve dış duyular olarak degerlendirecek olursak, beş duyumuzdan gelenler dış duyu, bunların birleştirilmesinden ortaya çıkanlar ise iç duyu, ayrıca üreme, beslenme gibi yaşamsal faliyetler için gerekenlere ulaşmak da iç duyuların itmesiyle ortaya çıkan isteklerdir.. Biz dış duyularla ilgili paylaşımlarda bulunduğumuza göre…
Çevremizi algılamamızla görevli olan duyularımız göz, görme, kulak işitme, burun koklama, dil tatma ve deri dokunma mesajları algılayan duyu organlarımızdır. Bunların ortak durumunu sağladıkca seçtiğimiz konular da ve işler de daha başarılı olacagımız kanaatindeyim…
Duyu organlarımız birlikte çalıştığında çevremizi algılamamız daha kolay olur, çevremizdeki cisimlerin sesini, rengini, kokusunu, sertliğini, yumuşaklığını, sıcaklığını vb. özelliklerini duyu organlarımız sayesinde hisseder, hafızaya aktarırız. Uyarıları dış ortamdan alarak beyin sinirlerine aktaran, duyu organlarının yapısında bulunan özel hücrelere duyu almaçları adı verilir. Farklı duyu organlarımız için farklı almaçlar vardır. Uyarı, ilgili almaç tarafından alındığı zaman mesaja dönüşür, bu mesajlar, duyu almaçları sayesinde, sinirler yolu ile beyindeki hafıza merkezine iletilir. Bu merkezler, kendilerine ulaşan mesajları değerlendirerek bilgiye dönüştürür. Mesajın getirdiği bilgiye dayalı duyumların verdiği bilgilerin işlenmesiyle vücudun ilgili bölümlerine beyin kararlarını gönderir ve bu bölümlerin görevlerini yerine getirmesini kontrol eder, Böylece dış ortamdan gelen uyarıları algılarız, geri tepkiler veririz. Örnegin, bizim sağlığımızı bozacak kadar sogukmu, ya da bizi çarpacak kadar sıcak mı önlemler almak gerekiyor önlem alınmalı mesajına dönüşür, beyinde duyulardan gelen mesajlar işlenir… Bu da iyi ve güzel ve haz vereni yap, acı, elem veren kötüden sakın mesajına dönüşmesi sonucu alınacak önlemlerle hayatımızı daha iyi yaşar, yaşam tatminimiz duyular nedeniyle daha da artar…
1-BAKMAK, GÖZ, GÖRMEK
Göz, görebilmemiz için vardır, ister bize, ister içince yaşadığımız topluma, yada insanlığa daha çok, daha iyi ve daha güzel şeyler katabilmek için daha derini bakmak ve görmek gerekir diye düşünerek bu organımızdan gelen duyumları nasıl daha iyi kullanırız soruna kendimizce cevap verelim…
Görmek beni en çok tatmin eden şeydir, neden gördüğümün kesinligine kanaat getiriyorum demektir ki bu konu da daha net bilgi ve düşünce içinde oluruz. Yalnız sihir, büyü, ilizyona dayalı göz yanılsamasını hesaba katarak gözden gelen bu bilgileri degerlendirmek gerektiği düşüncesiyle görme yetimiz üzerine düşünelim…
Şimdi görmeyle ilgili kelimelere bakalım belki buradan gidersek biraz daha görme duyumuzu nitelikli hale getirebiliriz. Gözün biyolojik, fiziksel özelliklerinden çok bilgi edinmeyle ilişkisine deginerek devam edelim…
Göz, bazı beyinlerin penceresi, bazılarının dürbünü, bazılarının mikroskobu, bazılarının ise aynasıdır. Cenap Şahabedtin
Göz işlemese akıl neylesin. Fikri Adil
Bakmak; bakar geceriz, bakar merakımızı uyandırır ve incelemeye başlarız, bu neymiş, ne işe yararmış, nasıl çalışırmış, çalışma gücünü nereden alırmış gibi …. Sorular baktığımızın gerisini de görmemize yardım ederek görme duyumuzu daha iyi kullanarak yaşam için daha iyi ve güzele ulaşarak daha nitelikli bilgi ve yaşam bize ve insanlığa kazandırabiliriz.
Gözler en önemli penceremizdir, bunu görebilmek, bakabilmek, anlayabilmek için kullanır, gözden gelen bilgileri hafızada işlersek bu duyu organımızı daha verimli kullanmış oluruz...
2-TEN, DOKUNMAK, DERİ
Dokunma duyusunun geliştirilerek zihinsel verilere dönüşmesinin sağlanması bu duyumuzun nitelikli kullanılması demektir. Hepimiz biliriz ki bazı bölgelerimiz dokunmaya karşı daha duyarlıdır, dokunulduğun da haz verir, dokunduğumuz da haz duyarız. Bu küçük yaşta geliştirilebilecegi gibi ileri ki yaşlarda da yapılabilir. Bilhassa çocuklarda hem oyun maksatlı hem de dokunma duyusunun algısına dayalı egzersizler yapılabilir. Örnegin, göz kapatılır ortaya 5-10 nesne konur bunların metal mi, plastik mi, agaç mı, yumuşak mı, sert mi, gibi sorabilecegimiz kadar soruların cevaplanması istenerek dokunma duyusunu daha duyarlı ve algılar, daha etkin hale getirerek daha niteklikli yaşamsal bilgileri zihinsel verilere dönüştürülerek daha çok yararlanılabilir.
En hassas yerlerimiz ise parmak uçları, dudaklar, kulaklar ve cinsel organlarımız gibi bölgelerde algılama daha fazladır.
Deri, en büyük duyu organımızdır ve vücudumuzun dışını tamamen kaplar. Ayrıca vücut ısısını ayarlar, solunum ve boşaltıma yardımcı olur ve vücudu dış etkilerden korur. Derinin üzerinde dokunmayı, basıncı, ağrıyı, sıcağı, soğuğu vb. duyuları algılayan almaçlar vardır.
Kıyıların, kumların hoş olduğunu okumak yetmez bana, cıplak ayaklarım bunu duysun isterim, bir duyunun ardından gelmemiş bilgi bana yaramaz. Adre Gide
3-KOKLAMA/BURUN
Koklama ve kokular üzerine bilgilenmek için koku duyusunu, burnumuzu kullanırız.
Böylece görünen, görünmeyen ve diger duyularla koardinasyon kurularak görme, duyma, tatma, koklama duygularımızı maksimize ederek, hafızaya hayattan duyumlar aktarırız.
Burun, koku alma ve solunum organımızdır, bu organ, alınan havanın temizlenmesini, ısıtılmasını, nemlendirilmesini ve kokusunun algılanmasını sağlar. Bir süre aynı koku alınacak olursa bu koku bir müddet sonra hissedilmez hale gelir. Ancak ortama değişik bir koku geldiğinde bu yeni koku fark edilir.
Hoş kokusu, tadı, tadı hoş kokusunu, her ikisini de sertligi yumuşaklığı desteklemiyorsa ve hoş bir görüntü yoksa, bu nesneyle ilgili güzel şeyler duymamışsak duyuların işbirligi sağlanamıştır. Duyuların işbirligi sağlanamamışsa daha az hayattan zevk alıyoruz ve yarım yaşıyoruz demektir.
4-DUYMAK, KULAK, SES
Kulaklarımız işitmemizin yanı sıra dengemizi de sağlayan duyu organımızdır, havada da ki ses dalgalarını algılayan kulagımız Sayesine bize iletilen mesajları alırız. Bu ses dalgaların oluşturduğu mesajlar kulağımızdaki duyu almaçları ile algılanır ve bilgiye dönüştürülmek üzere hafızzaya gönderilir.
Duymak, düşünmek, hatırlamak demektir. Alein
5-TATMA, LEZZET
Tat alma organımız dildir, bize lezzetlerden haber verir.
Yiyeceklerin bazılarının tadını severken, bazılarını ise sevmeyiz, işte bunu tat alma organımızla seceriz. Biberin acı, limonun ekşi, çikolatanın ise tatlı olduğunu böylece ayırt ederiz. Bu farklı tatları almamızda görevli olan dilimizin acaba başka görevleri de olabilir mi? Dilimizin tat alma, çiğneme, yutma ve konuşmaya yardımcı olma gibi görevleri vardır.
DUYULAR ARASI İLİŞKİ
Sadece iki duyuyu degerlendirerek, diger duyuların ilişkisini düşünelim, koku ve tat alma arasında bir ilişki olabilir mi? Nasıl olmaz, tatma duyusunun verdiği lezzeti, kokma duyusunun verdiği hoş kokuyla desteklersek, tabiki daha çok haz duyarız…
Koku ve tat alma organlarımız birbiriyle uyumlu olarak çalışır. Dilimiz tarafından besinin tadı, burnumuzdan da kokusu algılar, kokusu iyi alınamayan besinlerin tadı da iyi alınamamaktadır.
Çeşitli nedenlerle kokuları tam olarak alamadığımız zaman, besinlerin tadını da tam olarak alamayız. Besinlerin tadını tam olarak alabilmek için burun ve dilin birlikte görev yapması gerekir.
Bu konu üzerin de daha fazla düşünme geregini hatırlatarak başka duyulara gecelim ne dersiniz, bunu bir özdeyiş paylaşarak yapalım…
Kokusunu bilmiyorsak, nasıl bir şey görmüyorsak, yumuşak mı sert mi hissedemiyorsak, onunla ilgili hiçbir şey duymamışsak, onun tadını almamışsak onu tam olarak tanıyamamışız demektir. Fikri Adil
MERAKIMIZI DUYULARLA GİDERİRİZ
Zihinsel birikimimin oluşabilmesi için duyulardan gelen bilgilerin, beyin de yani bilgi bankasın da merak ve sorulara dayalı işlenmesi geregine de biraz deginelim ne dersiniz?
Beyin gelişiminin birçok araçları vardır, beyin algılamaları 5 duyu organı ile yapılmaktadır. Duyular vasıtasıyla beynin aldığı uyarılar hafıza denilen arşivde kayıt altına alınır. Hafızada kısa süreli ve uzun süreli kayıtlar gibi kalıcılık derecesi kişiden kişiye göre değişebilir. Kayıt altına alınan duyular, burada gelen bilgilerle işlenerek daha kullanışlı hale gelmesinin yanısıra, yeni bilgiler de bu işleme anın da ortaya çıktığını düşünüyorum.
Burada önemli olan beyin denilen bilgi bankası olan organı, etkin kullanabilmektir. Beynin kullanım şekli insanlar arasındaki farkı meydana getiriyor.
DUYULARIN ETKİN KULLANIMI
Zekâ duyular, duygular ve tepkilerinin ürettiği faydaların toplamıdır, algılamalardan en yüksek değer üretebilmek için duyularımızı sonuna kadar açarak zekâ derecemizi ve hayattan daha çok zevk alarak niteliklik yaşamanın da göstergesidir.
Zekâ gelişiminin en başta gelen araçları duyuları etkin kullanımının yanı sıra, duyuların işbirliginin sağlanması, duyulardan gelen bilgilerin beyin için de bunların sentezini yaparak yeni, yani duyulardan gelenlerden farklı yeni bilgiler devşirme alışkanlığı beynimizin yeni fikirlere gebe olması demektir. İşte bu nedenle beş duyu organının yüksek performans da kullanılması demek, bunların birbirini destekleyen melekelerimiz olduğunu bilerek hareket etmek, zekâ gelişiminin temel taşıdır.
Bir ressam titizligin de gözlerimizle görmek, bir müzisyen duyarlılığın da kulağımızla seslere duyarlı olmak, ne iyi sevişmelerin ortaya çıkması için tenin verdiği duyuguyu en derinden yaşamak, bir heykel tıraş, nakkaş, hattat kadar duyuları kullanmak, tatma ve koklama duyuları ile lezzetlerin zirvesine çıkmak duyuları komple kullanmakla mümkündür…
DUYULAR VE MERAK
Merak etmek, merak ettiklerimize sorularla yaklaşmak, hayatı, dünyayı öğrenerek bilimsel çalışmalara doğru gitmenin en kestirme yoludur. Bir koku duyduk acaba neyin kokusu, bir tatla karşılaştık başka hangi tatlara benziyor, bir bilgi duyduk bu bilgi hangi alanda kulanılabilir, bu bilgiyle daha başka ne yapılabilir. Bizi etkileyen bir güzellik gördük, bundan daha güzeli varmı ki, mümkünmü ki, bize haz veren bir şeye dokunduk, bütün duyularımızı en verimli şekil de kullandık ve hayatı dolu, dolu yaşadık…Meraklarımızı giderdik, sorularımıza cevaplar bulduk bu yolda bizim yegane yardımcımız duyularımızdır, aklımızdır, düşüncelerimizdir.
Bir öz deyiş merakın ne kadar önemli olduğunu bize bakın nasıl anlatıyor: Allah beni merakamın kireçlenmesinden korusun, çünki büyükşeyler kadar küçük şeyler hakkında da bir şeyler öğrenmek arzusu uyandıran o merak, tüm canlıları hareket ettiren ana güdü dinoma ve itme güçüdür. Jackson Brown
Meraka dayalı ne kadar çok uyarı alırsa beyin, aldığı uyarıları ne kadar çok işlerse, duyulardan gelen bilgi ne kadar fazla ise, bunları hayatın içinde ne kadar çok kullanıyorsa zekâ gelişimi de o kadar iyi demektir.
DUYUM BİLGİ İLİŞKİSİ
İyi yaşamak için daha çok bilgi ve duyumlara karşı duyarlı olmak, duyularla bilgiye ulaşma bilmenin en temel yoludur…
Bilginin Kaynağı ve Ölçütleri Nelerdir? Sorusuna kısaca deginmek gerekirse şu düşüncelerle karşılaşırız.
Bilginin kaynağı ve ölçütleri nedir, "Bilgi elde etmede zihin mi daha etkindir, yoksa zihnin dışarıdan aldığı veriler mi?" Yoksa dışarıdan alınan verilerin zihinde işlenerek mi bilgiye dönüştürülmesiyle bilgi ediniriz? Bütün bunlara baktığımız zaman duyu organlarının daha etkin kullanımı, daha çok bilgiye mi neden olur? Benim kişisel kanaatim şudur, bazıları pratik bilgiyle, yani dışarıdan, duyu organlarından gelen bilgiyle, bazıları ise bunların yanı sıra, dış uyarılarla zihinsel faaliyetlerle elde edilen bilgiler ortaya koymaya ve kullanmaya da yatkındır… Bazılarımızın ilham dediği, bazılarımızın ilahi bilgi dediği, hiç yokken var olduğunu düşündüğümüz bilgiler de var olduğunu biliyoruz, muhtemelki duyulardan gelenlerin sentezlenmesiyle ortaya çıkıyor, ya da ilahi olan bizim beynimize naklediyor… Bizim konumuz duyu organlarından gelen bilgiler ve bunların birleştirilerek kullanılması olduğundan daha agırlıklı olarak duyu kaynaklı bilgi üzerinde duracağız… Bilgi iki temel kaynaktan beslenir, duyu, iki duyuların sentezine dayalı yeni bilgiye ulaşmayla genel olarak bilgiye ulaşılır.
Duyuların nitelikli kullanılması demek, duyunun hafızada işlenmesi demektir. Fikri Adil
Bunun için de duyularımızı etkin ve duyuları işbirligi için de kullanacagız ve biraz yakından incelediğimiz de ise duyular hakkında şunları görür ve söyleyebiliriz…
Bilme, bilgi, hafıza gücü duygulanım güçü de demektir, öğrenme bir duyumla başlar, bunlardan dogan hazlar ve elemler bizi hayata karşı tavır almaya iter. Olumlu uyaranlar hazza, olumsuz uyaranlar ise eleme neden olur… İçine doğduğumuz kültür, inandığımızın dinin haramları, helalleri bize kacınmaız gerekenleri bildirir. Öte yandan bizi içi güdülerimiz de yönlendirir, dengeli bir duygu durumu için içgüdüler, duyumlardan gelen bilgiler, toplumsal olgular içinde denge sağlayabilirsek daha uyumlu bir yaşam yaşayabiliriz. Ayrıca dogaya karşı da uyumlu olmak çevremizin kirlenmemsi ve doganın bozulmaması için gereklidir düşüncesini hastalıklara neden olan kirliliklerden biliyoruz.BU bilgi üzerinde de durmak gerekir diye düşünerek…Sevgiye, lezzete, samimiyete, aşka, yeni düşüncelere, bilgilere neden olacak duyumlarınız olur der, sevmek ve merak etmekle, Ne kadar çok seversek o kadar çok ilgileniriz yeni bilgilerle, ne kadar merak edersek o kadar çok öğreniriz ve merklarımız bizi bilgilenmeye ve sevmeye teşvik eder…
Duyular bilmenin de, sevmenin de, merakların da kayanağıdır. Fikri Adil
Son olarak sözlük duyu ile ilgili ne diyorlar bitirelim ne dersiniz, çok uzattın diyenleri duyar gibiyim…
Duyu: Sözlükler, İnsanların ve hayvanların, dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneği, duyum der, duyularımız acık olması, onları dikkate alarak yaşamak, duyularımızı duymak, onlardan gelenleri merakla incelemek dilegiyle selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek > Ekim 14 – www.vatandasfikri.com
Kaynaklar
1- Duyumlar Üzerine İnceleme – E.B Condillac - MEB Yayınları
2- http://www.yeniasya.com.tr/2007/06/02/kariyer/h1.htm
3-http://www.turkceogretimi.com/Dil-O%C4%9Fretim-Yontemleri/article/630-yabanci-dil-ogretiminde-gorsel-araclarin-etkin-kullanimi-ile-ogrenci-motivasyonun-saglanmasi/4
4http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.54438a9b239bc6.6 011113
5- http://www.felsefe.gen.tr/bilginin_kaynagi_ve_olcutleri.asp
6- http://www.fenokulu.net/portal/Sayfa.php?Git=KonuKategorileri&Sayfa=KonuBaslikListesi&baslikid=34&KonuID=149
|