İLKELİ// İLKESİZ SİYASET/SEÇİM (İlkelli/İlkesiz Seçim/Yönetim)
İnsanı insan, diğer çalılardan farklı yapan nedir, işte onun üzerine ilkeler oluşturmalıyız… Bence insan hayvandan şu acılardan farklıdır, aklı, akılla bilgi, düşünce, yetenek, kendi için ve içinde yaşadığı için iyi, daha iyi toplumsal yaşam ve kurallar oluşturmasıdır..
Buna biz, bilim deriz, buna biz meslek deriz, buna biz ahlak ve adalet deriz… Bunları oluştururken yararlandığımız kaynaklar vardır, insanlığın ortak oluşturduğu iyi, güzel, doğru, ahlak ve adalet içeren ilkeler kaynaklarımız arsın da olmalıdır… Aynı zamanda bunlar bizim dinimizin de önerdiği ilkelerdir.. Bunlar neden gereklidir?
Bir yönetici tayin edilecek, yada demokratik bir seçimle seçilecek hangi ölçüye göre seçeceğiz? Bu çok önemlidir, yönetici demek iyi, doğru yaparsa onun sorumluluk alanında bulunanlar iyi yaşayacak, kötü yanlış yaparsa kötü yaşayacak demektir… O zaman biz iyi yapacakları atamalıyız, seçmeliyiz bunu nasıl anlarız?
Önce adayları kim seçiyor, örneğin benim ilçem, Kastamonu da 30.000 nüfuslu güzel bir ilçe, buradaki 30.000 bin kişinin ilçelerini yönetecek adayın belirlenmesinde etkisi nedir, yok, evet bu kadar net etkisi yoktur… O zaman adayı kim hangi ilkelere göre seçmektedir?
Bana göre adayları, yönetecekleri alanın da eğitim görmüş olmalıdır, doğrumu doğru… Belediye başkanı mı seçeceğiz, hangi eğitimi almış, hangi meslekten olsa daha iyi olur? Kamu yönetimi eğitimi almış olsa iyi olmaz mı? Çevre, Şehir Plancısı, Mimar, İnşaat gibi alanlarda eğitim almış mesleki tecrübesi olsa iyi olmaz mı? Bunları yaparken kamu kaynaklarını gerektiği gibi, gerekli yerlere yatırması için ekonomik bir anlayışı olması gerekmez mi? Gerekir… Ahlak ve adalet üzere tüm vatandaşlara aynı ölçülerle davranması gerekmez mi? Gerekir… Kamu kaynaklarıyla kendi kaynaklarını karıştırmayacak, kamu kaynaklarında 80 milyonun hakkı olduğunu bilecek ahlaki olgunluğa ulaşmış kimselerin seçilmesi gerekmez mi? Gerekir… Partiler aday belirlerken hangi ölçüleri, ilkeleri kıstas alıyorlar?
Bu insan ne kadar oy alır, bu insan aday yaparsak şu insanı sözüyle döver mi? Şu onun için bunu demiş, o onun için şunu demiş, bu dedikodu mekanizması içinde şu temiz kalmış mı? Dedikodu mekanizması içinde temiz kalınabilir mi? Arkadaşlar bunlar ciddi sorular, sorunlar, Ankara da birileri oturuyor, hatta biri oturuyor, ta Edirne’nin, Hatay’ın, Artvin’in Kastamonu’nun, Mersin’in en küçük ilçesinde aday belirliyor… Aday kimdir, ne iş yapar, ne kadar liyakat sahibidir, bir kent ona emanet edilecektir, emanetin ehli midir?? Seçilen ya emanetin ehli değilse, “emaneti ehline veriniz” ayetini, uyarısını yok saymış olmaz mıyız, böylesi önemli bir işte böylesine ilkesizlik, yanlış adayların gösterilmesine, yanlış adayların seçilmesine neden olursa… Ayrıca..
Bu bizim adam diye bazı yanlış davranışlarını görmezden gelirsek, bunları yeteri kadar denetleyemiyorsak, meclis, yargı, muhalefet, sivil toplum denetim ayaklarımız zayıfsa.. Buradan nasıl iyi bir yönetim bekliyoruz?
Fransa da olaylar oluyor, nedeni nedir, petrole yapılan cüzi zamdır, adamlar öyle bir tepki gösterdi ki, en üst yönetici tepkilerinde Fransa halkı haklı, petrol fiyatlarında artışa neden olan vergiler geri alınacaktır, dedi… Bunu siyasi itibar meselesi yapmadı… Bizde yöneticiler tepkisiz bir toplum, etkisiz bir denetim sistemi istiyorlar ve bunu inşaa da etmişler… Tepki gösteren vatandaşı teröristlerle bilinçli bir şekilde karıştırıyorlar, denetimi yönetim haklarına müdahale, baskı sayıyorlar, kendi iç denetimi de zayıf olunca… Bu şartlarda, bu ilkesizliklerle doğru yönetim çıkmaz, doğru, dürüst, adalet, ahlak, hukuk, hak üzere yönetilemeyiz.. Acilen öncelikle aday belirlemede, sonra seçimlerimizde, sonra yönetim kademelerinde ilkesizlikten, keyfilikten, denetimsizlikte vazgeçmeliyiz ki… İlçemiz, ilimiz, ülkemiz daha iyi yönetilsin, bizde daha iyi yaşayalım… Önerimle, Dileklerimle, Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 6.12.18 – vatandasfikri.com
|