SURİYELİ SIGINMACI SORUNU

Suriyeli sığınmacılar ne kadar da bizim inanç bakımından kardeşimiz olsa da son Gaziantep deki olaylar da gördük ki hem kültürel hem de ekonomik sorunlar bizi misafirlerimizle karşı karşıya getiriyor. Gönül ister ki bu tür olaylar olmasın ne yazık ki oldu ve belki başka yerlerde de olacak. Gaziantep'deki bu olay üzere toplumla iç içe yaşayan sıgınmacılar mahallelerden başka yere genel olarak da kamplara taşınmaya başlanmıştır. Normal olan da budur, onlar bizim misafirlerimizdir, amenna, misafirler ev sahibi gibi gelip bizim işimizi alırlarsa, çok nadir olsa da yaşam riski oluşturuyorlarsa kısacası bizim vatandaşlarımız için sorun olmaya başlamışlarsa devlet görevlileri sıgınmacıları toplumdan ayrıştırarak onlara sıgınmacılar olarak yaşayacakları yaşam alanları tahsis etmeliler yada, istenmeye istemeye sınırdan geçişler engellenmelidir.

Emin olun bunu kolaylıkla demiyorum, biliyorum orada insanlık trajedisi yaşanıyor, öncelikle bir insan olarak sonrada bir Müslüman olarak onlara yardımcı olmalıyız, bazen ne kadar isetesek de olmayınca olmuyor. Onların beklentileri yüksek oluyor, biz zaman zaman eksiklikler için de oluyoruz ve ister istemez catışma çıkıyor. Bu nedenledir ki Suriyeli Misafirlerimiz onlar için ayrılan kamplar da kendi kültürel şartların da yaşamalıdır ve bu yaşayışla onlara yardım ederek rahat ettirecegimizi düşünüyorum. Bize Gaziantep deki olay gösterdiki toplumla karışılması halin de sorun çıkıyor.

Bu olaylara neden olan kıvılcım ise ev sahibi kiracı tartışmasın da Suriyeli sıgınmacının ev sahibini öldürmesiyle başlamış, daha sonra ise toplumsal bir tepkiye dönüşmüştür.Bu olay da Suriyeli sıgınmacılar ev sahibi bıçaklayarak öldürmüş, bu cinayet üzerine toplum daha önceki olayların da etkisiyle tepki göstermiş ve göstermeye de devam etmektedir.

Sıgınmacı misafirler toplumla bu kadar iç içe olduğu için hem istismara acık durumlar ortaya çıkmakta, bazı kendini bilmezlerin düşük ücret vermeleri, bize sığınan bu insanlardan bazı densizlerin de cinsel talepler de bulunmaları gibi davranışlarla da birleşince bu durum sıgınmacılar acısından da sıkıntılı bir hal almaktadır. Bu nedenledir ki hangi şehir de olursa olsun bu misafirler kamplara alınmalı ve ülkelerinde ki sorunlar çözülünceye kadar bu kamplarda misafir edilmelidirler. Bilinen odurk ki rahatsızlık her yer de vardır, ayrıca bize sıgınan bu insanlar her köşe başın da dilenmektedir ki buda bize hiç yakışmamaktadır. Misafirlerini dilendiren bir toplum olarak görülmek ve anılmak istemeyiz herhal de... Toplumsal hayatın içine bu denli sokulmaması gereken sıgınmacılar şimdi bulundukları ortamlardan da ayrılmak istememektedir.

Kurdukları düzen üzere yaşayan bu misafirler bulundukları yerden ayrılmaları alıştıkları ortamlardan kopmaları ister istemez zor gelmektedir. Onlara bu olay anlatılmalı ve kendileri için de kamplara da yaşamanın daha iyi olduğu konusunda ikna edilmelidirler. Zorlamalar yarın bizim kötü anılmamıza neden olacaktır.

Son olarak bu olaylar bittiğin de Türkiye'nin tavrı, Türkiye vatandaşlarının tavrı uzun yıllar anılacaktır, işte bu nedenledir ki davranışlarımıza dikkat etmeliyiz ve onları üzmeden kırmadan burada yaşamalarını sağlayarak ülkelerine döndüklerin de bize kötü davranıldı denmesi yerine böyle iyi davranıldı şöyle iyi davranıldı denmesi bizim için daha iyi olacagı kanaatiyle hükümet yetkililerinden bu sorunu sokagın çözümüne degil planlara dayalı çözümler üretilerek misafirlerle bizi karşılaştırmadan kamp alanlarında yaşamalarının sağlanmasını talep ediyoruz.

Dİlegimiz odur ki Suriye deki sorunlar çözülür ve misafirlerimiz bizden memnun olarak ülkelerine dönerler.

Hüseyin Benek   -- www.vatandasfikri.com --- Agustos 14