ÖNGÖRÜ/Öngörüsüzlük!!
(Öngörü ve Gelecek İlişkisi Üzerine)
Öngörü nedir, hayatımızı nasıl etkiler, biz nasıl öngörülü olabiliriz, olmak için bir işin ileride nasıl olacağını kestirerek ona göre davranan, öngörüsü olan, kişi olursak kişi olarak, yönetim olursak, ülke yönetiyorsak ülkemizi, işletme, şirket yönetiyorsak yönettiğimiz alandaki işleri, toplumu ve kişileri gelecekte daha iyi yerlere taşıyabiliriz… Nasıl öngörülü oluruz derseniz bende bilmiyorum, gelin birlikte bilmeye çalışalım…
Öngörü için ne gerekiyor derseniz akıl, akla ne gerekiyor derseniz bilgi, bilgi için bir bilgi geleneği, bilgi gelenegi derken toplumlar düşününce kültür, tarih, kişiler düşününce anılar, tecrübeler bilgisi akla sunulacak akıl bunu nasıl işleyecek bilecek… Akıl nasıl işler?
Bu su, su ne işe yarar, insanlar, canlılar ne yapar içeriz, banyo yaparız, tarımda kullanırız çiçeklerimizi sularız, çiçeklerimizi sulamazsak ne olur? Çiçekler kurur işte bu öngörüdür?
Bunu eğitime taşıyalım mı, her şeyi Allah yaratmış, bizimde nasıl yaşayacağımızı alnımıza yazmış diye çocuklarımızı eğitirsek!!! Çocuklar nasıl öngörülü olsunlar ki?
Her şeyi Allah yaratmış her şeye bir potansiyel yüklemiş, maddeleri, bitkileri tanırsak bu potansiyelden yararlanabiliriz.. İnsana iyi ve kötü, potansiyel yüklemiş, biz insanı iyi potansiyelini ortaya çıkaracak, kullanacak şekilde eğitirsek ne olur? Bunu ekonomiye taşırsak!!!
Ekonomi, yatırım, maliyet, üretim, paylaşım, tasarruf üzerine ayakları üzerine oturulmuş bir büyük organizasyonlar zinciridir… Örnegin üretmezsek ve sürekli tüketirsek, tasarruf etmezde sürekli borç alırsak, ihraç etmez, sürekli ithal eder dış acık verirsek ne olur? Bakın bilgi olursa, bu bilgi üzerine düşünülürse öngörü sahibi olunabiliyor… Teknolojiyle öngörme işini bitirelim mi, ön görü işi bitmez, ya öngörürsün iyi yaşarsın, yaşarız, ülkeyi yönetenler yaşatır, yada öngörüsüzlük yapılır, kötü yaşar, zarar çekilir.. Üzülerek söylüyorum sürekli zararlar çekiyoruz farkındamıyız? Farkındaysak bilgi kaynaklarını ve aklımızı kullanıyoruz demektir, degilsek öngörüsüzlük daha çok zarar getirecektir..
Gelelim teknolojik gelişmeye!!! Bu gelişmeye ne neden olur, bilimsel bilgi, bunu insanlık tecrübe etmiş, olmuş olan bilgiyle, olan bilgi üzere bilimsel yöntemlerle çalışarak olacak olanla sentezlendikçe/harmanlandıkça karıştırıldıkça yeni bilgiler ortaya çıkacaktır.. Başka toplumlar çıkarıyorlar da, önümüzde örnekler de var… Yeni alanlar dijital alanlarda oluyor…
Yapay zeka, üç D yazıcı, robotlar ve yapay zekayla desteklenmiş robotik cihazlar/araçlar gelecegin araçları olacaklar.. Nasıl İHA ile övünüyoruz, bu alanında iyi araçlar yapmışız, her alanda bunu yapabiliriz, yapmalıyız ki!!! Gelecek bizim için öngörülebilen ve iyi şeyler getirttiğimiz gelecek olsun…
Yoksa, çalışma, bilimsel bilgileri ve yöntemleri yok say, her şeyi Allaha havale et, Allah da bize insanın rızkı çalıştıkca artar. Çalışmalarınızı zayi etmem desin… Burada bir sorun var, sanırım şu, yaşanılan her sorunu bir dış güce havale ediyoruz ya.. Burada Allah bizi kötülüklerle sınıyor diyerek, Allaha adeta iftira ediyoruz, oysa yaptıklarınız sizden, yaşadıklarınız sizden, hayır benden şer sizden diyen bir Tanrı var Kuran da (Nisa 79)…Üzülerek burayı açmak zorundayım, daha önceki dini alandaki alimler, geleçekte gelecek olan kötü şeylerin sorumluluğundan kurtararak, yöneticileri başarısız göstermemek için Hayır ve Şerrinde Allah dan geldiğini söyleyivermişler.. Hatta bazıları kardeş katli vaciptir diye fetva bile verebilmiş… O zaman başarısız, öngörüsüz yöneticiler, öngörülü mü oldular… Son olarak..
Öngörülü olmak demek, geçmişin bilgisi ve tecrübesini eğitim yoluyla alarak, geleceğin benini ve toplumunu inşa etmektir.. Bunun için yapılacak her çalışma ile iyi bir gelecek öngörebiliriz… İyi geleceklerimiz gelsin dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – vatandasfikri.com 27.2.2022
Kaynaklar
2* https://sozluk.gov.tr/
|