MUHALEFET- İKTİDAR İLİŞKİSİ
Muhalefet İktidar ilişkisini Gelin, Kaynana ilişkisine mi benzetsek… Olmaz ya…
Bu ilişkiyi Kuma, Kuma ilişkisi mi desek, ayıp oluyor abi… Ne diyelim o zaman, Sen söyle…
Madem kızıyorsun o zaman elti görümce ilişkisi derim, deme abi asabımı bozuyorsun… Biraz daha yumuşat….
İktidar muhalefet ilişkisi zıt kardeşler ilişkisi olabilir mi? Olamaz abi başka bir ifade bul… Ya sende hiç birini beğenmiyorsun ve kendinde bir şey demiyorsun…
Abi sen yazıyorsun, kalktın bu yazma işine isimlendirmeyi doğru yap… İyide bu söylediklerimden hiç biri bizim muhalefet iktidar ilişkisine uymuyor mu? Uyuyor bazıları ama ben senden daha ciddi bir şey bekliyorum… Hımmm…
O zaman Davalı, Davacı olabilir mi? Yok olsa da olmaz… Başka değiştir…. Buldum halef selef… Oldu mu? Aha şimdi oldu… Muhalefet demek iktidarın halefi demektir, bunu biliyoruz değil mi?
Ama ben yine iddia ediyorum bunların hepsi zaman zaman sergileniyor, bu aynı zaman da taraftarlara ve topluma da yansıyor…. Nasıl yani, Yani gibi oluyor, hatta ortaya karışık, türlü, türlü tipler çıkıyor…
Yalnız, sen ne dersin bilmiyorum ama bana göre herkes kendine bir rol biçmiş rolünü oynuyor, ayrıca da rolünün hakkını veremiyorlar… Ya yine eleştiriye bağladın… Övmek için yazanlarla, eleştiri için yazanların arasında ki farkı biliyorum… Eleştiri bir yerde yanlışı göstermek, bir yerde daha iyiyi aramak, diğer yerde hatadan sakındırmak, hatalara fren olmak için yapılır… Bunlar aslında iktidar için olmazsa olmazdır… Vay be biz neden eleştirenlere kızıyoruz o zaman? Valla biz lideri neredeyse utanmasak sıkılmazsak kutsal ilan edeceğiz, bunu eleştirenlere karşı da kutsalımızı eleştiriyor diye varsayarak… Kızıyoruz… Olabilir… Evet, bazı örnekler vereceğim ve eleştiri mi, yergi mi, övgü mü yapıyoruz… Sen karar ver…
Muhalefet diyor ki demokrasi standartımız düştü…. İktidar yetkilileri kuruluş aşamalarında, İkinci dünya savaşı yıllarından örnekler veriyor… Üstelikte muhalefetken, bu iktidar da yaptıklarını eleştiriyorlardı… Demek ki bizim toplumsal gözlüğümüz iktidar da farklı, muhalefette farklı gösteriyor olayları… Bu gözlük sadece başkalarının hatalarını gösteriyor, bu gözlüğü değiştirmedikçe siysal normalleşme sağlanamayacak gibi…
Muhalefet diyor ki, tutuklamalar hukuki değil diyor, suçlamalar çok uyduruk diyor, adalet sistemimize güven azaldı diyor…. İktidar yetkilileri 27 Mayıs mahkemeleri diyor, aradan kaç yıl geçmiş, 57 yıl olmuş, bunu duyan vatandaş bilmiyor, belki söyleyen de bilmiyor…
Sonra Muhalefet diyor ki kamu gücüyle, parti gücü karışıyor, bunun için seçimler de muhalefete karşı iktidar partisi, eşit şartlarda yarışmıyor… İktidarı savunma refleksiyle, kamu ihaleleriyle paralandığı anlaşılan bir zat, Yassı ada, Yassı ada diye bağırarak muhalefet liderinin sözünü kesiyor, adeta kendi paralıyor, bu bir İş Adamı…. Devam edelim….
Bir akademisyen bir kararın, genelgenin, Kanun Hükmünde Kararnamenin OHAL şartlarına uymadığını söylüyor… Hemen iktidar savunuculuğu için orada bulunan akademisyen cevap veriyor, 28 Şubat, 28 Şubatta ne oldu diyor…. Bu olayın o olayla alakasını kuramadım, tarihi incelediğimiz de günümüz de yaptığımız hataları aşan birçok olay bulabiliriz… Ama bu olaylara dayanarak, biz, hatalarımızı meşru sayabilirmiyiz? Sayamayız tabi ki, hata örnek olmaz, doğru kararlar ve işler örnek alınır…
Bir gazeteci AGİT raporundan bahsediyor, son yapılan referandum da, bu rapora göre sandık güvenliği için gerekli olan muhalefet parti temsilcilerinin sandık kurullarında görev alamadığı ve kamu gücüyle desteklenen bir kampanya yürütüldüğü, bu durum muhalefetin düşüncelerini yeteri kadar savunmasının önün de engel di diyor… İktidar taraftarları ise şunu söylüyor, 1946 da acık oy, kapalı sayım yapılmadı mı diyor… Bu söz üzere karşılıklı geriliyorlar ve bunların gerginlikleri de bize yansıyor, biz bari akli selim davranalım….
Yosa bakın bu adamlar gercek sorunlar yerine çıkarılan sorunları tartışıyorlar, bunlar sunni sorunlarla yaratılan tartışmalar... Sorun mu arıyorsunuz, son 50 yılı kıyasladığımız da neden G.Kore bu kadar ilerledi de biz bu kadar geriler de kaldık? Alın tartışın...
Ben de şaşkın şaşkın izliyorum, yani bu ifadeler ne demektir biliyormusunuz, kabul ediyorum, bunlar hatadır, ama bak şunlar da daha agır hatalar yapmışmış, bu olayda da şu yapılmışmış… Biz geçmiş de yapılan hatalardan ders mi çıkaracağız, yoksa o hataları, bugün yaptığımız hatalara kılıf mı yapacağız? Valla Abi kafam karıştı ne diyeyim şaştım… Sakin ol, zaten kafa karışıklığıyla bizi şaşırtarak, şaşkınlığımızla bize istediklerini yaptırıyorlar… Sakin olalım, doğruyu arayalım, Allah doğruların yardımcısıdır, denmez mi? Evet abi doğruların yardımcısı olsun, bizde doğru olmaya çalışalım… İktidar yetkililerini, muhalefet yetkililerini dinleyelim, kim yanlışsa ona yanlışsınız gardaşım diyebilelim… Biz doğruyu aradıkça, doğrular bizi bulacaktır, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 24.5.17 – vatandasfikri.com
|