İNSAN, NEDEN KENDİNİ YAKAR?

Ekonomi yönetiminden sorumlu olanlar kaçıncı kez “en kötü geride kaldı” diye söylüyor ama, insanlar kendilerini yakmaya devam ediyorlar… Bir kasa atıldığın da her akşam haber jeneriklerinde gösterilerek büyük olay gibi sunulurken, insanların meclisin kapısında, belediyenin kapısında, 15 Temmuz köprüsünde kendilerini yakması nasıl bu kadar kolay es geçilir, habercilik acısından bu insanların yanmasının, üstelikte kendi kendilerini yakmasının hiç mi haber değeri yok? Haber değeri var da, ama haber yapılmasını engelleyen başka bir güç varsa, bize istedikleri haberleri ulaştırıyor, istemediklerini ulaştırmıyorsa, bu güç kimin gücü, neyin gücü???  

Bu insanlar kendilerini durup dururken yakmıyorlar kimi işsiz, kimi aşırı borçlu bunların nedeni ne ekonomik sorunların vatandaşlara yansıması… Bunlar görünen sıkıntılar birde istatistiki bilgilere yansıyanlar var ki…

Hafta başında “Tüketici Güven Endeksin de” tarihi bir çöküş yaşadı. Arındırılmamış endekste güven endeksi yüzde 13,9 düşerken, gelecekte tasarruf etme ihtimali yüzde 27,1 ile adeta çöktü. Tüketicinin gelecek dönem ekonomi beklentisi de yüzde 14,9 düşüş yaşamıştı. Öte yandan ekonomiden sorumlu olanlar…

 2,5 milyon kişiyi istihdam sağlanacak diye açıklama yapıyorlar, hangi fabrikada iş verilecek, yni fabrikaları bırakın eskileri ya satıyoruz yada yakıyoruz,  fabrikalarda yanıyor, iş fabrikalarda verilmeyecek de nerede verilecek… Özel sektöre yeter ki siz işe alın devlet işe yeni girecek çalışanların maaşlarının İşsizlik fonundan verilecek… Arkadaş böyle dağıtma fonu, onu ya işsizlere ver, yada yatırım için kullandır ki….Vatandaşlarımız gerçekten de iş sahibi olsun…  

Özel sektör olarak işe işçi alacak, ilk üç ay devlet maaşını bu fondan verecek, sonra ki 9 ayda SGK primleri ve vergileri devlet verecek… Ben kamu kaynaklarının böyle rast gele harcanmasından yana değilim, neden kamu kaynaklarının kişiselleştirilmesinin, önü açılıyor… Bu ise toplumun işsizlerinin olan hakkın başka kişilere tahsis edilmesine neden oluyor...

İşsizlik fonu hem işçilerin, hem de patronların katkılarıyla oluşan bir fondur, bu fona patronlar 1 milyar 306 milyon lira katkı sunmuşlar, 1 milyar 345 milyon liralık teşvik almışlar… Böylece işsizlik fonu patron destekleme fonuna dönüştürülmüş olmuş… Sanki işsizler zor durumda değil, patronlar daha zor durumda, bırakın işçiler ve işsizler kendini yaksın, biz patronları kurtarmaya devam edelim… Hani devlet hakemdi, hani devlet kim zordaysa onun yanındaydı.. Olması dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle..

Hüseyin Benek – 24.5.19 – vatandasfikri.com

Kaynak: https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/kopruden-atlayanlar-10248