BİR SORU SORDUM
(Neden üretemiyoruz?)
Bir soru sordum, hayatım degişmedi, ama bazı şeylerin dah iyi farkına vardım. Soruyu soralım,”neden üretemiyoruz?” Neden acaba trafik kazası ülkemizde diger ülkeler oranla daha çok oluyor? Neden acaba, İş kazalarında hiçbir alanda olmadığımız kadar dünyanın öncü ülkelerindeniz? Dış politikamızı hangi ilklere göre belirliyoruz? Irak da başarılımıyız? Libyada, havadann para saçmamıza rağmen, başarılı bir politika izleyebildikmi, başarılı mı, başarısız mı olduk, oradaki ihaleleri kim aldı, Dönen 45000 işçiden kaç tanesi geri gidebildi? Ülkemizin temel sorunları nedir? Temel sorun türban takabilmek mi? Türban taktırmamak mı? İşsizlige dış ticaret acığının katkısı nedir? İnsanı insan yapan en önemli özelliği nedir? Sorulardan kafamız karıştı, sorumuz neydi, neden üretemiyoruz a cevap arayacaktık.
Arayalım bakalım, neden ucak üretemiyoruz, efendim armudun sapı, üzümün çöpü, bunların bir birinbe etkisi bu etkileşimden dolayı, 0.1=0 sıfırla kaçı çarpardanız çarpın sonuç degişmez. Efendim neden otomobil modelimiz yok? Elma pelberdesi, ile kızılcık ekşisinin karışmasından elde edilen bulmacın faydası, iyi düşünmemize yardımcı olmasıdır. Ne bicim cevap bu, cevabı yokki yapmıyoruz o kadar. Neden yapmıyorsunuz, efendim ekonomik degilmişmiş, en az 300 bin satmazsak anlamsızmış geç bunları kamu kurumlarına bile satsanız bu rakama ulaşırsınız. Başka bir nedeni var mı? Evet birilerine söz verdik, kime acıklayamam devlet sırrı. Ama o kadar döviz yurt dışına çıkıyor, üretim bantlarında çalışacak gençlerimiz evde yatıyor, sizin saçma sözler vermenizden dolayı. Helikopter yapıyormuyuz evet, atak üretim bandında, güzel tank yapıyormuyuz evet, Altay modeli ortaya çıktı böyle konuşsak daha iyi degilmi?
Tarımda durumumuz nedir? Üretim imkanları ne durumda, efendim çifcilerimiz inatla üretmeye çaışıyorlar. Bu ne demek, inatla, efendim, girdi fiyatlarındaki yükselmeler, üretimi baltalıyor. Ya öylemi, gemilere verdiğin vergi istisnalarını neden çiftciye vermiyoruz, ufak bir piyasa daralmasında ithalle fiyatları kontrol etmek için çaılışıyoruz? İthalatın nihai sonucunun döviz çıkışı olduğunu bilmiyormuyuz? Biliyoruz ama tüketcilerinde korunması gerekmez mi? Tabikii gerekir, ama önce üreticiyi korumamız daha mantıklı degilmi? Teknelere verdiğimiz mazot fiyatını çiftciyede vermeli degilmiyiz?, Evet verelim ama… Ya yine ne sorun çıkaracaksın, çiftciler luzumlu luzumsuz kullanıyor ve vergi gelirleri düşüyor. Allah Allah bu nasıl iştir, vergiler artı degerden, alınmaz mı? Vergiler gelirden alınmaz mı? Efendim üretimden vaz geçtiğimiz için vergilendirme sistemini tüketime göre oluşturduk. Senin anan güzelmi kardeşim, Anamı karıştırma arkadaş, sonra… Hım sorular seni rahatsız etti, benide ediyor. Rahatsız edilince iki yol karşımıza çıkıyor. 1- Bunlar hain, bunlar goministler, bunlar anarşistler, bunlar yabancı sermayenin adamları olmasın. Bunları atalım içeri, böyle saçma sorularla hem kendi zihin dünyalarını meşgul ediyorlar, hemde vatandaşın kafasını karıştırıyorlar. Çitfci Vatandaş mazotu herkese aynı veriyorlar sanıyorlarken bunlar nereden çıktı gemilere, teknelere düşük fiyatdan verdiğimizi ne diye, insanlarımıza duyuruyorlar vatandaşın kafasını karıştırıyorlar.
2- Üretim kademelerindeki herkese aynı uygulamalar yapmalıyız tepkiler haklı yasal düzenlemeler yapacağız, bütün üreticiler şu fiyatdan alacaklar düzenlemesi yapılmıştır gibi yaklaşımlarla tüketenlerle, üretenler ayrılabilir. İmal edenlerle, üretenlerle tüketenlere aynı degeri vermememiz gerekmektedir. Üretene yardımcı olmak hepimizin görevidir, devletin ise öncelikli görevidir. Teşvikle ilgili bir haberi paylaşarak devam edelim isterseniz.
Şimdi Sabah gazetesinden aldığım habere bakalım,
LİTREDE 2 TL KÂR EDİYORLAR
2012'ninilk 6 ayında balıkçı gemilerine satılan yakıtın ÖTV istisnası 89 milyon TL oldu. Yakıtın piyasa değeri ise önceki yıla göre yüzde 20 artış gösterdi. Motorin yıl ortalamasında 3.80 TL'ye satılıyor. Satış fiyatının yarısından fazlasının vergi ve kâr marjı olduğu düşünüldüğünde, litre başına 2 TL'ye yakın avantaj sağlanıyor. Bu desteğe ramen balıkçılar daha az mazot kaygısıyla kıyıda avlanıyor.
Başka bir sorunda kaçakcılık yapıldığı şüphesi, yaklaşık litre başıan 2 liralık teşvik kötü niyetli kişilerinde iştahını kabartmış olmalıdır. Haberin devamı şöye:
TEKNELERİN YARISI MAZOT KAÇAKÇILIĞI YAPIYOR
TürkiyeAkaryakıt Bayileri İşverenleri Sendikası Başkanı Ferruh Zülfikar ise balık tekneleri üzerinden büyük bir mazot vurgunu yapıldığını söyledi. Kıyıdan bir metre uzaklaşacak durumu olmayan teknelerin bile devletten mazot teşviki aldığını belirten Zülfikar, "Binlerce tekne balık avlamaya çıkmadığı halde devletten indirimli akaryakıt alıyor. Sonra da bu yakıtı satıyorlar. Ortada milyonlarca dolarlık yolsuzluk söz konusu, 24 metre protestosunun altında da mazot kaygısı yatıyor" dedi. Haberin baglantısı http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2012/09/06/balikcinin-sikintisi-metre-degil-mazotmus
Vatandaşlar buradan şunu çıkarabiliriz, teknelerin mazot harcaması litre hesabına göre artarken balık tutma kapasitesinin azalması bu şüpheyi daha da haklı çıkarmaktadır. Aynı şey çifciler içinde geçerlidir, aramızdaki kötü niyetliler her teşviki suistimal ediyorlar. Bunun için tekrar bir soru soralım teşviklerin kötüye kullanımın önüne nasıl geçebiliriz, ne yapabiliriz? İyi niyetle üretim yapanlarla, teşvikleri kötü niyetleriyle teşvikin amacına ters uygulamaların önüne nası geçebiliriz?
Ben öteden beri düşünürüm, gübre teşviki olur, onbin ton gübre daha fazla kullanılmasına rağmen rekolte düşer, gemilere, teknelere mazot teşviki verilir, mazot tüketiminin bu araçlarda artmasına rağmen balık tutma oranlarında düşmeler olur. Nasıl yapalımda teşvikler amacına ulaşsın üretimi artırsın? Ben derimki bu sorumuzun cevabı, ürün başına teşviktir. Litre başına 2 lira teşvik verilecegine, tutulan balığın kilo başına 4 lira teşvik verilsin. Çiftciler içinde aynı şey uyuglanabilir, ürünlerin mazot maliyeti dikkate alınarak, buğdaya kilo başına 50 kuruş, pancara 40 kuruş gibi, böylece üreticilerle tüketiciler, üreticilerle kötü niyetli kişiler ayrılmış olacaktır diye düşünüyorum.
Üretemememizin nedenleri arasında, gerekli bilgi ve tekniginde kullanılmamsının yattığını gözlemlemekteyim. Herhangi bir ürün üretilecek, dünyada ne kadar üretiliyor, maliyeti nedir, hangi tekniklerle üretilmektedir? Gibi soruların cevabını bularak bu alandaki eksikliklerimizi giderebiliriz.
Şimdi ve gelecekte zengin ve ileri ülkeler üreten ülkeler olacaktır, daha çok üretmek, daha az tüketmek dilegiyle elam ve sevgilerimizle….
|