(Geniş Katılımlı Bir Cemaatte 6 Yaşında Kız Cocuğuna Yapılan Cinsel İstismar Üzerine Kendimizi, Toplumu, Yöneticileri Bu Tür Sapıklıklarla Mücadeleye Davet ederek Başlayalım Yazımıza…)

İstismar nedir derseniz, insanın duygularını, iradesini, özgürlüğünü, insani varoluşunu, kötü niyetli kimlerin kendi amaçları için kullanılmasıdır diyebiliriz..

Sürekli istismar edilen bir toplumuz neden, akıl ve bilgiden uzak duygular düşünceler istismarla sonuçlanıyor? Bu soruyu aklımıza, bilgi sahibi aklımıza sormadığımız için, istismar sonuçtur, neden nedir?

Siyasal ve dini düşünce istismarlarını sık sık haberlerde duyarız, şu şöyle oldu, bu böyle oldu, şu aileye cinci hoca bunu yaptı, bu ailelere badeci şeyh şunu yaptı, son olarak da altı yaşında bir çocuk veya bebek diyebilecegimiz kişiligi, iradesi daha henüz gelişmemiş kız cocuğu aileninde zoruyla bir tahrikat grubu içinde evlendirilmiş… Dün bir yazarın yazısına baktım bu ülke genelinde sık rastlanan bir durummuş… İnsanlar bu duruma neden razı oluyor, gözü gibi koruduğu cocugunu bu sapık kişiye neden eş olarak, onunla evlendiriyor?

Bu anlayış, yanlış bir tasavvuf anlayışına dayalı olabilir, bu anlayış insanları istismara acık hale getirebilir, nitekim getiriyorda…

İlk yanlış tahi mekan, tahi zaman bizim şeyhin zaman makinesi var, bir bakıyoruz tekkede, bir Dakka sonra Mekke de, hatta iki yerde aynı anda görünüyor… Keramet ehli bir zat… Efendim bizim şeyhin gönül gözü acık, o geceleri eyliyalar meclisiyle istişare ediyor, hatta onlara başkanlık ediyor, buradan gerekli bilgiyi alamazsa, Peygamberimizle istişare için istisare rüyalarına yatıyor konuyu onunla tartışıyor… Burada olmadımı gereken cevabı bulamadı mı ver elini Levhi masusa, Levhi mahsus nedir? Allah katında bulunan bilgiler kitabı, bu kitaptan Peygamberler sadece kendilerine bildirilenleri bilirler, ama bizim efendi hasretleri, kavs hazretleri o kitaba evire cevire bakar.. Bizi istismar edecek bilgileri alır gelirler.. Sizin kızı bu efendi hasretleriyle evlendirirsek hem siz hemde kızınız cennete gider, gidecek!! Dini Duygusu, Düşüncesi Yogun kişi bu hikayeye inanır, çevresinde bir iki de şarlatan odlumu, biz gördük hatta ben inanmadım, Mekke deki arkadaşımız aradım bizim şeyhi orada gördün mü diye, oda aha tam karşımda dedi, bizim şeyh tekkede benimde karşımdaydı, Mekke de arkadaşımında karşısında… Biz bu şeyhin etegini bırakmayalım şefaatinden yararlanalım… İstismara neden olan bu akıldan uzak, mantıkdan azede dini düşünceler konusunda Kuran ne diyor onunla devam edelim mi? Evet önce sözlükler istismar konusunda ne diyor, ona bakalım…

İstismar: Birinin iyi niyetini kötüye kullanma diyor ve ardından tokat gibi bir uyarı notu eklemişler…. "Türkiye Cumhuriyeti, laikliği umdeleri arasına koymakla dini, tecavüzden, istismardan, menfaate, şerre alet etmekten kurtardı." - Orhan Seyfi Orhon” İstismarın ikinci açıklamasın da sömürme demekmiş, en kötü sömürü , din ve siyasi sömürüdür.. Buradaki sömürüler toplumsal ve kişisel hayatta kalıcı etkiler bırakır.. Ekonomik sömürü eşitsizlikleri düzeltince geçer, din alanında ki sömürü ise ya kutsallaşır, olağanlaşır, normalleşir, yada ciddi izler bırakır… Şimdi şeyhlerin kendilerine biçtikleri yukarda anlattığım ayrıcalıklı kul, eylullah, kutup, kavs gibi payelere Kuran ne diyor buna bakarak yazıyı bitirelim mi?

“Allah'ın peygamberleri toplayıp da «Size ne cevap verildi» dediği gün, «Bizim hiçbir bilgimiz yok, şüphesiz gizlilikleri hakkıyle bilen ancak sensin» diyeceklerdir. Mâide / 109” Yani hiçbir Peygamber Allah katındaki bilgiler kitabına cıkıp levhumahsusa baktık dememiş.. Şu ayet şeyhlerin kavs ların, din istismarcılarının iddialarını çürüten bir ayet…

“De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz? En’âm / 50” Bu kadar net ayet varken, söz konusu Peygamber iken, bu cemaat liderlerine ne oluyorlarda kendilerini gaybı bilen ilan ediyorlar… Her neyse bir ayete daha bakalım, bu istismarcıların ipligini pazara cıkaralım ve Diyanet İşleri Başkanlığını, Hükümet eden siyasileri istismarcılarla mücadeleye davet edelim…

” Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. O yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır. En’âm / 59” Kuran daha ne desin, Aslında birçok ayet var, bizi bu dini düşüncelerimiz, duygularımız üzerinden istismar edenlere karşı.. Şu ayeti de buraya almazsak yazı yarım kalır, yarım lalan şeyler, her anlamadığımız durumlarda biz istismara acık oluruz…

“Sonra bunların izinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik, ona İncil'i verdik; ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet vermiştik. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, onu biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükafatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır. Hadîd / 27” Bu ayet üzerine durarak okuyun istismardan kurtulun önerisiyle… Çocuklarımız kurtulsun, onları sapıklıklara kurban etmeyelim…

O altı yaşınca ki cocuğumuzdan öncelikle hiçbir sorumluluğum olmadığı halde, içinde yaşadığım toplumda böyle bir şey yaşatıldığı için helallik istiyorum, sorumluluğu olanlarada vebaliniz büyük, böyle büyük sapıklıklarla neden mücadele etmiyorsunuz ki? Gay’ları lanetlerken, bu kendi iradeleriyle yaptıkları işleri sapıklık kabul ederken, edin de, edelim de, bu iradesi, kişiligi, cinselliği gelişmemiş yavruya buna benzer onlarca yavruya (Kaynaklarda Yılmaz Özdil’in Bu Tür Olayları Derlemesinin Olduğu Yazısı var, bakılması önerilir) bu sapıklıkları yapılırken, bu kadar yaygınken, birileri rahatsız olacak diye sessiz kalmayalım… Şu hatayı da yapmayalım bir grupta biri suç işledi diye toptan o grubu suçlu ilan etmeyelim, suç yazılı hukuk kurallarına göre cezalandırılsın talep edelim… İstismar, sömürü insana yapılan bir zülümdür, bu zulmü engellemek bizim görevimizdir, görev ve sorumluluk bilincimizin fakına varmak ricasıyla selam ve saygılarımla…

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

M.Kemal Atatürk