MESELA SOSYALLEŞME KADAR, SOSYALLEŞEMEME DE!
(Sosyalleşme, temel insan olma özelliği ise, neden temel insan hakkı değildir? Fikri Adil)
İnsan birçok özelliğinin yanı sıra en baskın özelliği sosyal bir canlı olmasıdır, ya olamazsa!! Nasıl insan olarak yaşar?
Olmaması için neden olması lazımdır, bunlar nedir, bunu iki şekliyle inceleyebiliriz, birinci neden kişinin kendinden kaynaklı, ikinci neden ise yaşadığı toplumdan, çevreden kaynaklı..
Bunlardan kendinden kaynaklı olanlar, psikolojik sorunlardan, fiziksel nedenlerden dolayı toplumsal hayattan kaçış, yada kendi tercihiyle yalnızlığı yaşaması… Bunun dışında da bazı nedenler vardır, bunlar ise kişinin istemesine istememesine bağlı değil yaşadığı toplum ve çevreden kaynaklıdır..
Yaşadığı toplumsal hayatın içinde kişiler çeşitli rollere sahip olurlar, bunlar ana/baba işçi/patron-yönetici gibi, öğretmen, öğrenci gibi, onlarca mesleki, ailevi, toplumsal rol alırlar… Bunlardan biri örneğin işçi olması bütün rollerin alanını işgal ederse, insan diğer alanlarda nasıl sosyalleşecektir?
Örnek vermek gerekirse, daha çok hizmet ve perakende sektörlerinde 12 saat veya zaman zaman 14 saat çalışan insanlar olduğunu görüyorum, duyuyorum… Düşünün sabah saat 8 de iş başı yapmak için bir kişi en az 1 saat önceden yola çıkıyor, bazıları daha fazla yolda zaman harcıyor… Akşam da 8-9 de işten çıktığını düşünün, toplam işçilik hayatı 14-15 saat zamanını alıyor… Geriye kalan zamanını ise sadece uyumak için harcamak zorunda kalıyor.. Bu kişi nasıl sosyalleşsin? Bunu bu ortamı hazırlayan patronlara öncelikle soruyorum, sonra bu ortama izin veren kamu yetkililerine ve siyasilere soruyorum….
Kişi bir şantiyede çalışmayı tercih etse de, burada sosyal ortam hazırlanması görevi kimindir? Tabiki o şantiyeyi kuranlarındır, o şantiyeyi insan yaşamına uğun mu, değil mi diye denetleyenlerin de sorumluğunu unutmayalım…
Birde köy, kasaba gibi yerlerde, her şeyi dedikodu malzemesi yapan alışkanlıklardan dolayı sosyalleşme üzerinde ciddi baskı oluşturmakta insanlar bazı durumlarda selamlaşmaktan bile çekinmektedirler… Böyle vakaların nedeni bir kadın erkek arasına örülen, lüzumundan yüksek duvarlardır, ikinci neden ise bir akraba küsmüştür, akrabası küsen kişi de küsülen kişiye selam dahi verememektedir… Ayrıca sosyalleşilecek ortamların, yapılmaması, olmaması de o köy ve kasabaları yönetenlere büyük veballer yüklemektedir… Son olarak da sosyal medya sosyalleşmesine değinerek yazıya devam edelim mi?
Sosyal medyada bazılarının aşırı davranışlarına dayalı güvensiz bir sosyal ortam oluşuyor, ben ki hoş görülü biriyim, siyasi olarak farklı düşüncelerin olmasının demokratik rekabet ve seçimler için zorunluluk olduğunu düşünen biri olarak benim düşünceme direk hakaret edilmedikçe tartışmaya girmem, girsem bile seviyemi düşürmem…
Bazen öyle seviyesiz durumlarla karşılaştım ki, öyle seviyesizce durumlarla karşılaşıldığını duydum ki, biz normal sınırlar içinde düşünen ve yaşayan insanlar buraya nasıl güvenelim ve buradan, sosyal medyadan, nasıl sosyal hayatımıza ilişki devşirebilelim… Burada ister kendi dinsel yorumlarını tek hakikat gibi, ister kendi siyasal düşüncelerini tek sorun çözücü gibi başka düşüncelere saygı sınırlarını aşarak paylaşmaları, mesaj atmaları olsun ... İster kendi cinsel tercihlerini normalmiş gibi düşünerek herkese ısrarlı bir şekil de mesaj atanlar buranın dengesini bozduğunuzu bilin… Ben bu dengeyi bozanları engelledim, bunların sayısı 70-80 civarında 5000 arkadaşım olduğuna göre, bunların oranı gerçekten de çok düşük, %1 bile değil, hatta doğru sayı vermek gerekirse %0.14 civarında… Çok sevindirici bir durum aslında… Son olarak…
Ben 55 yaşındayım kara sapanla buğday ekildiğine, tırpanla, orakla biçildiğine düvenle buğdayın saplarından ayrıldığına, samanla buğdayın yaba ile doğal rüzgarda savrularak ayrıldığına, haftalarca sürdüğüne tanık oldum.. Şimdi biçer döverlerle, onlarca kişinin, günlerce uğraşıyla yapılan bu işin nasıl daha kısa zaman aldığını da gördüm… Şimdi ise 100 dönümlük tarlanın nasıl 5-6 saatte hasat edilgine de tanık oldum… Her alana aslında böyle kolaylıklar girmesine, insanların zamanlarının çoğalmasına rağmen, neden bazı kişiler günde 12-13 yolla birlete 15-16 saat çalışarak sosyalleşmeleri engellenir? Biz de toplum olarak buna nasıl rıza gösteririz ki?
Sosyalleşme, temel insan özelliği ise neden temel insan hakkı değildir,sosyalleşme hakkına saygı gösterilmesi, devletin sosyal yardımlar kadar sosyalleşme yardımları da yapması gereğini yöneticilere, patronlara ve tüm vatandaşlara hatırlatarak… Haydi sosyalleşmeye, sosyalleşme dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek –23.9.19 – vatandasfikri.com
|