KİNDARLIK, İNSANLIK ÇATIŞMASI!!
İnsanın çeşitli duyguları ve bunların topluma, birbirlerinin ilişkisine yansıması vardır… Bu yansıyışın iyi olması için iyi duygular, yani sevgi, saygı, merhamet, güven, barış gibi duyguların ilişkilerimize yansıması gerekir… Yansıyormu? Sizce insanlık da bu duygular mı yaygın, yoksa şu duygular mı?
Kıskançlık, çekememezlik, dedikodu, iftira, yalan, kin, nefret, sevgisizlik, saygısızlık, bunların nende olduğu mutsuzluk ve ahlaksızlık, güvensizlik, çatışma, savaş mı yaygın, yoksa yukarıda saydıklarımız mı?
Bana sorarsanız, ben iyimserlerdenim, size de iyimser olun öneririm neden? Yoksa umutsuzluk olur, iyi olanların, iyi olana ulaşma cabasını biz insanlar kendi ellerimizle yok ederiz… Bunun için her doğru her yerde söylenmez, sözü yerine her iyi, her güzel, her doğru ve gerçek her yerde söylenmelidir, söylemeliyiz… Yapabiliyormuyuz? Yapanlar var olsada sayıları çok azlar, bunların sayıları çogaltmalıyız kim çoğaltacak biz insanlar.. Aslında kin/nefret savaş kazanını olamayan bir durumdur..
Bir savaş düşünün, kim kazanıyor, böyle olmadı mı, Irak, Suriye, Mısır, Afganistan ve ülkemizde uzun süredir süren terör olaylarında kim ne kazandı? İçerden örnek vermek istemiyorum, çünkü hepimizin ön yargıları var, hemen savunmaya veya saldırıya geçiyoruz… Demek ki ön yargılarla beslenen olumsuz duygular ve düşünceler, çatışmaya neden olabiliyorlar… Bütün bu çatışmalar her iki tarafa da zarar veriyor… Ünlü düşünür Konfüçyüs şunu demiş, doğru da demiş “ intikam için yola çıkacaksan iki mezar kazmalısın” demekki tek mezar yetmeyecek, sen de öleceksin!!
Canın yaşaması gibi güzel bir şeyi bir can sona erdiriyor, ne kadar büyük bir paradoks(çelişki) öldürme hakkı varsa senin, öldürme hakkı vardır, onun! O zaman ilk vahye dayalı dinden bu yana dinler öldürmeyeceksin diyor… Son vahye dayalı din ise bunu öldürmeyi bırak bir de yaşatmayı emrediyor.. Mealen diyor ki “ Bir insanı öldüren, tüm insanları, yani insanlığı öldürmüş sayılır, bir insan hayatını kurtarmayı, tüm insanlığı kurtarmış kabul ediyor ve buna ceza ve ödül olacağını söylüyor… Sonuç bu son dinin mensupları, bir bahane bularak Pazar yerine bomba, eğlence yerini otomatik silahlarla tarama, yola bombalı tuzak kurma gibi insanlık tarihin de yüz kızartıcı bir şekilde yerlerini alıyorlar.. Öldürme gerekceleri üretiyoryorlar, bu gerekceleri canlardan daha kutsal sayıyorlar… Örnegin devletlerin işkence yapması buna başka bir örnek olabilir… O zaman…
Kıskançlık, öfke, kin, nefret bizim duygu dünyamızda sevgi saygı, merhameti bastırırsa ki, bu kadar olay üzerine bu tür nefret ve kin tarafından ele geçirilmiş insan çok olmalı, bir suçlu lan edilecekse, kin ve nefret içinde olanlar suçlu ilan edilmelidir, çünkü onlar insanlığa karşı suç işleyenlerdir, diye düşünüyorum… O zaman, kendimize çok dikkat edecegiz, yoksa bir kutsal bulur, bu kutsalla daha üst bir kutsal olan canı yok ederiz… Yada toplum bizi etkiler, birbirimizi düşman eder, birbirimizin yok edilmesini normal bir davranış kabul ederiz.. Oysa ister hukuki, ister siyasi, ister dini gerekçeler, canı yok etme gerekcesi olamaz… Olamazda olanlar nedir?
Olanlar, insanın, bunu yapan insanların insanlıktan çıkarak kindarlığa geçmiş olmasıdır, insanlık, kindarlık çatışmasında kindarlıktan yana tavır alanlardır diyebilirim… İnsan kalmak istiyorsak, canı kutsal, cana karşı duyulan kin, nefrete karşı hem iç dünyamızda, hem dış dünyamızda mücadeleye başlamalıyız… Böylece kutsal olan canı sevmeye, korumaya, merhamete, hoşgörüye, bunların insana, kişiye, topluma yansıyarak, barış ve huzur içinde yaşamayı, canları yaşatmayı amaç edinerek, üst kutsala hizmet etmek dilegiyle.. Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 4.11.21 – vatandasfikri.com
Kaynak: Herkese Bilim Teknoloji Dergisi sayı 289
|