EĞİTİM
EGİTİLİYORMUYUZ, YARIŞTIRILIYORMUYUZ?
EĞİTİMİN AMACI NEDİR?
Eğitim de bazı amaçlar vardır, kültürümüzü toplumumuzun yeni fertleri olan çocuklara ve gençlere aktararak kültürel devamlılığı sağlamaktır bunun için de dini eğitim de vardır. Sonra en az bunlar kadar önemli fen bilimleri eğitimi de vardır… Bunun için de hepsini saymayalım, matematik, biyoloji, fizik, felsefe, dijital bilimler, tıp …. Eğitim yoluyla hem kültürel hem de bilimsel bilgileri edinmekte ki amacımız nedir? Bunlarla ülkemizi imar etmek, toplumsal düzenimizi insanlarımızı mutlu edecek şekil de düzenlemek, insanlık ailesinin ferdi olarak insanlığın bilimsel gelişmesine katkılar sunmaktır. Yapabiliyormuyuz? ………….. Bence yapamıyoruz… Neden? Evet, neden eğitim sistemimizin çıktısı olabilecek, bilimsel alanlarda ve toplumsal hayatta eğitim yoluyla edindiği, bilgileri, kültürünü yaşayarak, saygı, sevgi, hoşgörü, hak ve hukuklara dayalı adalet, genel yapıya dayalı ahlak oluşturabilmişmiyiz? ….. Bence yok…. Sonra fen bilimlerine dayalı bilimsel gelişmelere tezlerle, teorilerle, patentlerle, icatlarla insanlık ailesine katkı sunmuşmuyuz? Bence Yok ………… O zaman nere de hata yapıyoruz diye sormamız gerekmez mi? Evet… Nere de hata yapıyoruz? Bu çok tartışılıyor, bu sorunun cevabını kimi dinden uzaklaşma da, kimi ezberci eğitim de buluyor, kimi sınav odaklı eğitim de, kimi milli eğitimden uzaklaşmamızda buluyor.. Ben de eğitimin aslında düşünme ayağının olmadığını düşünmeye, araştırmaya uzak bir eğitim sistemi olduğunu söyleyebiliriz… Kimi eğitimin sosyal ve bilimsel hayattan ve alanlarından koptuğun da buluyor… Bunun için eğitimin topluma, gelişmelere yansımadığını ileri sürüyor…. Bunlara daha çok neden ekleyebiliriz ama bu nedenlerin üzerinden bir teşhis koyamıyoruz ve eğitim, her eğitim bakanının değişmesiyle de içerik ve yöntemler açısından da değişiyor, bu sık sık yapılan değişiklikler de eğitimin vasatlığına bir neden olabilir mi? Bütün eğitim çabamızdan aldığımız sonuç, hüsran nereden çıkarıyorsunuz diyorsanız, hem kendi ülkemizde yaptığımız sınavlardan, hem de uluslararası ölçme ve değerlendirme sınavlarından… Toplumsal hayatın içinde yaşadıklarımızdan eğitimli insan bunu yapar mı? Sorusunun cevapların dan hem de bilimsel gelişmişliğimiz ve nihai olarak ekonomik gelişmişliğimize baktığımız da zaten bu sonucu veriyor….
Oysa Kültür ordusunu oluşturan öğretmenler ve Asker ordusunu oluşturan gücünüz iyi değilse, birbirini desteklemiyorsa, mesela kültür ordusu, toplumsal hayatın içinde katkılar sunacak vatandaşları yetiştiremezse, asker ordusuna ne için öleceğini, yada neden öldürmesi gerektiğini öğretmezse, ona araç ve gereç sağlayacak insan gücünü yetiştiremezse, hem toplumsal hayat vasat olur, hem ordu, hem de biz…. İşte bu nedenle eğitim işini çözmeden diğer sorunlarımızı çözemeyiz diyerek devam edelim…. Eğitim işini nasıl çözeriz derseniz, naçiz hane birkaç önerimiz olacak, bu önerileri de duyarlı vatandaşlarımızdan İbrahim Okur’un bir sunumunda aldığım notlardan ve benim katkılarımdan oluşmaktadır.
Önce eğitim işinde başarısızlığımızı gösteren birkaç örnek daha verelim mi? Diploma aldı bizim Oğlan/kız başarılı oldu anlayışı bizi bu noktaya getirmiş olsa olsa gerek…
- 2012 üniversite sınavlarına giren 1.000.000 dan fazla öğrenci matematik sorularına hiç dokunmamış, yani öğrenciler matematiğe yabancı kalmışlar…
- Bu öğrenciler dört ana konu da 160 soru sorulmuş ve bu sorulara doğru ve yanlış cevaplar şöyle verilmiştir… Türkçe 40 soruya, doğru cevap 15.8, yani 16 diyelim geriye 24 yanlış soru kalmaktadır… Sosyal Bilimler 40 sorudan 10.7 doğru cevaplandırılabilmiş ve bunu da 11 de yuvarlayalım, yanlış cevap, 35 soru yanlış cevaplanmıştır… Matematik de ise durum daha da kötü, 40 sorudan ancak 5 tanesi doğru cevaplanabilmiş yani 35 soru yanlış cevaplanmıştır… Fen Bilimlerine geldiğimiz de ise durum daha da vahimleşiyor ve alınan sonuç gözü kapalı dahi işaretleseniz, 40 soru için de bu oran 3.9 yani dört soruyu cevaplayabilmiş öğrencilerimiz, tesadüfen işaretlersiniz bile bu oranı tutturursunuz… Başarı durumumuz böyle…
Başka bir başarı ölçüsü de uluslararası bir sınav olan PİSA sınavlarıdır ki ondan da durumumuz aynıdır, 2102 PİSA sınavların da sondan 6’tıncı oluyoruz, 2015 raporu da daha hala yazılamadığına göre orada durum vahim olsa gerek… Başarısızlıkları saklamayla mı Eğitim de başarı oranımızı yükselteceğiz, sporda ki başarısızlıkları da incelemek lazım gerekir…
Hep sorunlara dikkat çeker de, çözüm önerileri sunmazsak, demezler mi kardeşim tamam hastayım da, teşhis ve tedavi yok mu? Ben ölecek miyim diye sormazlar mı? Gelelim eğitim hayatımızdaki sorunları aşmak için önerilere… Neler yapılabilire…
1- İlk diyeceğimiz kişileri yeteneklerine göre eğitmeliyiz. Kişilerin yeteneklerini nasıl görebiliriz, ya da nasıl ortaya çıkarabiliriz derseniz, ben okul öncesi eğitim de ve ilkokulda her alandan atölye ağırlıklı eğitimle bu yapılabilir diye düşünürüm…
2- Bilginin günlük hayatta nasıl kullanılması gerektiği veya kullanılabilir bilgilerin eğitim sistemi aracılığıyla eğitimle verilmelidir..
3- Yapıcı, duyarlı ve bilinçli, soran, sorgulayan, merak eden bir vatandaş oluşması için sosyal hayat için de daha nitelikli yaşamaya neden olacak bir eğitim…
4- Matematik, ilk aşamalar da somut, ortaokul da soyut- somut, lise de ise soyuta geçiş ve üniversite de tamamen soyut bir matematik eğitimi…
5- Türkçe eğitimi dil bilinci oluşturacak şekil de olmalıdır, dili kullanma ve gramer, yazım yeteneğinin lüzumundan fazla olduğunu düşünüyorum…
6- Dil eğitim de okuma ve anlama, anlam verme üzerine durulmalıdır…
7- Felsefe, fizik, Kimya, Tıp gibi eğitimin yanı sıra, tarihi olayları neden sonuç ilişkisi için de okuyarak anlama eğitimi olmalıdır ki, eğitilen gençlerimizin ufuk çizgisi oluşsun…
8- Yabancı dil özellikle öğrenilmelidir, ama yabancı dille eğitimden hemen vaz geçilmelidir…
9- Teknik eğitimin mutlaka ve mutlaka en kısa zaman da ya atölyeler kurularak yada, organize sanayi bölgeleriyle yakın ilişkiler geliştirilerek uygulamalı olmasının zorunlu olduğu görülmüştür…
10- İnsanımızın, ister dini, ister milli, ister bilmi alanlar da bilgi eksiklerinin giderilmesine dönük bir evrensel ölçekli eğitim…
11- Okullardan mezun olup meslek hayatına atılanların, iş ve meslek bilgilerinde ki gelişmeleri takip edip etmediğine dönük, bir ölçme ve değerlendirme yapılmalıdır. Bilgiler ortala on yılda bir yarıya yakın değişmekte, gelişmektedir…
12- Akademik eğitimimizin halini, hepimiz biliyoruz, ilk yüz üniversite arasına üniversite sokamıyoruz, bunun için bu alandaki zafiyetlerimiz tespit edilmeli ve acilen bu zafiyetler giderilmelidir… Akademik camianın görevleri, mevcut bilgiler üzerine düşünerek, anlama ve bu bilgiler üzerine yeni bilgiler, düşünceler, projeler ortaya koymaktır… Bunu yapacak kadar özgürlükçü ortamlar da akademik camiada yaratılmalıdır.
13- Eğitim de aile bilinci üzerine durulmalıdır
14- Doğada yaşama, olası karşılaşılacak doğal olaylarla başa çıkma becerileri ve bilgileri çocuklara, gençler verilmelidir… Mümkün olduğunca doğal hayatın içinde yaşamaları ve hayvanları doğal hayatın için de izlemelidir
15- Bizim için önemli olan çevre eğitimi üzerine hassasiyetle durulmalı ve geleceğin sorunu olacak çevre sorunları şimdiden engellenme yoluna gidilmelidir…
16- Üniversite sınavları performans ölçme sınavları olmaktan çıkarılarak, Ales, Pisa sınavları gibi anlama, anladıklarını uygulama ve mesleki alan bilgisi ölçme haline getirilmelidir…
17- Eğitim ve Sınav sistemi öyle dizayn edilmeli ki, hiçbir öğrenci okul dışında dershane eğiti almaya ihtiyaç duymamalıdır…
18- Fen, Kimya, Tıp, Biyoloji gibi alanlar da mutlaka laboratuvar ağırlıklı deney ve gözlemlerle eğitim yapılmalıdır…
19- Güncel olayların nedenleri ve sonuçları hakkında gençlere bilgi sahibi yapacak bir güncel eğitim anlayışı oluşturulmalıdır…
Böylece eğitim sistemimizin milli ve evrensel dengeleri gözeten bir içerikte den geleceğini düşünüyor, Milli Eğitim Bakanlığının Yetkililerine bu durumu hatırlatıyor, dikkatlerine sunuyorum…
Vatanın savunmasın da, asker ordusu kadar milli eğitim ordusunun da önemini vurguluyor ve bu alanda ki eksikliklerin acilen giderilmesi gerektiğinin altını çizerek daha iyi, bir eğitimin, daha iyi bir toplum ve toplumsal refah yaratacağı düşünceleriyle selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek - 25.05.2016 07:39– www.vatandasfikri.com
|