|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
KARADENİZ GEZİSİ – 7 (Kastamonu) |
KARADENİZ GEZİSİ – 7 (Kastamonu)
Kastamonu – Cide – İnebolu – Abana – Catalzeytin - Azdavay- Pnarbaşı
Geldik Kastamonuya benim de doğduğum yer olan Kastamonu sanki her haliyle dogallığın zirve yaptığı Karadeniz kıyı şeridi için de yer alan yerlerden biridir. Aşırı dogal olan ilimize artık biraz da yatırım yapılsa diyorum…
Bizi Mecliste siyaseten temsil edenlerin neden böyle Kastamonu yeteri kadar yatırım alamıyor diye sormaları gerekmez mi?
Cide den başlayalım en batı da orası var zaten biz de batıdan başladığımız için gezimize Kastamonuya oradan giriş yaptık.
Önce biz genel olarak Kastamonuyla ilgili bilgiler verelim ardından da kendi kanaatlarımızı belirtelim…
Kastamonu da turizm
Kış Turizmi: Kastamonu Çankırı illeri arasında doğal bir sınırı da oluşturan Ilgaz Dağı, Kastamonu’nun kış turizm merkezidir. Kastamonu il merkezine 40 km mesafede bulunan Ilgaz Dağı, yılın önemli bir kısmında karlarla kaplıdır. Ilgaz Dağı aynı zamanda Ilgaz Dağı Milli Parkını da içermektedir. Ilgaz Dağlarını en yüksek noktasını 2587 mt. ile büyük Hacet tepesi oluşturur.
Ilgaz Dağları önemli bir kış sporları turizm merkezidir. Kış turizm merkezinde birinin yapımı tamamlanmak üzere olan iki adet kayak tesisi alanı bulunmaktadır. Milli Park içerisinde 7 adet, milli park dışında 1 adet olmak üzere kamu ve özel sektör tarafından işletilen toplam 1338 yatak kapasiteli 8 adet tesis bulunmaktadır.
Kayak merkezinde 800 mt ve 1500 mt uzunluğunda iki adet kayak pisti bulunmaktadır. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ne ait bir adet çift oturaklı telesiyej tesisi çalışmaktadır. Üst istasyonu1995 mt, alt istasyonu1850 mt irtifadadır. Tesisin uzunluğu 693 mt, kapasitesi ise 688 kişi / saattir. Ayrıca bir adet teleksi tesisi mevcuttur Hat boyu 950 mt, kapasitesi ise 800/1000 kişi saattir.
Bu yıl faaliyete geçecek olan Ilgaz 2 Tesisleri ise toplamda 6 km uzunluğa sahip ve birçok kış sporu aktivitesinin yapılmasına olanak sağlayan piste sahip.
Deniz Turizmi: Kastamonu Karadeniz'e 170 km'lik bir sahil şeridi bulunan ve bu noktada ülkemizin Karadeniz’e en geniş sahili olan ilidir. Bu sahil şeridi üzerinde Kastamonu’nun, Cide, Doğanyurt, İnebolu, Abana, Bozkurt ve Çatalzeytin olmak üzere 6 ilçesi bulunmakta olup hepsi de birbirinden dogal güzelliklere sahip ilcelerimizdir.
Kastamonu kıyıları, Karadeniz’in genel yapısını yanında barındırdıüını gözlemlemekteyiz, buralarda doğal koylar ve barınaklarla daha bir dogal cazibe merkezi olduğunu görüyoruz. Sahil üzerinde; doğal plajlar, dalış alanları ve limanlar yer almaktadır.
Denize dik inen sahil şeridindeki ise denizle yeşilin iç içe geçişinin verdigi doğal orman örtüsünün güzelligini görebilirsiniz… Kastamonu ili bitki çeşitliligi acısından başlıca zengin illerimiz arasındadır. Kastamonu sahil şeridi Sinop ve Amasra arasında yeşil ile mavinin buluştuğu oldukça otantik ve doğal bir yapıya sahiptir. Bu şeritten geçen karayolu, motorlu taşıtların yanı sıra bisikletli yolculuklar içinde eşsiz bir avantaja sahiptir.
Tek tek degerlendirmek gerekirse Cideden başlayarak ilcelere de bir bakalım ne dersiniz?
Kastamonu sahilinin en doğu ucunda Cide ilçesi bulunaktadır. Cide Karadeniz’de ender görülen doğal koylardan bir olan Gideros Koyu’na ev sahipliği yapar. Burası, antik çağın en önemli ozanı Homeros’un destanlarında da adı geçen Kytoros antik kentidir aynı zamanda. Koy, yat ve yelkenli teknelerin konaklaması için uygundur, dogal güzelligin için de olmak isteyenleri dogallığıyla, güzelligiyle sakinligiyle beklemektedir.
Cide ilçe merkezi de 11 km’lik sahili ile Karadeniz’in en uzun en uzun kumsallarından birine sahiptir. Yine bu yerleşimde antik çağın Aigialos kenti olarak oldukça geriye giden bir yerleşme tarihine sahiptir.
Bu ilcemize gidenler Rıfat Ilgaz Kültür Merkezini de ziyaret edebilirler ve burada Şehrin yakın tarihin de kullanılan eşlyaları da görebilirler.
Cide ilçemizden sonra antik ismi Kallistra olan Doğanyurt gelmektedir. Günümüzde hala bir balıkçı köyü sıcaklığını koruyan bu ilçemiz tatillerin de dogallığı ve sakinligi tercih edenleri beklemektedir… Bu ilcemizden sonra ise antik çağın ve günümüzün önemli bir yerleşim yerlerinden olan İnebolu gelmektedir.
İnebolu, antik çağda önce Abonu Teikhos daha sonra ise Ionopolis isimlerini almıştır. Günümüzde limanı, Kastamonu’nun Karadeniz’e açılan kapısı olması nedeniyle önem taşımaktadır. İnebolu antik çağda olduğu gibi özellikle Milli Mücadele yılları sırasında da sadece Kastamonu için değil tüm Anadolu için oldukça önem taşıyan bir yerdi.
İnebolu Kadstamonu kıyı şeridin de en büyük yerleşim yeri olup deniz, güneş, doga turizmine uygunluğu ile hepimizi misafir etmeye hazır bir ilçemizdir.
İnebolu’dan sonra sırasıyla Bozkurt, güzel plajları ile Abana (Aiginetes antik kenti) ve yine doğal bir koy ve koyu çevreleyen kalesiyle Çatalzeytin (Kinolis antik kenti) gelmektedir ki hepsi de birbirbiriyle dogal güzellik yarışına girmişlerdir.
Bozkurt, ilçesi sahil şeridinde aşı boyalı evlerin oluşturduğu birçok köy yer alırken; Beldeğirmeni Köyünde yer alan yaklaşık 7 asırlık devasa çınar ağacı ve yine aşıboyalı cami dikkat çeker.
Kastamonu kıyı şeridinde yer alan ilçelerde turizm yatırımlı ve işletme belgeli çok sayıda otel ve tesisin yanı sıra pansiyonlar da bulunmaktadır. Bu ilimiz özel idaresi kıyı şeridin de bulunan ilçelere mutlaka karavan ve cadır kampları yapmalı, bu kamplara gelecek olan tatilcilerin daha çok bu ilçelerimize ekonomik katkılar sunacagı düşünülmektedir. Ayrıca eğlence amaçlı gelenlerin de düşünüldüğü müzikli cay bahceleri ve içkili mekanlerın da acılarak daha geniş bir tatilci kitleye hitap edilmesi gerekiyor…
Kastamonu Mutfağı, Kastamonu kültürünün kökenleri ve geniş coğrafyasının sunduğu çeşitlilik zengin bir mutfak kültürü oluşturmuştur. Bu kültürü besleyen ana damarlar; iklim, coğrafya ve bunlara bağlı olarak da tanımsal faaliyetlerdir. Binlerce yıllık kültür birikiminde Kastamonu önemli bir derinliğe sahip olmuştur. Bu derinlik tanımsal faaliyetlere bağlı olarak yemek çeşitliliği, beşeri koşullara da bağlı olarak bu yemeklerin isimlendirilmesinden, pişirme yöntemine, sofra araç gereçlerinden ahşap ve bakırdan sofra eşyası üretimine kadar yayılmıştır. Kastamonu yemek çeşitliliği acısından çok zengin başlıca illerimiz arasındadır…
Kastamonu mutfağı üzerine yapılan derleme ve tespit çalışmaları 1950'li yılların başına kadar gider. Bu tarihlerde Arkeolog Ahmet Gökoğlu'nun yaptığı çalışma sonucunda 812 çeşit yemek tespit edilmiş ancak tespit edilen bu türlerin tümünün yer aldığı bir yayın çıkarılamamıştır Gökoğlu, Türk Etnografya Dergisinde bu derlemesinden yalnızca Kastamonu Ekmekleri ve Kastamonu Çorbalan adını taşıyan iki makale yayınlamıştır Ahmet Gökoğlu'nun yanı sıra ihsan Ozanoğlu'da Kastamonu Elması, Kastamonu Yemekleri vb. konularda risale tarzındaki yayınları kaleme almış ve bir arşivleme yapmıştır.
Genel anlamda ekmekler, çorbalar, et yemekleri, hamurlu yemekler, sebze yemekleri, tatlılar ve içecekler olarak ana başlıkları olarak ayrılan Kastamonu mutfak kültürü içinde neredeyse her ilçe de sahip olduğu bir meyve ya da başka ürünle de ön plana çıkar Neredeyse ilin geneline yayılmış Tosya Pirinci, Kastamonu Elması, Üryani Eriği, İnebolu Kestanesi, Taşköprü Sarımsağı, Araç Cevizi, Hanönü Bulguru bunlara bir örnek olarak gösterilebilir.
Türk Şekerciliğinin dönüm noktası olan ve halen bu sektörün en önemli markalarından biri olan Hacı Bekir isminin Kastamonu Araç ilçesinden çıkması ve halen bu sektörde en çok hizmet verenlerin Araçlılardan olması, bunun yanında yine bir sembol haline gelen Çekme Helva yapımcılığı Kastamonu Mutfağının spesifik bir başka alanını oluşturur.
Kastamonu'da orman varlığının fazlalığı mutfak ve sofra kültürüne de yansımıştır. Kullanılan eşyaların arasında ahşaptan yapılmış saklama (tıkır, çalmaç, yayık, sepet), pişirme (yaslağaç, bisleğeç, oklağaç), tabak, çanak ve sini altlığı gibi araç gereçler oldukça yoğundur Ayrıca Tunç Çağlan'dan bu yana işletildiği bilinen Küre Ocaklarından çıkarılan bakır da Kastamonu mutfağına yansıyan önemli bir maddedir. Bakırdan yapılan, işlevsel olduğu kadar estetik anlamda da sofraları süsleyen eşyalar arasında sahan, leğenler, siniler, sürahiler, mataralar, çatal kaşık gibi örnekler sayılabilir.
Kastamonu inanç turizmi acısından da zengin bir ilimizdir.
Kastamonu'nun sahip olduğu tarihsel yapıların birçoğu, ilin Türk-İslam kültürü içinde kalan ve dinsel alanda kullanılan yapılardır. En eskisi yaklaşık 800 yıllık olan bu yapılar hala birebir kullanılırken, Kastamonu halkının geçmişle olan bağlantısını daima canlı tutmaktadır.
Kastamonu; Selçuklu, Candaroğulları ve Osmanlı dönemlerinden kalan pek çok cami, türbe, medrese, dergah ve din büyüğünün bulunması dolayısı ile inanç turizmi açısından yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekmektedir. Şehir geçmişin izleriyle o kadar doludur ki; her sokak birden çok evliyanın türbesine ev sahipliği yapar. Gerçeğin inançla buluştuğu noktada yer alan evliya menkıbeleri dilden dile, zamandan zamana anlatılıp durur.
Özellikle Şeyh Şaban-ı Veli camii ve türbesi en çok ziyaret edilen mekanların başında yer almaktadır. Sahabe-i Kiram’dan olduğu kabul edilen Kays-ül Hemedanî Asgar Hazretlerinin bulunduğu Hepkebirler Camii ve Türbesi, Aşıklı Sultan, Hatun Sultan, Benli Sultan, Sacayaklı Sultan, Karanlık Evliya, Abdülfettah-ı Veli türbeleri ilk ziyaret edilmek istenen mekânlar arasında yer almaktadır.
Kastamonu kent merkezi ve ilin geneline yayılmış külliyeler; çok sayıda mimari birer sanat eseri olan cami ve türbeleriyle Kastamonu kutsal bir atmosferin sahipliğini yapar.
Her sene Mayıs ayının ilk haftasında “Kastamonu Evliyaları Haftası” kutlanmakta ve bu etkinliklere çevre illerden ve diğer şehirlerden gelen ziyaretçiler büyük ilgi göstermektedirler. “Evliyalar Şehri” olarak ün kazanan Kastamonu’da birçok âlimden kalan eserler ve hatıralar büyük ilgi görmektedir.
Kastamonu ayrıca bir eko turizm merkezidir.
Kastamonu her mevsim ayrı bir cazibe merkezidir, yazları ister serin yaylara çıkın, ister sahilde güneşlenin, ister inançımızın bizlere aktarılmasın da büyük fedakarlıkları olmuş zatların türbelerini ziyaret edin kısacası Kastamonu her zaman sizi bir yönüyle büyüleyecektir. İşte bazı dogal alanlar…
Küre Dağları Milli Parkı: Bartın ve Kastamonu illerinin sınırları içerisinde kalan, 37.753 hektar alanı kapsayan ve 2000 yılında Milli Park ilan edilmiş bir alandır. Bu milli parkta Türkiye’de ilk kez biyolojik çeşitliliğin daha iyi korunması için “tampon bölge” kavramı oluşturulmuş ve milli park sınırlarının çevresindeki 134.366 ha lık bir alan tampon bölge ilan edilmiştir. Bölge genel itibari ile karstik bir yapıya sahiptir. Alanın barındırdığı birçok su sistem, bu karstik yapıda kanyon, şelale, dolin, mağara gibi birçok jeolojik oluşumu yaratmıştır.
1998 yılında Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından Avrupa Ormanlarında korumada öncellikli alanlardan birisi olarak seçilen Küre Dağları, 2000 yılında Milli Park ilan edilmiştir. Bu kararla WWF’nin III. Milenyuma girerken başlattığı “ Yaşayan Gezegen Kampanyası “ çerçevesinde “ Türkiye’nin Dünyaya Armağını” kabul edilmiştir.
Milli ayrıca 2012 yılında Avrupa’nın iyi yönetilen ve başarılı sürdürülebilir turizm uygulamalarının yapıldığı Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın 13. PAN Park’ı oldu. PAN Parks sertifikası sahibi olmuştur.
“Kuzey Anadolu ve Kafkasya Ilıman Kuşak Ormanları” Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) doğa koruma açısından küresel düzeyde öncelikli 200 ekolojik bölgeden biridir. Küre Dağları Milli Park alanı da, 157 endemik bitki türü ve bunlar içinde nesli tehlike altında olan 59 bitki taksonu barındırdığından bu çok değerli bölgenin bir parçasıdır.
Pınarbaşı ilçesinde Eko Turizm merkezi olan Paşa Konağı konaklama yeri olarak Küre Dağlarındaki keşiflerinizde kullanacağınız bir merkez olacaktır. Milli Park ve çevresinde görülmesi gereken yerler arasında, kuşbakışı Valla Kanyonu, Horma Kanyonu Geçişi, Ilgarini Mağarası, Armutlu Çayırı gelmektedir.
Valla Kanyonu : Devrekani çayının Karadeniz’e yolculuğunda Küre Dağları içinde açmış olduğu bu doğa üstü fenomen, Pınarbaşı’nın 26 km. kuzeyindeki Muratbaşı Köyü yakınlarında, Devrekani çayı ile Kanlıçay’ın buluştuğu yerde başlar. Kuzeydeki Cide’ye doğru yaklaşık 10 km. uzanan kanyon 800-1200 m. arasındaki yüksek kayalık uçurumlara sahiptir. Bu kayalıklarda Kartal, Şahin, Akbaba gibi yırtıcı kuşlar bulunur. Kanyonun içi profesyonel gruplar tarafından ve uygun ekipman olmadan asla geçilemez. Ancak girişi ve çıkışında yerel rehberlerle kısa girişler yapılabilir.
Çatak Kanyonu: Azdavay ilçesi sınırlarında yer alır. İlçeye 7 km mesafededir. 6 km’si araç ile 1 km’lik kısmı da orman içi yürüyüş ile kanyonun 900 metre yüksekliğindeki seyir terasına ulaşılabilir. Kanyon 8 km uzunluğundadır. Yan duvar kayaların yüksekliği yer yer 400-880 metreye ulaşmaktadır. Bu kanyonda bulunan sarp kayalıklar kartal, atmaca, doğan gibi yırtıcı kuşların yanı sıra ayı, ceylan gibi diğer tüm yabani hayvanları bünyesinde barındırmaktadır. Kanyonun teçhizatsız geçilmesi mümkün değildir.
Horma Kanyonu :Pınarbaşı ilçesi sınırları içinde bulunan İçinden Zarı Çayı geçen kanyon, yaklaşık 4 km. olmasına rağmen yerel rehber kullanılmadan geçilmemesi gereken bir kanyondur. Suyun geçtiği alanlarda oluşan derin kazanlar ve kuyular Horma Kanyonunu oldukça tehlikeli kılmanın yanısıra bu dogal havuzlar cazibesini artırmaktadır. Bu havuzlsr da çok güzel fotograf kareleri yakalnmaktadır.
Ilgarini Mağarası : Pınarbaşı’nın 36 km. kuzeydoğusundaki Yamanlar Köyü yakınlarındadır. Uzunluğu 858 metre, derinliği 250 metre olan mağaraya, köyden yaklaşık 1.5-2 saatlik bir yürüyüş ile ulaşmak mümkündür.
Ancak yoğun ormanlık alanda kaybolma tehlikesine karşı yerel rehber mutlaka alınmalıdır. Mağara içinde birçok sarkıt ve dikitler bulunduğu gibi Geç Roma ve Bizans dönemlerine ait şapel, mezarlar ve sarnıçlar da görülebilir
Ilıca Şelalesi : Pınarbaşı’na 12 km. uzaklıkta Ilıca Köyü içinde yer alan şelale, 15 metre yükseklikten aşağıya dökülmektedir. Suyun döküldüğü yerde oluşan doğal havuzun çevresi oldukça çeşitli bitki örtüsü ile kaplanmış egzotik bir görünüme sahiptir.
Ilgaz dağı milli parkı Kastamonunun güneyin de yer almaktadır.
Ilgaz Dağı Milli Parkı, Kuzey Batı Anadolu’nun en büyük sıra dağları olan Ilgaz Dağları üzerinde 2 Haziran1976 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile1088 hektardahilinde milli park olarak ilan edilmiştir.
Milli parkın 750 hektarlık kısmı Kastamonu'da, 338 hektarlık kısmı ise Çankırı ili sınırlarında kalmaktadır. Milli park alanına Çankırı - Kastamonu devlet karayolu ile ulaşım sağlanmakta olup saha Kastamonu'ya 45, Ankara'ya 200, Çankırı’ya 75 kilometreve İstanbul’a yaklaşık500 kilometremesafede bulunmaktadır. Denizden yüksekliği 1600-2000 metreler arasında yer alır.
İlimizin güneyinde il merkezine 40 km. mesafede bulunan Ilgaz Dağı, Çankırı ile sınırımızı da oluşturur. Dağ Hitit Döneminde “Kassu”, antik dönemde ise “Olgassys” adı ile anılmıştır.
Ilgaz Dağları yaban hayatı bakımından önemli türleri barındırmaktadır. Bu türler arasında Bozayı, Ulu Geyik, Kurt, Tilki, Yaban Domuzu, karaca, tavşan, su samuru Bitki zenginliği bakımından Türkiye’deki 9250 civarındaki türden 1/10’u Ilgaz dağındadır. Ilgaz Dağlarında Kastamonu’nun ismini alan endemik bitkiler bulunmaktadır. Ilgaz Dağlarında tespit edilen 351 adet bitkinin 64 adedi bahsedilen bu endemik türlerden olup sadece Ilgaz Dağlarında bulunmaktadır.
Doğa koruma açısından önemi nedeniyle çeşitli çalışma ve araştırmalara konu olan Ilgaz Dağları, Türkiye Doğal Hayatı Koruma Derneği tarafından 40'ı aşkın bilim insanının katılımı ile belirlenen "Türkiye'nin Önemli Bitki Alanları" arasında yer almaktadır. Ilgaz Dağı’nda görece korunmuş doğal ormanlar çok sayıda memeli türü için uygun habitatlar yaratır. Ilgaz Dağları, aynı zamanda ev sahipliği yaptığı yırtıcı kuşlar nedeniyle Türkiye'deki 97 "Önemli Kuş Alanı"ndan birisi olarak kabul edilmektedir
Milli Park alanı içerisinde kış sporları turizm merkezi olarak kullanılmakta, çeşitli resmi ve özel kuruluşlara ait, tatil köyü ve konaklama tesisleri bulunmaktadır. Milli Park alanı içinde kalan önemli bir bölüm ise kış turizmi ve kış sporları için ayrılmış alandır.
Ilgaz Dağı Milli Parkı dışında ayrıca dağ üzerinde ‘Yaban Hayatı Koruma Alanı’ da bulunmaktadır.
Bu genel bilgilerin ışığın da bizim kanaatımıza gelince ise İlimizle ilgili şunları söyleyebiliriz.
Biz batıdan doguya doğru ilerledigimizden Kastamonu ilçelerinden ilk olarak Cide ile karşılaştık. Evet Cide dogal olarak çok güzel bir yer, fazla bir tesis ve yapılaşma olmadığı için de dogal kalmayı becermiş bir ilçemiz amma lakin bu dogallığı bozmadan da bir şeyler yapılabilir. Bence Cide için en önemli yöntem dört başı mamur çadır ve karavan kamplarıdır ki bu barınma sorununu ucuz bir şekil de çözer, gelenler de ihtiyaçlarını ilceden karşılarlar ve ilceye ekonomik bir canlılık katılır. Bu Kastamonunun aşagı yukarı her ilcesinin sorunu, öncelikle barınma sonra da ucuz barınma, gelenlerin ise ister eylence mekanların da, ister yöreye has yemek içe tesislerin de agırlanması sahil ilçelerinin cazibesini artıracaktır.
İnebolu benim özellik sevdigim ilçelerimiz içindedir, sahil deki en büyük Kastamonu ilçesidir ki Kurtuluş savaşına Kastamonulular genel olarak çok destek vermiş ama özel olrak da bu ilçemiz daha çok destek vermiştir. Cünki Milli mücadelenin savaş malzemesi aşagı yukarı buradan sağlanmıştır.
Buraya da çadır ve karavan kampları kurulması halin de öğrenci turistler buraları tercih edecektir.
Abana geldiğimiz de ise 4-5 yıl önceki haline göre daha bir zayıflama söz konusu ki yerel yöneticiler bu durumu degerlendirmelidir.
Catalzeytin ise mutavazi güzelliklerin ilcesi ki, sadece bu ilceyel doğuştan ve aile bağları olanların geldiği bir ilçedir oysa ki bütün karadeniz de ne varsa bu ilçemizde de o imkanlar vardır. Gezilip görülmesi önerilir.
Bu ilcemizde Karakteristik Karadeniz ikilimi egemendir, yazlan serin ve yağışlı kışlan ılık ve yağışlıdır. Yağışlar her mevsim görülmektedir. Yıllık ortalama sıcaklık 13,5 derecedir. Denize girmek için ise uygun yerler mevcut olup ister kayak ve kış turizminden, ister kır, dağ, isterseniz deniz ve güneş den yararlanmak için Kastamonu bizi beklemektedir. Bu dogal insanların ve dogal yapının görülmesi dilegiyle….
Hüseyin Benek – www.vatandasfikri.com - Agustos 14
Kayanaklar
1- http://kastamonu.gov.tr/sayfa.asp?id=9
2- http://www.kastamonukulturturizm.gov.tr/
3 - Nail Küçük – Kastamonu Rehberi
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|