ÜRETTİREN Mİ, TÜKETTİREN Mİ TEŞVİK!
Devlet bazı geri kalan veya gerekli olan alanlarda üretimi artırmak için teşvikler verir, vermektedir… Bu uygulamayla üretimi düşük alanlar da üretimi artırmayı planlar… Bu planlar dahilin de üretiminin artırılması düşünülen alana, vergi indirimleri, kredi kolaylıkları, girdi sağlama avantajları, ithalat veya ihracat ayrıcalıkları saglanır… Yetmezse doğrudan teşvikler yapılır, bu teşviklerle üretiminin artırılması planlanan ürün yada alan her neyse desteklenir… Olması gereken budur da olanlar, ekonomik mantıkla çelişir haldedir…
Son 30 yıldır adeta üretimle değil tüketimle büyüyoruz, üretimi değil tüketimi teşvik ediyoruz işin tuhafı da toplumumuz ve yönetenler de bu durumu kanıksadı, benim dışım da herkes memnun… Vatandaş tüketiyor tatmin oluyor, devlet tüketimden vergi alıyor memnun, esnaf tüketene satış yapıyor memnun, bankalar tüketim için tüketici kredileri veriyor faizler alıyor memnun… İçinizden biri bana, sana ne oluyor da şikayet ediyorsun diye sorabilirsiniz… Sorun bakalım, bende kendime soruyorum herkes memnunken sana ne oluyor be adam?
Bana ne oluyor biliyormusunuz, ben köylüyüm, köylüler kendi aralarında bir bollukla karşılaşınca, “bu yoğurdun bolluğu neredengliyor” ben sordum bu tüketimin kaynağı nereden geliyor diye… Hiç düşündünüz mü, hepimiz araba aldık, ev aldık, mobilya aldık, cep telefonları, bilgisayarlar aldık… Bu arada bunları alırken gelirimizin üzerinde harcamalar yaptık, doğrumu doğru, ama ekonomik olarak yanlış… Toplum olarak üretimimizi aşan bir tüketim içindeyiz doğrumu doğru, tasarruf oranımız düşük, yatırım için kaynak bulmada zorlanıyoruz, bunun için son yapılan büyük yatırımları yap işlet devretle yaptık, doğrumu doğru… Ama siyasetçilerimiz büyüme rekorlarından bahsediyor doğrumu doğru.. Nerede büyüme rekorları kırıyoruz borçlanma da, borçluluk oranlarında… Ekonomistlerin ifadelerine göre 4 milyar olan vatandaşın borcu son 15 yılda 140 milyara çıkmış baya büyümüşüz… Borç nedir, yatırım içinse kaynaktır, tüketim içinse borçlanmadır, gelecekten yemedir…. Borçlandığımız paraları tüketerek harcarsak, iki kere zarar ederiz, bir borçlanarak faiz öderiz, iki onu geri dönüşümü olmayan şekilde harcarsak, yani üretim sağlamayacak alanlara harcadığımızda yarın aldığımız bu borçları ödeme de baya zorlanırız… Son yıllarda borçlandığımız alanlara bakın, bu alanların üretim için yatırıma gidecek kaynakları nasıl emdiğini göreceksiniz… Konumuz neydi, biz ülke olarak yatırımı mı, üretimi mi teşvik ediyoruz, yoksa tüketimimi? Son sorular…
Kredi kartları ne işe yarar? Otomobil kredileri üretimi teşvik eder mi? Konut kredileri ne kadar üretimi teşvik eder? Özelleşmelerden gelen kaynakları ne yaptık? Mobilya ve yat yakıtlarında ki vergi indiriminin üretime katkısı nedir? Aldığımız ürünlerin içinde ki vergi oranları nedir? Elektrik, su, doğal gaz, petrol gibi temel ihtiyaçlarda ki vergilendirme adil bir vergilendirmemidir? Teşvikler daha çok hangi alanlara verilmelidir, şimdi hangi sektör de teşvikler, uzun vadeli, faiz indirimli krediler kullanılmaktadır? SON TARIM ÜRÜNÜ İTHALAT KARARLARI ÜRETİMİ Mİ TEŞVİK EDİYOR, TÜKETİMİ Mİ? Abi bi dur Allah aşkına, beyni yakacağız, biz ömrümüz boyunca bu kadar soru sormadık, sen dakika da bu kadar soru sorarsan motoru yakarız… Aman yakmayalım, yıkmayalım, aklımızı başımıza alalım…
Tüketim için değil üretim için borçlanalım, tüketimi değil üretimi teşvik edelim, tüketerek büyünmez borçlanılır bunu bilelim, üreterek büyüyelim, ne dersiniz? Ben selam ve sevgiler dilerim…
TBMM’simizin Açılış Yıldönümü Olan “23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını” Kutlar, Egemenliğin Kişiden Millete Devrinin Önemi Anlamak ve Bu Egemenlige Sahip Çıkmak Dileğiyle Bayramımız Kutlu Olsun, milletimiz Mutlu Olsun…
Hüseyin Benek – 23.4.17 – vatandasfikri.com
|