Krizde panik!! Krizde Hatalar!!
Öyle Hatalar Yapılıyor ki panikle bile yapılmayacak hatalar… Bunlar Nelerdir?
İnsanlar genel olarak olağanüstü durumlarda panikler, örneğin kaza yapıldı panik, örneğin sel panik, deprem panik, panik düşünce yeteneğinin akla mantığa bilgiye dayalı olarak davranışa dönüştürülmemesi halidir de diyebiliriz.. Bu kısa not üzerine ekonomik krizde, ekonomik panik nedir dersek..
Normalde kriz kaynağı nedir diye düşünmeliyiz, genelde krizler üretim, tasarruf, yatırım, arz, talep dengesizliğinden çıkar… Örneğin geriye doğru son beş yılı düşünelim, yok biraz daha deniş zaman dilimini ele allım 15 yılı düşünelim ve 15 yıldır kaç milyar dolar dış acık verdik? Bunu görelim mi?
Ben diyeyim 500 milyar dolar, siz deyin 600 milyar dolar, emin olun bunlar iyimser rakamlar, beklide 900 milyar dolar, olabilir mi, araştırmak lazım gelir…
900 milyar dolar dış açık verirken, kriz olacağını söyleyenlerle, paramız var alıyoruz, bunlar borçlara neden olur diyenlerle, borçluluk oranımız makul, borç çevirebildikçe sorun değil diyenler… Gelirimize bakmanda borçlanmayı savunanlarla ve buna izin verenler, şimdi de krizin sorumlusu olarak dış faktörleri, dış güçleri gösteriyorlar… Mesela, gezi olaylarını gösteriyorlar, 15 Temmuz’u gösteriyorlar, Suriye savaşını gösteriyorlar, şimdide Ukrayna-Rusya savaşını gösteriyorlar… İyide her dönem bir sorun oldu, oluyor da, Irak savaşı, Körfez çıkarması, 12 Eylül darbesi, Kıbrıs savaşı, ikinci Dünya savaşı, Kurtuluş Savaşı, Birinci Dünya savaşı… Demek her dönem bir sorun var zaten hükümetler sorunları çözmek için varlar, yönetime gelirler… Bu hatırlatmayı da bir kenara koyalım… Son kriz neden çözülemiyor ona bakalım..
Krizin nedenleri dış açıklar ve dış borçlar, bunların nedenleri ise gelirimizden daha fazla, üretimimizden daha fazla tüketmektir… Burada anlaştık mı? Sonra seçimden önce olağanüstü akçeler harcandı olağanüstü akçe ne demektir, onu anlayarak bu konuya yaklaşmak gerekir..
Merkez Bankası, karının yüzde 20'sini Türk Lirası olarak yedek akçe hesabında, olağanüstü durumlar için tutuyor olması gerekirken.. Olağanüstü durumlarda deprem, kıtlık, kuraklık, salgınlar ve savaş anları ise ki doğrudur olağanüstü haller bunlardır… Bunlar yokken seçimden önce böyle bir karar alınır ve piyasaya kredi olarak pompalanırsa ki.. Piyasada olmayan, üretime dayanmayan bir para dolaşıma girer, olmayan bir refah yaratılarak, seçim kazanmaya harcanırsa... Sonra döviz rezervleri döviz kurlarını baskılamak için harcanırsa.. Sonra salgın anında ev ve araba kredileri ucuz kredi olarak piyasaya verilirse.. Kriz derinleşir, ancak bu hataları insan aklı ancak panik halde yapar, , kurumların paniği ise uzmanlarla istişaresiz kararlar, piyasa aktörlerinden alınmayan düşünce ve önerilere dayanmayan kararlar olabilir.. Sonra liberal sistem içinde sırf muhafazakar dindar kesime mavi boncuk dağıtmak maksadıyla nas böyle diyor dersek, liberal sistem dışına çıkar, iki arada bir derede kalırız.. Her neyse, kriz devam ediyor daha da devam edecek gibi…
Hükümet başkanımız son olarak krizden çıkış için açıklamalarda bulundu, yine beton lobisinin baskısıyla mı desem, yoksa her şeyi inşaat olarak gören bir yönetim anlayışa mı dayanarak desem.. Yine beton kredisi düşürüldü, evlerin fiyatları zaten %250 artmıştı bir %50-50 daha artacak demektir.. Evlerin fiyatı üç nedenle artıyor biri maliyetlerin artması, ikincisi ucuz kredi, üçüncü ise aşırı göç hareketleri ve yabancılara satış… Bütün bu yapılan hatalar panikle yapılıyor olsa gerek, yoksa ekonomi mantığı, bilimi başka şeyler diyor, ihtiyacını üret, hatta ihtiyaç fazlasını üret, üstelik de maliyetlerini dünya ölçeğine göre oluşturarak üret, sonra paylaşım sistemini piyasa dengelerine bozmayacak şekilde ayarla der… Der de, bizim konumuz krizden nasıl kurtulacağız, panik yapmadan ona bakalım mı?
Önce üreteceğiz, neye ihtiyacımız var enerjiye üreteceğiz, üretemedik mi verimli, tasarruflu kullanacağız, üretebiliriz de.. İnşaata ve kamudan ihale alan ilk on firmaya verilen destekler, güneş ve rüzgar enerji şirketlerine verilirse enerjiyi ithal etmekten kurtuluruz, paralarımız yurt dışına çıkmaz… Gıda üretimine gelince tam harman zamanı çiftiler hasat edecekken ürünlerini bir de bakmışız pirinç, buğday, mercimek, arpa, mısır, ayçicegi ithalat izinleri verilmiş bu ithal ürünler piyasaya sürülmüş.. Adeta çiftçilerimiz ithalatla baskı altına alınmış ve bu 3-4 yıl devam edince ülkemiz çiftçileri üretemez, üretmez olmuştur… Ne demiştik üretmemek kriz!!! Bir aralar sogan sorunu yaşadık depolar basıldı, soğan lobileri vardı, çiftçi üretti sogan fiyatları normal halinin bile altına düştü… Şimdide krizden çıkmak için küçük büyük tüm üreticileri direk, endirek desteklemek lazım, sözleşmeli tarıma geçerek üreterek krizden çıkmamız lazımdır…
Krizden çıkış zor olacaktır, eldeki kaynakları artık beton için kullanmamak, üretim için kullanmak gerekmektedir… Krizden çıkış ekonomi aklına, bilimine, mantığına dönüşle, sektörel desteklerde imalat, sanayi, tarım/hayvancılık, teknolojik alanlarında desteklenmesiyle krizden çıkış mümkün olacaktır.. Olması dileğiyle, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 11.5.2022 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
3* https://www.sabah.com.tr/apara/haberler/2020/06/01/son-dakika-kamu-bankalari-dort-yeni-kredi-paketini-hayata-geciriyor
|