SALGIN SÖYLENTİLERİ (Dedikoduları)
(Sanki Yanlış Bilgi Salgını)
İlk dedikodu neydi, “bu virüsleri ilaç şirketleri üretti, aslında aşılarını da hazırlamışlardı, tüm dünyaya aşı satma için virüs ürettiler” diyenler vardı… Genel olarak bu tür söylentileri yayanlarda bunlara inanmaya hazır araştırma zahmetine girmeyen halk tabakası da her zaman bulunabilir bu korona döneminde de varlar… Bunlar paramı kazanırlar, ün mü bilmiyorum, yalnız demem o ki, eskiden dedikodu, söylenti çok yavaş yayılırken şimdi bilinçli dedikodu ve söylenti yayarak insanları korkuları ve kaygıları üzerinden yönlendirmeye çalışan sosyal ve siyasal gruplar var olduğu, bunlara da sosyal medyada sahte hesap, fak hesap, trol gibi isimler verildiğini biliyoruz…. Bu gerçek dışı, bilim dışı yalan bilgilere, haberlere itibar edip de bilim insanlarına ve kamu görevlilerine inanmayanlar bu konuda tekrar düşünmeli ve bu işin uzmanlarına, kamu görevlilerine inanmayı tercih etmeliler, etmeliyiz… Şimdi aşı bulundu bu sefer de bakalım ne diyecekler derken….
Aradan neredeyse bir yıl geçti, bazı zenginlerin hani aşısı hazırdı, hastalık yayılınca hemen piyasaya süreceklerdi, ama aşı başka ülkelerce bulundu, kim buldu? Bilimsel çalışmalarında disiplinli bilim insanlarının olduğu gruplar aşıyı buldular… Bu bilim insanlarının adeta insanları kurtarmak için var güçleriyle çalıştıkları ve geliştirdikleri aşılar artık üretiliyorlar… Bu çalışmaları önceden destekleyen ülkeler öncelikli oldular… Yine dedikoducu mızıkacılar başladı “DNA’nızı bozacak, insan soyunu başkalaştıracak, İnanan biriyse bizim sayımızı azaltmak için içine kısırlık yapan madde koymuşlar, kanser yapacakmış, falan fistan, yanına bir de feşmekan.. Bu tür dedikodular, söylentiler kimin ne işine yarar bilmiyorum ama kafamızı karıştırır, kaygımızı artırır bunu biliyorum… Şimdide şunu söylüyorlarmış. “ne gerek var aşıya, nasıl olsa bu virüs kendiliğinden sönecek, normal gribe dönüşecek...” Her neyse dedikoduya, söylentiye değil uzmanların dünya genelinde bilime, araştırmaya, deneye, gözleme dayalı edilen bilgiye dayalı düşüncelerini önemseyelim… Bize ulaşan bilginin kaynağının sağlam olmasına kesinlikle önemseyelim… Buna rağmen bile bazı bilgilerin yanlış olabileceğini bilelim, bu doğru bilinen ama yeni çalışmalarla yanlışlanan bilgileri bile bilgilerimiz içinden ayıralım ki, kaygımız, korkumuz paronaya dönüşmesin…
Sanki salgın, virüs salgını değil yalan, yanlış bilgi salgını, bu her zaman var, fakat böyle olağanüstü durumlarda daha çok yaygınlaşıyor… Akla mantığa, bilimsel bilgi ölçülerine uymayan bu bilgiler size ulaştığında sizde sosyal medya üzerinden paylaşarak sakın ha çoğaltmayın, çoğaltmayalım… Yanlış bilgi salgınına destek vermeyelim, hatta bunun yanlış olabileceği konusunda paylaşanları uyaralım ki bu yanlış bilgi salgınının önüne geçebilelim…
Son olarak tekraren, önce sağlık bakanlığımız hangisini temin edebilmişse bu aşıyla aşılarımızı mutlaka yaptıralım riskli grup da değilsek aşı olacağız diye ısrar etmeyelim, sonra bilgi konusunda bu işin uzmanı olanları, sağlık bakanlığının yetkililerini ve sağlık konusunda bağımsız kalabilmiş uzmanları dinleyelim… Diyelim ki yakalandık, inşallah aşı gelinceye kadar yalanmayız, karşılaştığımız doktorları ve sağlık görevlilerini dinleyerek, bu salgın belasını def edebiliriz umuduyla, selamlar, sağlıklar sevgiler…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 12.12.20
Kaynak: https://www.herkesebilimteknoloji.com/gunun-yorumu/soylenti-yalan-pandemisi-virusle-yarisiyor
|
|