HATASIZ İNSAN OLMAZDA!!
Bu kadar hata da bu kadar ısrarla yapılmaz....Yanlış Kararlardan Doğru Sonuçlar Bekleyemeyiz…
İnsan hayatın içinde birçok eylem yapar, bunlar doğru olur, yanlış olur, doğrularımız yanlışlarımızı bastırırsa doğru insan, doğru yönetim oluruz, hatalarımız, doğrularımızı bastırırsa, yanlış insan, yanlış yönetim oluruz... Bunu alalım, gelelim ekonomimize, nerede yanlış yaptık da bu noktadayız?
Bu konuyu daha iyi anlamak için gerilere 1950 li, 1955 li yıllara gitmek gerek, Nato’ya üye olmak için batı blokuyla bir dizi anlaşmalar yaptık, belkide demokrasiye acele geçişimizde bundan oldu, Nato’ya girebilmek için, demokrasiye gecmiş olabiliriz, belkide savunma için iyi olmuş da olabilir, demokrasi en iyi yönetim şekillerinden biridir, çünkü devleti kimin yönetecegine vatandaş karar verir, şuan ki yönetimi biz vatandaşların coğunlugu seçti, bu yönetimin doğrusundan da, egirisinden de seçenler sorumlu, biz vatandaşlar sorumluyuz... Batı blokuyla yaptığımız anlamalardan mı kaynaklı, yoksa bizim tembelliğimizden mi kaynaklı son 50-60 yıldır bir üretim ataleti içindeyiz, üretemiyoruz ama tüketiyoruz.. 1984 den sonra cılgınca bir tüketim modası başladı ve hala devam ediyor, son hükümetimiz ise bunu biraz daha abarttı, üretimden koptuk, tüketim girdabına girdik... .Son 20 yıldır bir trilyon üç yüz seksen altı milyar sekiz yüz elli yedi milyon sekiz yüz elli bir bin dolar dış ticaret acıgı vermişiz... Bu hayra alamet degil, neden?
Son 20 yıllık dış ticaret acığımız bir trilyon doları geçmişse ki üç yüz milyar geçmiş, yani üretmediğimize göre, yada tüketimimizin neredeyse yarısını ithal ediyorsak, yada artık tarım ve hayvancılık ürünlerinde de ithalata başlamışsak, iflaf olmayız... Bunun üzerine hizmet, turizm sektörüne dayalı ekonomimiz bir virüs salgını nedeniyle darbe yemişse, turizm gelirleri düşmüşse biz ekonomik çıkış ararken yine yanlış bir tercih yapmışsak... Bu yanlış karar nedir?
Ekonomi daraldı, hizmet sektörü en çok zarar gören sektör oldu, bütün sektörler daralırken, duraganlaşırken, tarımla uğraşanlarımız karlarına, zararlarına bakmadan ürettiler tarım sektörü büyüdü... Bu arada bizi krize getiren aşırı beton ekonomisi, ev, kamu binası, ibadethane, trafik yogunluguna bakılmadan yapılan geniş, geniş yollar, havaalanları derken... Biz son bir hamleyle krizden cıkmak için mi, daha çok krize girmek için yapıldığı belli olmayan araba ve ev kredilerinde %0.60-0.70 seviyelerine faizleri düşürdük... Özel bankalar bu krediye yanaşmadı kamu bankaları eliyle bu üretimi teşvike gidecek paralar, yine araba ve ev kredilerine gitti, bazı uynanıklarda bu kredilerle dolar ve altın almışlar... İyide araba fiyatları %100 arttı, ev fiyatları %30-35 arttı ve ucuz kredi vatandaşa yine pahalı kredi olarak yansıdı... Kim kazandı, elinde arabası olan büyük galericiler, elinde ev stogu olan mütahitler, ya zaten bunlar üretmeyen gruplar... Bunlarda bu paralarla altın döviz aldılar... Galeri ne üretir ki, arsa kap, arsanın kat sayısını ve inşaat alanını genişlet, fiyatları şişir Türkiye ekonomisini buradan kurtarmayı düşün, düşünelim..Olur şey degil... Ricamdır, ekonomiyi yönetenlerden...
Bundan böyle kamu savurganlıklarının önüne geçilsin, hatta bilmem nerede adliye sarayı, bilmem nerede hükümet konagı, sarayı, bilmem nerede devasa alt ve üst geçitler acilen durdurulmalıdır... Hangi bölgede yapılıyorsa bunların yerine o bölgede ki ayakta kalmış sanayi ve tarım işletmeleri desteklenerek üretim seferberligi içine girmeliyiz... Bunu yaparken en alt gelir gurubuna, geliri olmayanlara kaynak aktarılmalı, kaynak yoksa gerekirse para basılarak en düşün gelir grubuna dağıtılmalıdır ki, hem o beklenen piyasa canlılığı yakalanabilsin, hemde en düşük geliri olanlar ve geliri olmayanlar, işsiz kalarak gelirsiz kalanlar korunmuş olsun... Son olarak..
10 yıl önce yapmamız gerektiğini düşündüğüm otomobilde lüks, pahalı araçların özel tüketim vergilerinin artırılması doğru bir karar, geç kalınmış bir karar.. Aynı şey cep telefonlarında da yapılmalıdır, ayrıca şirketlere iş aracı diye alınan lüks araçların vergi muafiyeti acilen kaldırılmalıdır, otomobil de özürlü vergi indirimi beş yıldan on yıla çıkarılmalıdır, 5 yıl istisna olanların vergi oranları artırılmalıdır.. Gibi tüketimi sınırlayacak, lüks tüketimi özendirmeyecek bir vergi sistemi oluşturulmalıdır... Haksız vergilendirmeye tabi tutulan sıgara ve alkolde de halk tipi sıgara ve alkol oluşturulmalı, bunlarda vergi oranları düşürülmelidir... Örnegin 6-7 liraya halk tipi bira ve sigara üreten firmalara vergi kolaylıkları saglanmalıdır... Otomobilde 130.000 lira düşük vergili araba araç fiyatları dikkate alınarak güncellenmeli 150.000 TL bana makul gelmektedir... Vatandaş artık zorunlu tasarruf yapıyor gıda dışında harcamalarını kısmış durumda, kamu kurumlarıda artık sadece hizmet için kaynak harcamalı, lüks arabadan, makamlardan acilen kacınmalıdır, 5 yıllığına bir kararnameyle veya genelgeyle iş ve hizmet aracı dışında araç alımı yasaklanabilir bile... Kamu da şu ana kadar yapılan masraflar yarı yarıya tasarrufla azaltılmalıdır... Yoksa sorun büyüyor, Dogu Akdeniz gibi yeni sorunlar çıkıyor, Suriye sorunu devam ediyor...Virüs yeniden yaygınlaşmaya başlıyor, biz araba sevdası, ev sevdası gibi işlerle meşgul olma hatasına düşmemeliyiz, düşmemeliydik... Ben devletimize ve vatandaşlarımıza güveniyor, akıl yoluyla, sabırla, olanların olmayanlarla dayanışmasıyla bunları da aşarız umudu taşıyorum... Aşmak dilegiyle, Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – 7.9.2020 – vatandasfikri.com
Kaynaklar: 1*https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye%27nin_d%C4%B1%C5%9F_ticareti
2* https://www.dunya.com/ekonomi/turkiyenin-2019-dis-ticaret-acigi-311-milyar-dolar-haberi-461578
|