BİTMEZ İKİ KONUMUZ!!

Anayasa ve CHP, Yinemi Anayasa Degiştireceğiz?!?! CHP'nin Başkan Adayı Kim Olacak?

Önce sürekli tartıştığımız konulara bakalım, birincisi CHP, seçimden önce adayı kim olacak, Ali, Veli Selami tartış tartışabildiğin kadar sonu yok… Seçim oldu, daha 6 ay geçmeden yine CHP adayı kim olacak, seçime ne kadar var düşünsenize, yapmayın aklımızla dalgalanmayın… Sonra ikinci konu Anayasa degişikliği, oysa başka konularımız da var, SGK kurumunu kim batırdı neden tartışmıyoruz, hızımızı alamadık Merkez bankasını da 818.2 milyar lira zarar ettirmişiz, neden tartışılmıyor? Bunları tartışmak yerine gelin CHP’yi tartışalım demek anlaşılır gibi bir şey degil… Sonra emeklilerin 12.500 lira alıp 15.000 lira kira verdiği vatandaş ekonomisini tartışmak yerine cambaza bak cambaza bak der gibi Anayasa değiştirelim tartışması ilginç degil mi? Ayrıca ciddi bir göçmen sorunumuz var bu sorununu tartışalım, yok yok biz CHP’yi tartışalım… Başka bir sorunumuz işsizliği tartışalım yok, yok yeni Anayasa lazım… iktidar demokratik cogunluğunu kaybetti son seçimde, bu nedenle böyle bir şeye, anayasa degiştirme girişimine hakkı olmaması lazım.. Madem Anayasa tartışması var degişecekse nasıl degişmeli veya dahada önemlisi degişiklikler neleri içermelidir!?!?

Bilmiyorum kaçıncı değişiklik sürekli vesayet kaldırıyoruz, öte yandan yürütme yani sürekli iktidarın gücünü arttırıyoruz. Oysa demokratik hukuk ruhu taşıyan anayasada güçler ayrılığı öncelikli olur, bu Yasama yani TBMM üyeleri olan vekilleri seçerken üyelerin başkan veya genel başkandan bağımsız olarak parti üyelerinin seçmesi olan ön seçimlerle belirlenmesinin önü açılacak mı? Açmaz neden lider istediğini yaptıramaz o zaman vekillere…

Devletin gücünün bir bölümünü oluşturan Yargı yürütmeden bağımsız olabilecek mi, hakimlere  coğrafya ve dosya teminatı içeren düzenlemeler olacak mı,  kendi kurumları olan Hakimler Kurulu sicil ve atamalarını kendi kurulları eliyle yapabilir hale gelecek mi, yargı bagımszlığı tarafsızlığı, bagımsız hakimler savcılar Yüksek Kurulu ile mümkün olacağını hepimiz biliyoruz.. Anayasa degişikligi bunları içerecek mi?

Yürütmeye gelince yürütme halkın devleti idare etsin diye görevlendirdiği başkandan ve başkanın görevlendirdiği bakanlardan oluşur, bu hükümet vatandaş adına devletin iş yapabilme gücünü kullanırlar…  Hükümet, başkan, hukuk sistemimize, yasamanın çıkarttığı kanunlara, anayasaya göre yönetir, bunlarca denetlenir, acaba denetim kurumlarını ne kadar etkili hale getirecek degişecek anayasa?

Hükümet yanlış yaptığında örgütlü toplumun tepki göstertme hakkı vardır, anayasamız buna izim verir… Biz nende örgütsüzüz, bu kadar yanlışa anayasaya dayanarak neden tepki göstermiyoruz?

Ast, üst yargı ve normlar ve yürütmece iyi yorumlansın, ayrıca kurucu iradeyle coğulcu iradenin anayasa degiştirme hakkı, oranı aynı degildir, kurucu irade yeni bir siyasal sistem kurmuştur ve sistem kendini korur, bunu anayasanın degiştirilemez veya degişimi önerilemez maddeleriyle ve dayandığı toplumsal destekle sistem korunur… Bu kadar acıkken…

Artık şöyle bir kanaatim oluşmaya başladı yürütme yani hükümet yetkilileri ekonomik olarak kötü gidişin tartışılmaması için bize ya CHP'yi tartıştırıyorlar ya da anayasayı  22-23 yıl iktidarda dur ve gelinen sonuçtan vatandaşlar,  kendiniz de dahil kimse  memnun olmasın,  fakat bunun tartışılmasını istemeyin. Bu eşyanın tabiatına demokratik siyasal ve hukuk düzenine ters bir durumdur. Bu nedenle anayasayı değil sorunları tartışalım. Bu kadar sorun varken sorunları çözmek yerine anayasayı tartışmak dere geçerken at değiştirmeye benzer. Başka bir konuda hükümet eden partimizin 2 parti konumuna düşmesidir 2 parti konumuna düşen bir partinin yürütme organı anayasa gibi toplumsal mutabakat etkin cuğunluk gibi şart aranan önemli değişiklikleri teklif dahi edememelidir. Artık azınlık hükümetidir, bunları düşünerek Anayasa degişiklik tarihi ileride sorunları aştığımızda uzmanlarca mutabakat aranarak degişmesi için çalışılmalıdır… Öte yandan mevcut anayasaya uyulmaması ise başka bir tartışma konusu… 1982 Anayasası'nın 21 kez değişikliğe uğramış, bu degişikliklerin,  12 tanesi AK Parti iktidarları döneminde olmuş...  Bu degişiklerle AKP döneminde 177 maddelik Anayasa'nın 134 maddesinde değiştirilmesine rağmen bu memnuniyetsizlik nedendir? 12 Eylül vesayeti iki yerde durmaktadır biri YÖK ile üniversitlerde, digeri iş kolu barajıyla sendikal örgütlenmemin önündeki engellerde, bunlarda degişecek mi? Anayasasız ülkeden bahsedelim ve nasıl bir demokratik gelenek olduğu üzerine düşünerek devam edelim mi?

İngiltere'nin anayasası olmamasına rağmen neden hukuk düzenleri daha iyi işliyor, çünkü hiç kimse rövanşist değil, hiç kimse mevcut siyasal düzeninin dışına çıkmak istemiyor,  hiç kimse yargı yasama yürütme, muhalefet denetiminden şikayetci degil bu denetimleri vesayet saymıyor, normal kabul ediyor… Böylece kendi alanında birbirlerini denetleyerek demokratik siyasal sistemi daha iyi işletiyorlar, oysa biz ülkenin kurucusuna yapılan övgüyü bile darbecilik sayabiliyoruz,  toplumu örgütsüz bırakıyoruz ki hükümet edenlerin yanlışlarına tepki gösterilmesin böyle oluncada degişiklikleri alan genişletmesi, daha çok güç ele geçirilmesi olarak degerlendirerek karşı duruluyor, tartışıp duruyoruz.. Oysa tartışma nasıl daha iyi yasa yapılır, nasıl bu yasalara göre daha iyi yaşanılır olmalı degil mi? Denetlenme sorunuyla bitirelim mi, yok CHP tartışsak daha iyi, gerçek sorunlar geriyor bizi…

Yargıyı tam anlamıyla bağımsız kılmıyoruz ki bizi denetleyemezsin…

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerini denetlenmesi gereken başkan genel başkan seçiyor ki millet adına denetleyecek milletvekilleri, böylece denetimi düzgün yapılamazsın…

Yürütme de denetimsiz kalıyor ve sürekli keyfi yatırımlar, keyfi atamalar ile bize vasatları yaşatıyorlar

Biz bu zihniyeti değiştirmemiz lazım Bu zihniyet ise hukuk kültürü ile demokrasi kültürü ile Cumhuriyet kültürü ile mevcut çağı okuma zihniyeti ile alakalıdır İnşallah okuruz… Son söz…

Tekraren üzerinde durmak gerekirse, kurucu iktidar gibi anayasaya yapmaya kalkmak da toplumsal sorunlara neden olur, bu ne demektir anayasanın değiştirilmez maddeleri demokrasinin ve cumhuriyetin temel niteliklerini dikkate almadan degişiklik yapmaya kalkmak, kurucu değerleri dikkate almamak demektir.  Bu durumda kurucu iktidarın kurduğu siyasal sisteme dayalı devlet ile bu sistem içinde, devletin kurumlarını yönetmek için gelen iktidarın degişiklik yapma sınırlarınıda unutmadan mutabakat ile Anayasa degiştirilmesi, gerçek sorunların çözüm yöntemleri tartışılması önerisiyle… Selam ve Saygılarımla..

Hüseyin Benek – vatandasfikri.com 25.9.2024