EKONOMİ NE OLUYOKİ?
(Hammadde, Tasarruf, Kaynak, Maliyet, Üretim, Paylaşım, Tüketim)
Her mesleğin, her bilim dalının bazı gerçekleri vardır, bunu hepimiz biliriz, ekonominin de temel dinamikleri ve gerçekleri vardır. Bu gerçekleri yok sayarsak, bindiğimiz dalı keseriz… Kesiyormuyuz, kesmiyormuyuz, siz karar verin… Ben şu nedenlerle kestiğimizi düşünüyorum…
Ekonomi neye dayanır, sermayeye, üretime, işletmeye, maliyete, tasarrufa, kaynağa, pazara, hammaddeye, enerjiye, alt yapıya ve bunlar kadar önemli teknolojiye, bunları ayrı ayrı değerlendirin, gelişmiş ülkeleri, gelişmekte ki ülkeleri, az gelişmiş ülkeleri, gelişmemiş ülkelerden örnek alarak kendi ülkemizi değerlendirelim.. Bunu herkes kendi cabasıyla yapsın, bunu yaparken 50 yıllık bir zaman dilimi ile yaparsanız gelişmeyi daha iyi görürsünüz, hemen siyasal savunmalara kalmazsınız… Size bir tüyo vereyim 50 yıl önce G.Kore’nin ekonomik durumunu Kişi Başı Milli Gelir, ithalat ihracat, gibi çok fazla değil üç dört göstergeyle ekonomisine ve bizim ekonomimize bakın… Ayrıca Hollanda ve Almanya gibi ülkelerle, bizim ekonomimizi günümüz bilgileriyle kıyaslayın… Sonuç ne çıktı, içler acısı, o zaman bu ülke yöneticileri her konuştuğunda ülkemizin uçtuğunu iddia ediyorsa, burada bir terslik yok mu? Yada uçtuğumuz doğruda yukarı doğru değilse göstergeler, aşağıya doğru uçuyor olmayalım? Biliyorsunuz uçurumdan aşağıya uçmaya da uçma deriz.. Yukarı doğru uçmak için ne yapılması lazım dersseniz? G.Korenin elli yılını izleyin görürsünüz derim… Bunu bizi yöneten siyasetçilere, bürokratlara ve tabiki ekonomistlere de öneririm… Başka bir önerim ise üretimin artırılması yollarının aranmasıdır, bunun ithalatın önünün açılması olmadığını hemen belirteyim… Bunun üretim maliyetlerinin düşürülmesi olduğunu da bu önerime ekleyeyim, bunları bizi yönetenler bilmiyor mu diyorsanız, bence biliyorlar.. Siyasi kaygılarla kendilerini destekleyen sermaye yaratmak için acilen betonlaşmaya dayalı ekonomi gerekiyordu, onu yapmakla meşguller.. Üretim, tasarruf, kaynak, maliyet diyordun, ben diyorum, yönetenler hala tüketimi teşvik etmek için toplumu borçlandırmakla meşguller… Hane halkının aşırı borçlanmasının ve bunu sadece iki sektör(konut, araba) üzerinden yapılmasının, bu borçların vade süresi kadar diğer sektörleri daraltacağını düşünmek gerekmez mi? Bunun benden çok sorumluluk sahipleri düşünmeli değil mi? Bu durumdan bizim öncü sektörlerimizden turizm ve tekstil nasıl etkilenir? Her neyse, neden üretemiyoruz sorununa geçelim, kısaca değinelim ve yazıyı bitirelim, ekonomi ne oluyo ki diye düşünmeye devam edelim…
Üretimin temel taşları vardır, tarımsa tarla, tohum ve ürün, hayvancılıksa ahır, hayvan süt/peynir, sanayi ise fabrika ve imalatın ürünleri… Bu ürünleri üretilebilmesi için maliyetlerin düşürülmesi gerekir, bunun için enerji, hammadde, ulaşım, kısacası ütün girdi maliyetleri örneğin tarımda ve hayvancılıkta kullanılan mazot, gübre, yem, ilaç gibi girdilerin yanı sıra bir de üretici, tüketici, Pazar arasındaki fiyat farklarının da dengelenmesi gerek… Bunları yöneticilerimiz biliyor değil mi? Bilmiyorsa biz ya yanlış yöneticiler seçiyoruz, yada tepkisi kalıyoruz demektir, siyasetçiler sadece alkışlanmaz neden bunlar yapılmıyor diye siyasetçilere hesap da sorulmalıdır, değil mi? Örnegin inşaat, mobilya, denizcilik sektöründe ki teşviklerin neden diğer üretim alanlarına yayılmadığını sormalıyız değil mi? Yada demokratik bir ülkede yaşıyoruz, tarım sektörünün sorunlarının neden çözülmediğini ziraat odaları, TZO, sermaye sektörünün sorunlarını TÜSİAD, çalışanların sorunlarını TüRK-İİŞ – DİSK- HAK-İş gibi sendikalar, sorunların nedenini siyasilere neden sormazlar, yaşanılan her şeye sessiz kalırlar… Biz vatandaş olarak hem bizi temsil eden meslek odalarına, hem milletvekillerine bu sorunlar üzerine sorular sormalıyız cevaplar alamazsak, sorunlarımız çözülmezse tepkiler göstermeliyiz… Yani demokratik denetimin yollarını kullanmalıyız ki, yönetenler keyfi kararlar almasınlar…
Sorunumuz üretim sorunu olduğunu bunun içinde ekonomi biliminin gerekleri içinde çözülmesi gerektiğini belirterek… Tüm vatandaşlarımızı ve tüm sorumluları kısır siyasal tartışmalar yerine ekonomi ve üretim üzerine durmaya, düşünmeye davet ediyorum… Sorunların neden sonuç ilişkilerini inceleyerek çözüleceğini belirterek… Sorunların çözüldüğü bir ülkede ve toplumda yaşamak üzere selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 10.5.17 – vatandasfikri.com
|