DEVLETTE (Yönetim de) DENGE!
Devlet ne için kurulmuştur, devleti kim yönetecektir, devlet gücü kimde toplanacaktır, devlet vatandaşlar arasında nasıl tarafsız kalacaktır, kurumlar hangi güçleri kullanacak ki devlette denge olsun gibi sorular siyaset bilşminin cevaplarını aradığı sorulardır... Bunlar topluma ahlak ve adalet saglayacak şekilde yansımazsa toplumsal sorunlara acık bir toplum olunabilir diyerek cevaplar arayalım mı?
Arayaşım da hangi sistem içinde cevap arayacagız, bu sorulara her sistem ayrı cevap vermeyi gerektirir, Krallık/Padişahlık, demokrasi ve otoriter/monarji tipi yönetimlerin veya bunları benimseyen kişilerin ayrı ayrı cevap verecegi ortadadır... Biz olayı sistemimizin demokrasi olduğu düşüncesiyle cevap bulmaya çalışalım ne dersiniz?
Devlet gücü demokrasilerde kişilerde toplanmaz, hatta bir kurumda bile toplanmaz, nedeni devlet de denge denetim oluşabilmesi içindir... Yasa yapma işini, gücünü bizim seçtiğimi bizi vekaleten temsil edenlerin oluşturduğu Meclistedir... Yargı yasamada yapılan yasalara dayalı olarak yine vatandaşlar adına karar veren Adli Sistemimizde, Yargıçlarımızdadır..., Yürütme ise topluma hizmet etmek için seçilen, bizim seçtiğimiz hükümetimizdedir, bu kurumlar devletin gücünü paylaşırlar ve birbirlerini denetlerler ki devlet ve kurumlar denge içinde çalışsın... Olması gereken bu iken uzun süreli iktidarlarda diger kurumların (Yasama ve yargı) aleyhine, yürütmenin (Hükümetin) lehine degişiklikler yapılarak devletin denetim ve denge içinde işleyişi bozulur... Bu ana bozulmaya dayalı olarak, devletin gücünü kullanan hükümetler, yönetimler adaletten uzaklaşabilir, bu durum uzun sürerse toplumda rahatsızlıklar olur, devlet aygıtı hizmet için degil cezalandırmak için kullanılmaya başlar ki... Ayrıcalıklı sermaye, ayrıcaklı kişiler, ayrıcaklıklı yönetimler derken, devlet artık yürütmenin şirketi gibi yönetilmeye başlar ki, bu akademiye bile yansır, demokrasi acısından, demokratik toplum acısından istenmeyen bir durumdur... Ayrıca güçlü yürütmenin karşsında iyi bir muhalfet olmasa yüne siyasetimizin de dengesi bozulur, siyasetin degesininde bozulması demek devlet yönetiminin dengeden uzaklaşması demektir...
Örnek vermek gerekirse, kişi rektör, Profesör, Egitim görevlisi bir bilimsel egitim yapan kurumun başkanı, çalışanı burada egitim gören her gruptan kişi ve çalışan var... Bunlardan biri mesleki, uzmanlık, alan düşüncesi yerine bir partiyi savunursa ki,, bu genellikle iktidar partisi olur... Üniversite demek ekonomi bilimiyle ekonomi yönetiminin düşünce kaynagı demektir, üniversite demek hukuk fakülteleri aracılığıyla adalet sistemi içinde seçilmiş ve mesleki olarak atanmış kişi ve kurumlara düşünsel destek sunmaları için kurulmuş egitim yerleri demektir... Siyasal bilgiler fakültelerinin kuruluş amacı devletin bir denge ve denetim içinde işlemesi için yürütmeye düşünsel etkilerle, yön vermesi beklenirken, gerekirken.. Ne yazık ki görülen yürütmenin etkisi altına girmiş bir üniversite ki etkilemesi gerekenle, etkilenmesi gereken yer degişmiş görünmektedir... Öte yandan hukuk sistemi üzerinde de yürütmenin baskısı hissedilirse, aynı sorun orada dan yaşanır... Bu tip Poflardan ricam Tv’lere çıktığınızda, köşelerinizde yazdığınızda ya isminizin önünde Prof, Dr, Doç, egitim görevlisi gibi vasıfları yazmayın, yada hükümetin savunusu yapmak yerine mensubu olduğunuz alanın gerekleri neyse onu konuşusun ki... Devletimizin, kurumlarımızın, hükümetin denge içinde olmasına düşünsel, ilkesel olarak yardımcı olun... Her neyse diger soru neydi, güç kimde toplanacaktı, güç demokrasilerde kişiyi bırakın bir kurumda bile toplanmaz, dagıtılır cevabını sanırım güçler ayrılığı içinden çıkartmış olmamız lazım... Diger soruya geçelim, devlet vatandaşlar arasında nasıl tarafsız kalacak?
Bir seçim oldu, bir grubun desteklediği kişi parti, hükümeti kurdu, bu hükümet, anayasal olarak eşit olan vatandaşlar arasında ayrım yapmaması gerekirken, yaparsa, en büyük bölücülüğü yapmış olmaz mı, bir çok hükümetin bunu yaptığını görüyoruz... O zaman biz vatandaşların hükümetin yanlış uygulamalarına, hatalı kararlarına tepki gösterme hakkımız dogar... Bu hak nasıl kullanılırsa devletimizi yöneten hükümet dengede, sınırında durur, düşünceleriyle yazıyı bitirelim mi?
Vatandaşlar adına, vatandaşa hizmet için yönetimlerde bulunan yönetimlerin, yanlış kararlarına, tepki ANAYASA ve kanunlar çercevesince vatandaşların hakkıdır... Örgütlü tepki gösterilmesi ise meslek, haklar, üzere örgütlenmiş (Partiler, Sendikalar, Meslek Odaları) aracılığıyla gösterilmesi daha uygun olacak ve devletimizi yönetenlerin güçler ayrılıgına riayet eden bir denge içinde hareket ederek, vatandaşlara hizmetine neden olacaktır... Devletin kurumsal dengede, toplumun ise vatandaş, kişi, insan hakları acısından bir dengede yaşanılmasına neden olan bir toplum düzen içinde, vatandaşlarımızın mutlu yaşamasına neden olacagı umut edilir.. Bu umutla yaşamak dilegiyle.. Selam ve Sevgilerimle...
Hüseyin Benek – 16.11.2020 – vatandasfikri.com
Kaynak: http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/2010-4/2010-4-akgul.pdf
|