|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
KARS GEZİSİ |
KARS GEZİSİ
Kars ülkemizin Kuzey Dogusunda en uç illerimizden biridir, bize hep uzak gelir, gitmesek de görmesek de Kars’ı bizim sayarız. Bir gün yolum düştü gittim daha önceleri de biraz zorlasam gidecebilecekken gitmediğime pişman oldum, çün ki Kars’ı çok güzel buldum…
Kars indiğimiz de Eşimin Amca kızı Sibel hanım ve oğlu Muhammet bizi karşıladı, sagolsunlar bizle ilgilendiler, ilk gece bizi misafir ettiler, İlk gün de ilk işlerimizden biri de asker oğlum Yusuf’u ziyaret etmek oldu. Eşim Naime ve biz uzun aradan sonra ilk yan yana gelmenin sevincini yaşadık. Şunu itiraf etmeden gecemeyecegim Anne ile oğlun ilk karşılaşması beni kıskandırdı biz babalar bazı şeyleri ya içimize atarız ya da Anneler kadar ayrılıklardan özlemlerden etklenmeyiz. Anaların bizden daha çok etkilendiklerini gözlemledim, işte ana gibi yar olmaz deyişinin nedenlerinden biri bu olsa gerek.
O günün akşamı diger bir akrabamız olan Gökhan’ın dügünü vardı ona katıldık düğün de çok güzeldi ben genel olarak düğün salonlarını gürültüsünden dolayı oldum olalı sevmem, bazıları şimdiler de biraz yaşlandın da ondan diyor ama benim daha önceleri de sevmedigimi bilmiyorlar.
Düğün Akraba gezileri bittikten sonra Bizim Bacanak Cetin, bizi davet etti ve sagolsun proğramı yapmış Kars’ın gezilecek görülecek her yerine gidecegiz dedi ben de sevindim.
İlk önce Naime’nin Köyüne gittik Naime ve Amca kızı Nurgül 20 yıl aradan sonra oradaki akrabalarıyla karşılaştıkların da sevinç den ağladılar. Orada biraz oyalandıktan sonra ver elini Cıldır gölü…
Cıldır gölü Karsın Kuzeyinde 35-40 km uzaklığın da bir göl, gittigimizde ucunu göremediğimiz için yarı şaka yarı ciddi Kars denizi dedim gercekten de büyüktü… Bir ara denizden yüksekliği gösteren rakkım tabelasına denk geldik 2013 metre deniz seviyesinden yüksekligi vardı ve göl ortalamalarına göre büyüktü… Balıkları güzeldi, dogası güzeldi zaten en sıcak günlerin yaşanmasına rağmen bir yayla havası ve esintisi vardı. Yani buralarda yazın mutlaka yaşanmalıydı kışın ise daha güzel olduğunu sölüyorlardı ve ben televizyon da birkaç kez izlemiştim buzu kırarak olta ve ag atıyorlar ve öyle balık tutuyorlardı. Yaşanacak yer di vesselam ama herkes göç etmiş büyük şehirlere gitmişti üzüldüm ve şöyle düşündüm gerekli hastaneler yapılsa buralar da uzman sağlık personeli bulunsa burası tam bir emekli cenneti olabilirdi… Yalnız çevresinin agaçlandırılmadığını gördüm üzüldüm acaba burada cam agacı yetişmezmi diye düşünürken bir de gördüm ki bir kenara 8-10 yıl önce dikilen cam agaçları büyüyorlar demek ki agaç dikilebiliyor ve yetişiyormuş… Orman Genel Müdürlüğü Agaçlandırma dairsesi yetkililerine duyrulur…
Ertesi gün bacanak erken kalmamız lazım bugün program çok dolu dedi ve erken kaltık devam ettik bugün ki rotamız Anı harabeleri dedi çok duymuştum ve resimlerini görmüştüm bu sefer fiziki olarak görecektim heyecanlandım çıktık yola…
Anı harebeleri Kars’ın dogusun da Ermenistan sınırına sıfır noktasın da bir tarihi kent merkezi, genel olarak Kars’ın yolları düzgün ama sanırım burası uluslararası bir üne sahip olduğundan daha da bir özenle yapılmış. Kasr’a uzaklığı 30-35 km civarında bacanak sagolsun bizi bir cırpıda oraya ulaştırdı o gün havanın sıcaklığı hissediliyordu. Ama biz ilk defa görmenin heyecanıyla bunu hissetmiyorduk, aramız da bizden 8-10 yaş büyük Hacı Kibar ablamız da vardı o bile heyacanın verdigi dinçlikle bütün tarihi kalıntıları gezdi. Buradaki gezimiz bitince bacanak yeni rotayı acıkladı ve rotamızı Sarıkamış Ormanlarına cevirdi…
Sarıkamış Ormanları Kars’ın güney batısın da Ankara yolu üzerindedir, birisi dogu da biri batı da arada 60-70 km bir uzaklık vardı bacanak bastı gaza 1-1.5 saat sonra oradaydık yeşillin dagın tepenin süsü olduğunu biliyorduk ve bir defa daha tanık olduk her yer cam ormanlarıyla kaplıydı ve gercekten de yeşillik dogaya güzellik katıyordu. Bura da biraz uyuyalım dedik bacanak bir cam agacının altına yattı uyudu bende uyumaya calışırken hanımlar bir şeyler hazırlamışlardı onları yedik briaz daha bu dogallığın ve bu doganın verdiği temiz oksijenin tadını çıkardık ve akşama doğru eve döndük…
Anlaşılan yorulmuşuz ki çok rahat uyuduk, sabah uyandığımız da ise bugün kent merkezini gezecegiz dedi bacanak…
Kars kaşarı, kars tereyagı, kars kaymagı, kars balı derken öyle bir güzel kahvaltı yaptık ki ben dedim şimdi bizim tansiyon kollestirol falan fırlamasın Cetin bacanak dedi ki bunlar dogal olduğu için digerleri kadar zarar vermez evet bu kadar yüksek enerjili şeyler yememize rağmen sıkıntı olmadı… Atladık arbamıza cıktık yola ilk olarak Kars kalesi geriden normal bir kale gibi görünüyor olsa da kaleye çıktığımız da benim bu zamana kadar gördüğüm kaleler için de en iyi korunmuş olanı diyebilrim. Oradan Kars’ı seyderken kalenin tarihi yapısına zarar vermeden bir Kale cafe yapmışlar cayımızı yudumlayarak Karsı seyrettik fotograflarını çektik… Orada iki kişi daha vardı biri doktor biri de avukat bularla birlikte Kars için ne yapılabilir diye sohbetler yaptık… Zaten bacanak bir Kars sevdalısıdır… Oradan göçen Karslılardan farklı olarak bu iki genç bura da yaşmaktan son derece memnunlardı ve yaşadıkları yerin güzelliginin farkındalardı… Kasr’a yolu uğrayanlara önerim Kars kalesinden Kars’ı seyredin derim…
Kars’ın merkezinden birkaç defa geçtik ve bir iki defa bir cafe de çay içtik ama o kadar dikkatli bakmamışız ki şunu görememişiz. Kars’ın merkezinin yarısı tarihi binalardan oluşuyor. Kars kalesinde ki sohbette bir ara Doktor olan genç demişti ki burada Ruslar bizden daha çok yatırım yapmışlar, Ruslar toplam 60-70 yıl kalnış burada ama Kenti adeta yeniden inşa etmişler biz sadece Cumhuriyetten sonra 90-100 yıldır buradayız diyor ama Kente daha 15-20 yıldır gözle görülecek yatırım yapılıyor diyor ve Cetin bacanagın yaptığı ilk çok katlı binalar olan Ata Kent sitesini gösteriyordu… Son zamanlar da Üniversitenin acılmasıyla buraya biraz daha hareket geldiğini ve üniversitenin de yeni kurulan üniversitelerle kıyaslandığın da daha hızla geliştiğini söylüyordu gençlere hak verdim 50-60 yıl geriye gittiğimiz de Kars’ı Ruslar inşaa etmişti sanki, yöneticilerimizden ricam iller arası yatırım dengesine özen göstersinler, kimse illinden köyünden ayrılmak zorun da kalmasın, bu güzel iller günümüz imkanlarına kavuşsun daha yaşanılır hale gelsin.
Artık Kars’a ve asker Yusuf’a veda zamanı gelmişti, Yusuf’un yanına tekrar uğradık ve onunla biraz sohbetten sonra vedalaştıktan sonra bacanak bizi terminale bıraktı evet Kars da iyi anılarımız oldu, iyi izlenimlerimiz oldu gezmeyi sevenlere önerim Kars’a yolunuzu uğratın derim..
Hımm Kars’ın bir özelliğini az kalsın atlıyorduk, Kars Konya gibi düz ova da yerleşmiş bir ilimizdir ekilir dikilir yerleri çoktur, genel olarak hayvancılıkla ve ticaretle gecinilir, her yer de eksik olan fabrikalar burada da yoktur, zaten bu bizim genel eksiliğimizdir. Fabrikalarla ve dogal kaynaklarımızı birleştirmedikce, bunlar üzerine biz de çalışmadıkca, tasarruf yapmadıkca biz hep böyle gelişmekte olan ülke seviyesinde kalcagız der, konumuz Kars’tı onun dışına çıkmadan sizlere selam ve sevgilerimle hoşca kalın derim…
Hüseyin Benek – www.vatandasfikri.com --- Agustos 14
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|