İŞÇİLER VE BAYRAMI

İşçiler, her toplumun üretenlerdir, kimi araba üretir, kimi bilgisayar, kimi buzdolabı kimi çamaşır makinesi, kimi elbise, kimi ayakkabı, kısacası gördüğünüz her şeyde biz işçilerin öyle veya böyle katkısı, emeği vardır… Hele virüs zamanlarında herkes maske üstüne maske takarken, üretim düşmesin işçiler işine gidebilsin diye hükümetler önlemler almaktadırlar.. Ne yazık ki sağlık çalışanları, güvenlik personeli,  ardından işçiler ciddi virüsle karşı karşıya kaldılar… Ama işçileri kimse aşılamayı düşünmedi, üretim yoksa, nakliye yoksa, kargo yoksa, size ekmek, yemek nasıl gelecek? Evinizde bile aile fertleriyle temastan korkan sizler, bir yemek siparişi verince kaç kişi onu size ulaştırmaya çalışıyorlar biliyormusunuz? Bazıları teşekkür edeceğine neden 3 dakika yemek geç geldi diye mırıldanıyor, ters cevap alınca aşırı suçlayıcı bir dille yorum bile yazıyorsunuzdur!!! Sizin kullandığınız her şeyde katkıları olan bu İşçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı/günü kutluyorlar.. Üretimin karını alan patronlar, bu hizmetlerden yararlanan vatandaşlarımız, bizim için bu kadar çok çalışan işçiler için ne yapabiliriz, diye düşünmelidir…

Ne yapabiliriz derseniz, bir Mayıs da size paket getiren kurye görevlisine kargo fiyatının yarısı kadar bahşiş verebilirsiniz, patronlar hem bir mayısı, hem de ramazanı dikkate alarak onlara zincir marketlerin çeklerinden (500-600 TL) bir ay yetecek kadar gıda cekleri verebilirler.. Verirler mi? Bence yok çünkü kendileri 1 milyonluk arabaya binerken, oğulları daha aşağısına binemeyeceğine göre, karıları ise yaptıkları hataları görmezden gelmek için limitsiz kredi kartları istemeleri halde itirazsız limitsiz kart verilirken…  Medresleri ise ikinci olmanın intikamını almak için her şeyin abartılısını istemeleri halinde  bu isteğin karşılanmaması düşünülemez bile… (Bunları yapmayanları İstisna tutarak yazıyorum) Ama işçilerine yarım maaş bayram ikramiyesi veremezler… Devlet ise işsizlik fonunda biriken paraları ne yapıp edipte başka fonlara aktaralım planı yaparken, ak akçe kara gün içindir denen zorunlu akçeleri seçimlerde harcayan hükümetimiz, işsizlerin parasını salgın döneminde ekonomiyi desteklemek için patronlara bile verildiği iddiaları ortalıkta dolaşmaktadır… Asıl can alıcı işçilerin sorunu ise onların canlarını yok sayılarak dünya iş kazası, birinci liginde oluşumuzdur…

SOMA maden kazasını hatırlasak ya, kaç kişi can vermişti, 301 bizim köyümüz 120 kişi civarında, bugünlerde salgına her gün bu oranda can veriyoruz, hepimiz üzülüyoruz… İşçisinin can güveliğini almadığı için iş kazalarında Avrupa birincisi, üretilen ekonomik değerin paylaşılmasına gelince belkide Avrupa’nın en gelir dağılımı bozuk ülkesi de olabiliriz!!! Neden gelir dağılımı en bozuk ülkeyiz, üretileni kapitalist düzen içinde bile doğru dürüst paylaşmıyoruz… Üstelikte Avrupa’nın Müslüman ülkesiyiz ve dinimiz her fırsatta paylaşmayı öneriyor, emrediyor! Avrupa da genel olarak asgari ücretli oranı aşağı yukarı %7-8 bile değilken bizde bu oranın %40-45 arası olduğu düşünülünce patronların, kamudan iş alan mütahit firmaların, taşaronların gelirleri işçilerle paylaşmada ne kadar cimri oldukları anlaşılır…

 Her neyse yapılan her işte işçilerin emeği var, bu emeğin karşılığının ödemediği aşikar, bu işçileirn iş kazalarına kurban gitmelerine göz yumulduğu ortada… Ben bir işçi olarak şunu söyleyerek bu yazıyı bitirmek istiyorum… İşçiyi yaşat ki, mal ve ürün, hizmet üremeye devam etsin… İşçiyi hem maddi hemde sözle takdir etki toplum ve işçiler yaptıkları işin önemi anlaşılsın….  Anlaşılması dileğiyle, selam ve sevgilerimle…

Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 1.5.2021

Kaynaklar

1* https://insamer.com/tr/kuresel-adaletsizlik-dunya-yoksulluk-ve-esitsizlik-raporu-2018_1682.html

2*https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/isci-sagligi-ve-is-guvenligi-meclisi-2020-is-cinayetleri-raporunu-acikladi-1805705#:~:text=%C4%B0%C5%9F%C3%A7i%20Sa%C4%9Fl%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20ve%20%C4%

B0%C5%9F%20G%C3%BCvenli%C4%9Fi%20Meclisi'nin%20raporunda%2C%20%22Y%C3%BCzde,az%202427%

20i%C5%9F%C3%A7i%20hayat%C4%B1n%C4%B1%20kaybetti%22